Siyonist istihbarat birimi 8200 kökenli isimlerce geliştirilen yapay zekâ destekli video teknolojisinin, insan müdahalesine ihtiyaç duymadan yürütülen cinsel içerikli şantaj operasyonlarının önünü açabileceği bildirildi.

YDH- El-Meyadin'de yer alan bir analize göre, İsrailli yapay zekâ girişimi Decart, "Mirage" adını verdiği gerçek zamanlı video dönüştürme teknolojisini tanıttı. Ynet’in 19 Temmuz tarihli haberine dayandırılan analizde, bu teknolojinin “aylar süren beklentiler ve kapsamlı bir fon toplama sürecinin ardından” piyasaya sürüldüğü kaydedildi. Söz konusu sistemin, canlı ya da önceden kaydedilmiş videoların kesintisiz şekilde, yüksek kalite ve dikkat çekici bir kararlılıkla dönüştürülmesini mümkün kıldığı bildirildi.
Video tanımında devrim ve yeni iş modelleri
El-Meyadin’in aktardığına göre, söz konusu teknolojinin video tanımını “statik ve önceden kaydedilmiş bir format olmaktan çıkarıp, canlı, esnek ve etkileşimli bir ortama” dönüştürdüğü belirtildi. Bu sayede içerik üreticiler, markalar ve platformlar için yeni iş modelleri oluşturulabileceği ifade edildi.
Örneğin yayıncıların ve reklamcıların, tek bir içerikten canlı yayın sırasında farklı versiyonlar üreterek hedef kitlelere özgü içerikler sunabileceği dile getirildi.
Derin Şüpheler: Sahte ve gerçekçi içerik üretme kapasitesi
Ancak analizde, Mirage adlı teknolojinin kamuya sunulan bu tanımının ötesinde, “daha derin ve tartışmalı amaçlara hizmet” edebileceğine dair şüphelerin ortaya çıktığı belirtildi.
El-Meyadin'e göre, bu tür bir sistemin, “hedef alınan şahıslara dair gerçekçi ancak tamamen sahte içerikler üretme kapasitesi, istihbarat operasyonlarında yeni bir boyutun” habercisi olabilir.
Kurucular ve Birim 8200 bağlantısı
El-Meyadin’in bildirdiğine göre, Decart adlı şirket, 2023 yılında Siyonist işgal kuvvetlerinin Birim 8200’ünde görev yapan Dean Leitersdorf ve Moshe Shalev tarafından kuruldu. Birim 8200’ün kriptoloji, siber savaş, istihbarat toplama ve karşı istihbarat faaliyetleri yürüttüğü hatırlatıldı.
Söz konusu birimden çıkan isimlerin, özellikle Silikon Vadisi'nde etkili birçok teknoloji şirketine öncülük ettikleri vurgulandı. Decart’ın, kuruluşunun hemen ardından 53 milyon dolarlık yatırım aldığı ve 500 milyon dolarlık değerlemeye ulaştığı bildirildi.
Yatırımcılar ve akademik iş birlikleri
El-Meyadin’e göre, Decart’ın yatırımcıları arasında İsrailli-Amerikalı girişimci Oren Zeev’in kurduğu Zeev Ventures da yer alıyor.
Aynı firmanın, personelinin önemli bir kısmı İsrail ordusu kökenli olan video kayıt hizmeti sunan Riverside adlı şirkete de yatırım yaptığı belirtildi. Ayrıca, İsrail Teknoloji Enstitüsü Technion’un da Decart’tan oldukça etkilendiği, iki kurumun birlikte bir yapay zekâ araştırma merkezi kuracağı ve Technion’un onur programının adının “Technion-Decart Honors Programı” olarak değiştirileceği kaydedildi.
Technion’un Siyonist yapıyla iş birliği ve tartışmalı geçmişi
Technion’un, el-Meyadin’in ifadesiyle, Filistin halkının silinmesine yönelik faaliyetlerde Siyonist yapıyla derin iş birlikleri içerisinde olduğu bildirildi.
Enstitünün, başta Elbit Systems olmak üzere, çok sayıda İsrailli silah ve güvenlik şirketiyle resmi iş birlikleri bulunduğu; Caterpillar D9 zırhlı buldozerlerin uzaktan kumanda sistemleri gibi, Filistinli evlerini yıkmakta kullanılan teknolojilerin geliştirilmesinde rol aldığı aktarıldı. Öğrencilere sağlanan burs ve akademik desteklerin ise İsrail ordusuna hizmetine göre şekillendiği ifade edildi.
Toka ve gizli kamera manipülasyonu teknolojisi
El-Meyadin'e göre, Technion mezunları arasında, daha önce Birim 8200’de görev yapmış kişilerin, Toka adlı başka bir şirkette çalıştıkları dikkat çekiyor.
Toka’nın, güvenlik kameralarını tespit edebilen, onları hackleyerek canlı yayınları iz bırakmadan değiştirebilen bir teknolojiye sahip olduğu kaydedildi. Şirketin, İsrail'in eski Başbakanı ve Jeffrey Epstein’la yakın ilişkisi olan Ehud Barak tarafından kurulduğu belirtildi.
Mirage kurucusunun açıklamaları
El-Meyadin’in aktardığına göre, bu gelişmeler ışığında, Mirage’ın kurucularından Dean Leitersdorf’un Ynet’e verdiği şu ifadeler dikkat çekici bulunuyor: “Mirage video için yeni bir çağın başlangıcını temsil ediyor. İçerik artık sabit ya da kapalı değil, canlı, uyarlanabilir ve kullanıcıyla birlikte gerçek zamanlı olarak yaratılıyor. Herkes bir yaratıcıya dönüşebilir ve hayal gücüne görsel bir form verebilir.”
Kuruluş ve eğitim süreci
Ynet’in ocak ayında yayımladığı bir diğer haberde ise Decart’ın kuruluş aşamasında Birim 8200’ün etkisinin daha net görüldüğü belirtildi.
Leitersdorf’un, “İsrail’in köklü elit finans ve savunma ailelerinden” geldiği ve Technion’da lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini yalnızca beş buçuk yılda tamamladığı ifade edildi. Bu süreçte, 09:00-19:00 saatleri arasında Birim 8200’de çalıştığı, akşamları ise eğitimine devam ettiği bildirildi.
Ortak kurucu Shalev’in de 14 yıl boyunca aynı birimde görev yaptığı, görev süresinin sonunda araştırma alanına yönelmek istemesiyle Leitersdorf’la yollarının kesiştiği ve birlikte sık sık bir araya gelerek “askeri tecrübelerini” sivil sektöre aktarmayı planladıkları ifade edildi.
Oasis demo uygulaması ve kullanıcı ilgisi
El-Meyadin’e göre, Decart, 2024 yılının sonlarında “Oasis” adlı bir demo yayımlayarak kamuoyunun ilgisini çekti. Yapay zekâ destekli bu uygulama, kullanıcıların klavye ve fare hareketlerine göre şekillenen sanal bir ortamda gezinmesini sağlıyordu.
Leitersdorf’un açıklamasına göre, başlangıçta sadece “birkaç kişi oynar” düşüncesiyle yayımlanan Oasis, yalnızca üç gün içerisinde bir milyondan fazla kullanıcıya ulaştı.
Mirage’ın sosyal medya platformlarındaki potansiyeli
Ynet’in temmuz ayındaki haberine göre, Mirage yazılımının sosyal medya platformlarında gerçek zamanlı görüntü düzenleme konusunda ciddi bir potansiyel sunduğu belirtildi.
Kullanıcıların, profesyonel montaj araçlarına gerek duymadan, gerçek zamanlı olarak görünümlerini değiştirebildiği ya da kişisel efektlerle canlı yayın yapabildikleri ifade edildi.
Teknolojinin, saniyede 20 kare üretim kapasitesiyle yayın kalitesinde görüntü sunduğu, ileride Full HD ve 4K çözünürlüğü destekleyecek şekilde geliştirileceği belirtildi.
Teknoloji ve istihbarat servisleri arasındaki ilişki
El-Meyadin’in analizinde, söz konusu teknolojinin istihbarat servisleri için taşıdığı açık ilgiye Ynet’in hiç değinmediği kaydedildi. Halbuki teknolojinin doğrudan “Birim 8200 tecrübesinden” doğduğu vurgulandı. Hemen hemen hiç tanınmayan isimlerce kurulan şirketin, kuruluşunun hemen ardından devasa yatırım alması ve kamuoyunda yoğun ilgi görmesi dikkat çekici bulundu.
El-Meyadin’e göre, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) yatırım kolu In-Q-Tel’in bir girişime yatırım yapması durumunda, özel sektörün bu girişime 18 kat daha fazla yatırım yaptığı hatırlatıldı.
İstihbarat servislerinde cinsel şantaj ve sahte içerik üretimi
Analizde ayrıca, dünyadaki istihbarat servislerinin, “hedef şahısları zorlamak için cinsel içerikli şantaj yöntemlerine başvurdukları; hatta bu amaçla sahte cinsel içerikli görüntülerin bile üretildiği” hatırlatıldı.
Özellikle Jeffrey Epstein’ın mal varlıklarının kaynağının belirsiz olduğu, malikânelerinde gizli kameraların bulunduğu ve bunların siyasetçiler ile yüksek profilli kişilerin cinsel saldırılarını kaydetmekte kullanıldığı yönünde iddialar olduğu belirtildi.
Yapay zekâ teknolojileri ve “bal tuzağı” operasyonları
El-Meyadin’e göre, Mirage ve Toka gibi şirketlerin geliştirdiği yapay zekâ destekli gerçek zamanlı video düzenleme teknolojileri, klasik “bal tuzağı” operasyonlarındaki insan faktörünü ortadan kaldırmakta.
Böylelikle, “istihbarat servislerinin geçmişte bizzat yürüttüğü cinsel şantaj operasyonlarının otomasyona bağlanabileceği, hedeflerin kandırılmasına gerek kalmadan sahte içeriklerle baskı altına alınabileceği” kaydedildi.
Sınırsız yaratıcılık ve potansiyel riskler
Analizde, bu tür teknolojilerin “hayal gücünü görüntüye dönüştürme” kabiliyetlerinin sınırsız olduğuna yönelik söylemlerin, potansiyel riskleri daha da artırdığı ifade edildi.