Lübnan'daki Direnişe Vefa İttifakı, hükümetin direnişin silahlarına ilişkin kararını "ülkenin en yüksek menfaatlerine aykırı" olarak nitelendirdi. İttifak, kararın dış dayatmalara, özellikle de Amerikan baskısına boyun eğmek anlamına geldiğini belirtti.

YDH - Hizbullah'ın Lübnan meclisindeki grubu Direnişe Vefa İttifakı, hükümetin direnişin silahlarına ilişkin aldığı kararı "büyük bir düşüş" ve "ülkenin en yüksek menfaatlerine aykırı" olarak tanımladı.
Haftalık toplantısının ardından bir bildiri yayımlayan ittifak, direnişe, liderlerine ve rolüne karşı yürütülen kampanyaların "gerçekte hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini" belirtti.
Bildiride, Gazze'deki duruma değinilerek, "Siyonist düşman, Amerikan yönetiminin tam desteğiyle, Gazze’ye ve mazlum halkına karşı vahşi suçlarını ve toplu kıyımını tırmandırıyor," denildi.
İsrail Başbakanı'nın "büyük İsrail" hedefine yönelik açıklamalarına tepki gösterildi.
"İsrail Lübnan'da yeni işgal noktaları kuruyor"
İttifak, İsrail'in Lübnan topraklarındaki saldırılarını sürdürdüğünü ve yeni işgal noktaları kurduğunu iddia etti. Bildiride, Lübnan hükümetinin tutumu şu sözlerle eleştirildi:
"Buna karşın Lübnan otoritesi, halkın işgale direnme hakkını ellerinden alacak şekilde, ulusal mutabakat belgesinin içeriğiyle oynuyor. Böylece siyonist düşmanla olan çatışmayı, direnişi silahtan arındırmaya indirgenen iç kriz haline dönüştürüyor."
Açıklamada, ülkenin güvenliği için tüm imkanları koordine eden kapsamlı bir ulusal stratejiye ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.
"Hükümetin kararı büyük bir düşüştür"
İttifak, hükümetin "dış düşmanların destekçilerine göz yumduğunu" ve direnişin silahlarına yönelik kararının anayasaya, ulusal mutabakat belgesine ve hükümet programına aykırı olduğunu savundu.
Kararın, orduya destek olan direnişi hedef aldığı belirtilerek, "Bu, büyük bir düşüş ve tamamen dış dayatmalara –özellikle Amerika'nın dayatmalarına– boyun eğiş anlamına gelmektedir," ifadeleri kullanıldı.
Bildiride, "Bu hatalı karardan dönülmesi, onun savunulmasında inat edilmemesi gerekir," çağrısı yapıldı.
İmam Musa Sadr'ın kayboluşunun yıl dönümüne de atıfta bulunulan açıklamada, ittifakın Sadr'ın başlattığı direniş yoluna bağlılığı yinelendi. Bildiride, "Biz, Hizbullah ve Emel Hareketi, işgal ve saldırıya karşı direniş kılıcının iki keskin yanı, Lübnan’ın birliğinin ve güvenliğinin iki ana direği olarak kalacağız," denildi.
"İran her zaman Lübnan'ın yanında durdu"
İttifak, İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Başkanı Ali Laricani'nin ziyaretini memnuniyetle karşıladığını belirterek, İran'ın Lübnan'a ve direnişe verdiği sürekli destek için teşekkürlerini iletti.
Bildirinin sonunda, direnişe yönelik medya ve siyasi kampanyaların bir sonuç vermeyeceği vurgulandı:
"Bu tehdit ve zayıflatma kampanyaları, sahiplerinin iç yüzünü açığa çıkarıyor ve vatan ile halkının düşmanlarına bağladıkları boş umutları ifşa ediyor."