Lübnan'daki Dürzi cemaatinin lideri Sami Ebu el-Muna, Süveyda vilayetine yönelik ablukayı mutlak surette reddettiklerini açıkladı. Aşırılıkçılığın "güvenlik" adı altında yayılmasından Suriye devletini sorumlu tutan Ebu el-Muna, Dürzilerin ayrılıkçı projelere dahil olmayacağını vurguladı.

YDH - Lübnan'daki Dürzi cemaatinin lideri Sami Ebu el-Muna, "Suriye'de kanlı ve acı olayların başlamasından bu yana Süveyda vilayetine yönelik ablukayı mutlak surette reddettiklerini" yineledi.
Katıldığı televizyon programında verdiği mülakatta Ebu el-Muna, Surye'deki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejimini "aşırılıkçılığın kamu güvenliği kisvesi altında sızmasından" sorumlu tuttu.
Uluslararası ve yerli kuruluşlara yardım çağrısında bulunan Ebu el-Muna, Birleşmiş Milletler'in Lübnan'daki koordinatörünün bu çerçevede kendilerini ziyaret ettiğini açıkladı.
"Çatışma aşırılıkçılık ve itidal arasında"
Ebu el-Muna, "Bugünkü çatışma Sünnilerle Dürziler arasında değil, aşırılıkçılıkla itidal arasındadır," diyerek Süveyda'daki iç tutumun birliğinin ve ablukanın kaldırılıp kaçırılanların geri dönmesi için işbirliğinin önemini vurguladı.
Bu bağlamda Ebu el-Muna, "Velid Bey (Velid Canbolat), Sünni Müftüsü, müftüler, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Sünni şahsiyetlerle birlikte fitnenin Lübnan'a sızmasını engellemeyi başardık ve buna izin vermeyeceğiz. Lübnan'da sürekli olarak toplanan diyalog, sevgi ve merhamet masamız var," ifadelerini kullandı.
Dürzi şeyhi, "Bugün mantık, silaha ilişkin olarak dünün mantığı değil," diyerek, "Halkın devletle düşmanlık hâlinde olması caiz değildir, tersi de geçerlidir," diye ekledi.
Ebu el-Muna, "Devrime hamilik yapan devletlerin, devlet inşasına ve bileşenleri arasında sosyal sözleşme oluşturmaya öncülük etmesi daha doğru olurdu," değerlendirmesinde bulundu.
Ayrılıkçı projelere ret
Dürziler arasında Suriye'den ayrılma çağrısı yapan bazı seslere ilişkin ise Ebu el-Muna şunları söyledi:
"Uluslararası sahada sergilenen bariz bir oyun var ve belki de tarafların devletle bağlantılı fiili durumu kabullendiği zamana geleceğiz. Fakat biz, başka ülkeyle herhangi projeye bağlanacak bağımsız devlet değiliz."
Barış anlaşması ihtimaline de değinen Ebu el-Muna, "Eğer barış anlaşması olacaksa bu, devletleri ilgilendirir ve biz sonuçta uluslararası kararlara tabi oluruz. Ancak bizim anlaşmalar ve normalleşme arayışına girmemiz kabul edilemez," değerlendirmesini yaptı.
Ebu el-Muna ayrıca, "Aşırılıkçı Suriye'yi seçersek, İsrail'e müdahale için adeta geçiş izni vermiş oluruz. Bu, düzeltilmesi gereken hatadır," diyerek rejime kendini ispatlaması için fırsat verilmesi çağrısında bulundu.