The Insider’a göre, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki barış süreci, sadece uzun süren bir savaşı değil, aynı zamanda Güney Kafkasya’daki bölgesel güç dengesini de kökten değiştirmeye aday. Türkiye ve ABD'nin koordineli hamleleriyle şekillenen bu yeni denklemde, Azerbaycan merkezi rol üstlenirken, Rusya ise diplomatik masadan dışlanmanın ve etkisini yitirmenin eşiğinde.

YDH- The Insider’da yayımlanan bir analize göre, Ermenistan ile Azerbaycan arasında imzalanması beklenen barış anlaşması yalnızca iki ülke arasındaki çatışmayı sona erdirmekle kalmayacak, aynı zamanda Moskova’nın arabuluculuk tekelini de kıracak.
2025 başından bu yana Washington ve Ankara, sürecin hızla tamamlanması için yakın diplomatik eşgüdüm içinde hareket ediyor.
Bu işbirliği, sadece barış diplomasisiyle sınırlı değil; güvenlik, enerji ve ulaşım hatları gibi kritik başlıklarda da ortak planlamalar gündemde.
The Insider, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin, Azerbaycan’ın aktif arabuluculuğuyla yeniden ivme kazandığını vurguluyor.
Şubat ayında Cumhurbaşkanı danışmanı Hikmet Hacıyev’in İsrail’e yaptığı dikkat çekici ziyaret, bu üçlü hattın canlandırılmasında önemli bir adım olarak öne çıktı.
Washington ise süreci daha geniş bir çerçeveye oturtuyor: Trump yönetimi, İbrahim Anlaşmaları'nın kapsamını Güney Kafkasya’ya taşıma niyetinde.
Böylece sadece Arap ülkeleri değil, Azerbaycan ve Ermenistan gibi bölge aktörleri de bu yeni güvenlik mimarisine dahil ediliyor.
Mart ayında Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff’un Bakü’de Aliyev’le gerçekleştirdiği dört saatlik görüşme, bu stratejinin merkezinde Azerbaycan’ın bulunduğunu gösteriyor.
The Insider, Türkiye’nin bu süreçte sadece destekleyici değil, yönlendirici pozisyonda yer aldığını belirtiyor.
Erdoğan’ın Aliyev’e yaptığı çağrıda barış anlaşmasının daha fazla ertelenmemesi gerektiği vurgulandı. Erdoğan, Ermenistan’daki olası bir lider değişiminin süreci Rusya lehine bozabileceği uyarısında da bulundu.
Barış görüşmelerinin Abu Dabi’de gerçekleştirilmesi, tarafsız ve Batı’ya yakın bir zemin arayışının sonucu olarak değerlendiriliyor.
The Insider’a göre, 10 Temmuz’daki Abu Dabi görüşmesi, Rusya’nın tamamen dışlandığı ilk yüksek profilli buluşma olarak kayda geçti.
Taraflar, bu görüşmede kapsamlı biçimde barış anlaşmasını ve gelecekteki ikili ilişkileri masaya yatırdı.
Devam görüşmesinin ABD’de ve muhtemelen Trump’ın katılımıyla yapılması bekleniyor.
Zengezur Koridoru gibi kritik başlıklarda taraflar arasında kısmi uzlaşı sağlanmasında, ABD’nin sunduğu tarafsız aracı formüller etkili oldu.
Mayıs ayında açıklanan ve yolların yönetimini Amerikan şirketine devretmeyi öngören plan, Rusya’nın adı bile anılmadan hazırlanmıştı.
The Insider, bu gelişmelerin Moskova’da ciddi rahatsızlık yarattığını ve Kremlin’in karşı hamle arayışına girdiğini bildiriyor.
Son olarak, Putin’in birinci yardımcısı Sergey Kiriyenko’nun Ermenistan dosyasına atanması, Rusya’nın bölgede kaybettiği dengeyi yeniden kurma çabasının işareti olarak yorumlanıyor.
Daha fazlasını okuyun: Gizli mutabakat ortaya çıktı: Ermenistan’da ABD’nin büyük planı
Daha fazlasını okuyun: ABD’nin Zengezur planı: Türkiye ve Azerbaycan onayda, Ermenistan karşı çıkıyor