Hizbullah milletvekili Hüseyin Cişşi, direnişin zorla silahsızlandırılmasının mümkün olmadığını belirterek, bu konudaki söylemlerin yumuşatılması gerektiğini vurguladı. Cişşi, direnişin silahlarının ancak Lübnan'ı savunabilecek ve İsrail'i caydırabilecek güçlü bir devlet kurulduğunda teslim edilebileceğini ifade etti.

YDH - Hizbullah'ın Lübnan Meclisi’ndeki Direnişe Vefa İttifakı milletvekili Hüseyin Cişşi, direnişin silahlarının zorla alınmasının "ne gerçekleşebileceğini ne de hayal edilebileceğini" belirterek, bu konudaki söylemlerin tonunun yumuşatılması çağrısında bulundu.
Cişşi, silahların teslim edilmesinin tek şartının, ülkeyi savunabilecek ve düşmanı caydırabilecek güçlü bir devletin kurulması olduğunu vurguladı.
Güney Lübnan’daki Dıb’al beldesinde Hizbullah’ın hayatını kaybeden iki direnişçisi için düzenlenen anma töreninde konuşan Cişşi, direnişin silahsızlandırılması konusunun farklı niyetlerle gündeme getirildiğini söyledi.
"Silahlar ancak güçlü bir devlet kurulduğunda teslim edilir"
Bazılarının, direnişin silahlarını teslim etmesi karşılığında İsrail'in Lübnan’a saldırmasını engelleyecek bir güç ya da teminat mekanizması önerdiğini belirten Cişşi, "Bu konuyu iyi niyetle gündeme getiren de var, kötü niyetle manipüle etmeye çalışan da... Ancak biz, İmam Musa Sadr’dan bu yana hep halkını koruyan, haklarını savunan güçlü ve adil bir devletin kurulmasını savunduk; bugün de aynı noktadayız," diye konuştu.
Cişşi, bu konudaki tutumlarının net olduğunu şu sözlerle ifade etti:
"Bu konuda ister iyi niyetli olsun ister kötü niyetli, herkese söylüyoruz: Bu silahlar ancak güçlü bir devlet kurulduğunda, bu ülkeyi savunabilecek, düşmanı caydırabilecek ve halkımıza yönelik günlük İsrail saldırılarını durdurabilecek bir otorite var olduğunda teslim edilir. Aklı başında hiç kimse, bu kadar zalim ve ilkesiz bir dünyada elindeki savunma gücünden vazgeçmez. Her gün Gazze’de yaşananlar bunun en açık kanıtıdır."
"Mevcut devletin imkânları yetersiz"
Silahın yalnızca halkını ve vatandaşlarını koruyabilecek, düşmanı caydırabilecek güçlü bir devletin elinde olması gerektiğini savunduklarını dile getiren Cişşi, "Devleti ihmalkâr olmakla suçlamıyoruz, ancak mevcut devletimizin imkânlarının bu düşmanla yüzleşmek ve saldırılarını engellemek açısından yetersiz olduğunu söylüyoruz," ifadelerini kullandı.
Lübnan'ın diplomatik imkânlarının tek başına yeterli olmadığını vurgulayan Cişşi, sözlerini şöyle tamamladı:
"Düşmanın saldırılarını engelleyebilecek ve onu caydırabilecek bir güç temeline dayanmayan her türlü söz, boş ve değersizdir, sahibine iade edilir. Bazıları, Lübnan’ın diplomatik imkânlara ve iyi uluslararası ilişkilere sahip olduğunu söylüyor. Ancak ateşkesin üzerinden sekiz ay geçmesine rağmen, Lübnan bu ilişkiler aracılığıyla ne saldırıları durdurabildi ne de katliam, yıkım ve günlük saldırıları engelleyebildi."