Haftalık konuşmasında, Filistin-2 füzelerinin çoklu savaş başlıklarının İsrail’i ciddi şekilde endişelendirdiğini açıklayan Ensarullah Hareketi lideri Seyyid Abdulmelik el-Husi, bölgesel ve uluslararası gelişmelere de değindi.

YDH- Ensarullah Hareketi lideri Seyyid Abdulmelik el-Husi, Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin füze gücünün, “Filistin-2 füzelerinin çoklu savaş başlıklarının üretiminde düşman İsraillileri endişelendiren nitelikli bir başarıyı” kaydettiğini bildirdi.
El-Husi, perşembe günü, İsrail işgali tarafından Gazze Şeridi’ne karşı yürütülen soykırım savaşındaki gelişmeler ile bölgesel ve uluslararası gelişmeler üzerine yaptığı konuşmada, bu çoklu savaş başlıklarının “birden fazla savaş başlığına ayrıldığını” açıkladı ve bunun “işgalciyi endişelendiren çok önemli nitelikli bir başarı” olduğunu vurguladı.
Seyyid Abdulmelik el-Husi aynı bağlamda, Yemen cephesinin İsrail işgaline karşı operasyonlarının bu hafta da hipersonik füzeler ve insansız hava araçlarıyla Yafa ve Askalan yönünde devam ettiğine işaret etti.
El-Husi, işgal altındaki Filistin topraklarında alarm sirenlerinin 200’den fazla noktada çaldığını, milyonlarca İsrailli yerleşimcinin sığınaklara koştuğunu ve Lid (Ben Gurion) Havalimanı’nda hava trafiğinin askıya alındığını ekledi.
“İsrail’in Yemen’e saldırısı başarısız”
İsrail’in Yemen’e yönelik saldırısına değinen el-Husi, “Petrol şirketi tesislerini ve elektrik santrallerini hedef almanın başarısız bir saldırı olduğunu” bildirdi.
Ayrıca, işgalin “tüm halka hizmet sunan tesisleri hedef alarak ‘hepiniz hedef alınmaktasınız’ mesajı vermek istediğini” açıkladı.
Buna rağmen, Yemen’in resmi ve halk düzeyindeki duruşunun “daha güçlü ve büyük adımlar atmak, askeri kapasitesini artırmak ve Filistin halkını kararlılıkla desteklemek yönünde sürdüğünü” vurguladı.
“İsrail, Lübnan ve Suriye’yi itaatkâr rolüne zorluyor”
El-Husi, konuşmasında İsrail’in Lübnan ve Suriye’den beklediği rolü de ele aldı ve bunun “İsrail ve ABD’nin direktiflerini yerine getirme işlevi” olduğunu belirtti.
Lübnan’a ilişkin olarak, el-Husi, Lübnan hükümetinin “İsrail düşmanına hizmet ettiğini” ve bazı Arap rejimleriyle birlikte direnişin silahsızlandırılmasını benimsediğini ifade etti. Bunun İsrail’in planlarına hizmet ettiğini ve “ahlaki çöküş ve akıl tutulması” olarak nitelendirdi.
Suriye’ye dair olarak, İsrail’in “tam işgal ve kontrolü artırma temelinde hareket ettiğini” ve “Suriye’deki su kaynakları ile su açısından zengin güney bölgeler üzerinde hakimiyetini güçlendirdiğini” kaydetti.
El-Husi, Suriye’de suyun, halkı boyun eğmeye ve İsrail’in taleplerine uymaya zorlamak için bir araç haline geleceği konusunda uyarıda bulundu. ABD faaliyetlerinin de İsrail faaliyetleriyle örtüştüğünü belirterek, “çünkü ikisi aynı madalyonun iki yüzüdür” dedi.
“İsrail, bazı Arap rejimlerine güvendiği için ‘yüzyılın suçunu’ sürdürüyor”
Gazze Şeridi’ne karşı İsrail’in sürdürdüğü soykırım savaşına değinen el-Husi, işgalin Nasır Tıp Kompleksi’ni hedef alarak sağlık ekipleri, kurtarma personeli ve gazetecileri vurduğunu ve bunun “vahşi bir taktik” olduğunu ifade etti.
El-Husi, İsrail’in “ölüm tuzakları taktiğini ABD ile ortaklaşa sürdürdüğünü, insan yaşamına kayıtsız ve tüm kutsallıkları ihlal ederek soykırımı amaçladığını” kaydetti.
Bu bağlamda, düşmanların tüm suçlarını insani başlıklarla sunduğunu belirten el-Husi, “Gazze İnsani Kurumu” adı altında yardımlar sağlanıyormuş gibi görünse de gerçekte suç ve saldırı gerçekleştirildiğini vurguladı.
ABD’nin İsrail’in suç ve planlı soykırım yönündeki ortaklığını da teyit eden el-Husi, birçok Avrupa ülkesinin de İsrail’in suçlarını durduracak etkili adımlar atmadığını kaydetti.
Arap ülkelerinin, işgalin Filistin’deki eylemlerine karşı sorumluluğuna değinen el-Husi, Arapların işgalin yaptıklarını sadece “suç vakaları” olarak görmesinin ciddi bir durum oluşturduğunu uyardı.
İsrail’in “bazı Arap rejimlerine güvenerek teşvik, destek ve yardım aldığını” belirten el-Husi, işgalin Mescid-i Aksa ve işgal altındaki Kudüs’ü hedef alma planlarını sürdürdüğünü kaydetti. Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarda en büyük teşvikin Arap ülkelerinin ihmali ve işbirliği olduğunu vurguladı.
Gaza direnişi ve Filistin’in silahlı grupları
El-Husi, Gazze Şeridi’ndeki direnişe de değinerek, İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın İsrail saldırısına karşı yürüttüğü operasyonların “düşman üzerinde büyük etkisi olduğunu” belirtti. Ayrıca, Kudüs Tugayları ve diğer direniş örgütlerinin askeri kanatlarının operasyonlarının da önemli ve etkili olduğunu kaydetti.