İsrail’in Hebron’da belediye başkanı Taysir Ebu Sneyne’yi gözaltına alması, kentin Filistinli yönetimi ve demokratik kurumları üzerindeki baskıyı yeniden görünür kıldı. Baskınlar, okullara müdahaleler ve Filistin bayrağına getirilen yasaklarla birlikte, İsrail’in şehir üzerindeki kontrolünü artırma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

YDH- İsrail askerleri, Salı günü işgal altındaki Hebron’da düzenledikleri ev baskını sırasında Filistinli belediye başkanı Taysir Ebu Sneyne’yi gözaltına aldı.
Hebron Belediye Meclisi, evin tahrip edildiğini ve ciddi hasar oluştuğunu duyurdu.
Meclis, saldırının sadece belediye başkanını değil, Hebron halkının iradesini ve demokratik kurumlarını hedef aldığını vurguladı.
Ebu Sneyne, 2017’de Fetih adayı olarak Hebron belediye başkanı seçildi.
2022’de Fetih, Hamas ve FHKC temsilcilerinin yer aldığı ortak listeyle seçimlere katılması nedeniyle partiden ihraç edildi.
1980’de altı İsrailli yerleşimcinin öldüğü bir operasyona katılmış, ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış ve daha sonra esir takasıyla serbest bırakılmıştı.
Gözaltı sonrası İsrail medyası Ebu Sneyne’ye karşı kampanya başlattı.
İsrailli yerleşimci ve sözde Hebron Belediyesi başkanı Eyal Gelman, tutuklamanın İsrail’in kent üzerindeki tam kontrol niyetini gösterdiğini belirtti.
İsrail güçleri, barışçıl protestoları dağıttı, okullara baskın düzenledi, ders kitaplarını topladı ve Filistin bayrağına yasak getirdi.
Hebron, 1997’de imzalanan Hebron Protokolü ile H1 (Filistin yönetimi) ve H2 (İsrail askeri kontrolü) olmak üzere ikiye ayrılmıştı.
Kentteki İsrail yerleşimcileri ve askerlerinin varlığı, Filistinlilerin hareket özgürlüğünü kısıtlıyor ve yerel ekonomiyi olumsuz etkiliyor.
Filistin Yönetimi ise kontrol ettiği bölgelerde sınırlı yetkilere sahip bulunuyor.