Yeni güvenlik anlaşması: Türkiye, HTŞ güçlerine eğitim vermeye başladı

img
Yeni güvenlik anlaşması: Türkiye, HTŞ güçlerine eğitim vermeye başladı YDH

Türkiye, Ağustos ayında HTŞ ile imzaladığı güvenlik anlaşması kapsamında örgüt güçlerini eğitmeye ve ekipman sağlamaya başladı. Eğitim ve danışmanlık anlaşması, HTŞ’nin modern bir ordu kurma hedefinin ilk adımı olarak görülürken, aynı zamanda İsrail ile olası kazara çatışma endişelerini de artırıyor.




YDH- Middle East Eye’a (MEE) konuşan birden fazla kaynağa göre, Türkiye, Ağustos ayında iki ülke arasında imzalanan güvenlik anlaşması çerçevesinde Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) güçlerini eğitmeye başladı.

Kaynaklardan biri, şu anda çoğunluğu asker, bir kısmı ise polis olan yaklaşık 300 silahlının, Türkiye’nin iç ve doğu bölgelerindeki iki üsse gönderilerek eğitim aldığını belirtti.

Bir diğer kaynak ise Ankara’nın kısa vadede yaklaşık 5 bin HTŞ'li asker ve polisi eğitmeyi, orta ve uzun vadede ise bu sayıyı en az 20 bine çıkarmayı planladığını söyledi.

Bu gelişmelerle eş zamanlı olarak, Türkiye’nin görev gücü kapsamında yaklaşık sekiz yıldır konuşlandığı kuzey Halep’ten Türk güvenlik güçlerinin çekilmeye başladığı kaydedildi.

Görev gücü, IŞİD ve Kürt güçlerinden alınan bölgelerin güvenliğinin sağlanmasına destek veriyordu.

İkinci kaynağa göre, İçişleri Bakanlığı’na bağlı jandarma birimlerinden oluşan görev gücü, üsleri tahliye etmeye başladı. Bu üslerdeki ekipman ve malzemeler Türkiye’nin Hatay, Gaziantep ve Kilis illerine taşınıyor.

Azaz ve Cerablus gibi Suriye sınırındaki bazı üsler de tahliye edilerek, HTŞ'ye bağlı güvenlik güçlerine devredildi.

Halep’ten geri çekilen personel ve askeri teçhizat ise geçici olarak Türkiye içinde yeniden konuşlandırıldı.

HTŞ sözcüsü, eğitim faaliyetlerinden haberdar olmadıklarını belirtti.

MEE, yorum almak için Türkiye Savunma Bakanlığı ile temasa geçti.

Geçen ay Türkiye Savunma Bakanlığı, iki taraflı anlaşmanın HTŞ'ye danışmanlık, ekipman temini ve askeri eğitim desteği sağlayacağını açıklamıştı.

 

 Türkiye, HTŞ'ye eğitim ve ekipman sağlıyor

Bu anlaşma, HTŞ güçlerinin yeniden yapılandırılmasına, bilgi aktarımına ve ekipman teminine yönelik ilk adım olarak değerlendiriliyor.

Amaç, HTŞ'nin hem iç hem de dış tehditlere yanıt verebilecek modern bir ordu kurmasına katkı sağlamak.

Temmuz ayında HTŞ, İsrail’in Şam ve Süveyde’ye düzenlediği hava saldırılarının ardından Türkiye’den askeri destek talebinde bulunmuştu.

Bu saldırılar, Dürzîler ve Bedevîler arasında yaşanan topluluklar arası şiddet ortamında gerçekleşmişti.

Ankara ve HTŞ, üç büyük üste Türk askerlerinin konuşlandırılmasını da içerebilecek daha kapsamlı bir savunma anlaşmasını görüşüyor. Ancak yeni imzalanan eğitim ve danışmanlık anlaşması, böyle bir konuşlandırma için henüz bir çerçeve sunmuyor.

Mevcut deconfliction (çatışmayı önleme) mekanizmasına rağmen, Türkiye ile İsrail arasında kazara bir çatışma yaşanabileceği endişeleri sürüyor.

Suriye medyası, İsrail uçaklarının Pazartesi gecesi Lazkiye ve Humus’ta bazı hedefleri vurduğunu, bunlar arasında askeri cephane depoları ve bir hava savunma okulunun bulunduğunu bildirdi.

Saldırının ardından el-Arabiya’ya konuşan bir İsrailli güvenlik yetkilisi, baskının Humus'a yakın bir yere taşınan Türk yapımı füzeler ve hava savunma sistemlerini depolayan hangarlara yönelik olduğunu söyledi.

Yetkili, “Türkiye, bizi taciz etmeye ve istemediğimiz bir askeri çatışmaya sürüklemeye çalışıyor. Bu çatışmadan korkmuyoruz, ancak içine çekilmek istemiyoruz,” dedi.

Aynı kaynak, İsrail’in HTŞ liderleriyle güvenlik düzenlemeleri konusunda görüşmeler yürüttüğünü ancak gerekirse güç kullanmaktan çekinmeyeceğini de ekledi.

Yetkili, İsrail’in güney Suriye’yi silahsızlandırmada kararlı olduğunu ve güvenliğine yönelik algılanan her tehdide, kaynağı veya yeri ne olursa olsun karşılık vereceğini vurguladı.