Direnişe Vefa İttifakı Milletvekili Hasan İzzeddin, Lübnan hükümetinin direnişi silahsızlandırma kararının İsrail kaynaklı bir talep olduğunu vurguladı. İzzeddin, Siyonist saldırganlığın devam ettiğini belirterek, Taif Anlaşması'nın direnişin silahlarını milislerinkinden ayırdığını ve yasal bir istisna tanıdığını ifade etti.

YDH - Hizbullah'ın Lübnan meclisindeki grubu Direnişe Vefa İttifakı Milletvekili Hasan İzzeddin, hükümetin direnişi silahsızlandırma kararının "İsrail'in bir talebi" olduğunu belirtti.
İzzeddin, halk desteğinin yaklaşan parlamento seçimlerinde sandığa yansıyacağını vurguladı.
Maarub beldesinde düzenlenen siyasi bir toplantıda konuşan İzzeddin, ittifaklarının "parlamento seçimleri mücadelesini kelimenin tam anlamıyla vermeye hazır olduğunu" ifade etti.
İzzeddin, "Direnişin yanında en zorlu koşullarda duran halk desteği devam edecek ve bunu sandıklarda ifade edecektir," diye konuştu.
"Hükümet sorumluluk almalı"
İzzeddin, "Düşmanın Tibnin Devlet Hastanesi girişinin önünde sivil bir aracı hedef alarak işlediği suç da dahil olmak üzere devam eden İsrail saldırıları, Lübnan hükümetinin herhangi bir somut adım atmadığı bir ortamda nitelikli bir saldırganlıktır," dedi.
Hükümete sorumluluklarını üstlenme çağrısında bulunan İzzeddin, askeri adımlar atma konusundaki acziyetine rağmen, Lübnanlılara saldırganlık karşısında sesini yükselttiğini hissettirmesi gerektiğini söyledi.
İzzeddin, bu kapsamda Güvenlik Konseyi'ne şikâyette bulunulması ve beş daimi üye ülkenin büyükelçilerinin çağrılarak yaşananlardan sorumlu tutulması gibi uluslararası, bölgesel ve siyasi düzeyde gerekli adımların atılmasını talep etti.
"Taif Anlaşması direnişin silahlarını istisna tuttu"
İzzeddin, "Lübnan hükümetinin 5 ve 7 Ağustos'taki oturumlarında aldığı karar, bazılarının göstermeye çalıştığı gibi bir iç talep değil, bilakis dış kaynaklı ve İsrail'in bir talebidir," ifadelerini kullandı.
İzzeddin, ateşkesi takip eden aylarda Siyonistlerin saldırılarının ve ABD ile Fransa'nın garantörlüğündeki anlaşma maddelerinden sapmalarının bunun en bariz kanıtı olduğunu belirtti.
Mevcut tüm bu sapmaların Lübnan'daki direnişi, çevresini ve ulusal ikiliyi hedef aldığını savunan İzzeddin, "Özellikle direnişin silahları, İsrail'in hedeflerine ulaşması ve Lübnan'ı işgal etmesi önündeki temel engeldir," dedi.
İzzeddin sözlerini şöyle tamamladı:
"Direnişin silahları, milislerin silahları ile direnişin silahları arasında ayrım yapan Taif Anlaşması'nda milislerin silahlarının toplanması olarak adlandırılan durumdan istisna tutulmuştur. Ulusal Uzlaşı Belgesi'nin imzalanmasından sonraki ilk bakanlık bildirisi, Lübnanlıların topraklarını İsrail işgalinden kurtarmak için direniş hakkını ve bu direnişe desteği açıkça belirtmiştir. Bu durum, dönemin cumhurbaşkanı ve meclis başkanının tutumlarıyla da pekiştirilmiştir."