Putin, çok kutuplu yeni dünya düzeninin altı ilkesini açıkladı

img
Putin, çok kutuplu yeni dünya düzeninin altı ilkesini açıkladı YDH

Rusya Devlet Başkanı Putin, Soçi'de yaptığı kapsamlı konuşmada çok kutuplu bir dünya düzeninin esaslarını anlattı. Avrupa'yı Rusya'ya karşı "histeri körüklemekle" suçlayan Putin, ABD ile ilişkileri yeniden kurmak istediklerini ancak Washington'un Ukrayna'ya Tomahawk füzeleri vermesinin yeni bir gerilime yol açacağı uyarısında bulundu.




YDH - Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Soçi'de düzenlenen 22. Uluslararası Valday Tartışma Kulübü toplantısında, şekillenmekte olan çok kutuplu dünya düzenine, ABD ve Avrupa ile ilişkilere ve modern savaşların doğasına ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.

Putin, Avrupa ülkelerini Rusya'ya karşı "düşman imgesi" yaratmakla suçlarken, ABD ile ilişkileri yeniden tesis etme arzusunu dile getirdi ancak Washington'u Ukrayna'ya Tomahawk füzeleri göndermemesi konusunda uyardı.

Çok kutuplu dünyanın altı dayanağı

Vedomosti gazetesinin aktardığına göre Putin, mevcut çok kutupluluğun devletlerin hareket ettiği çerçeveyi belirlediğini belirterek, bu yeni düzenin altı temel özelliğini sıraladı:

1) Uluslararası ilişkilerde her şeyin "her katılımcının eylemlerinin ne kadar ölçülü, dengeli ve düşünülmüş olmasına" bağlı olduğu daha açık bir dış politika alanı.

2) Değişimlere hazırlanmanın zor ve öngörülemez olduğu, bu nedenle gerçek zamanlı yanıt vermeyi gerektiren dinamik bir yapı.

3) Bölgesel ve küresel süreçlere etki etmek isteyen daha fazla siyasi ve ekonomik aktöre fırsat tanıyan "çok daha demokratik" bir alan.

4) Farklı ülkelerin özellikleri dikkate alınarak ortak çıkarların bulunması gerekliliği; çünkü hiç kimse "tek bir tarafın belirlediği kurallarla" oynamaya hazır değil.

5) Her türlü çözümün ancak tüm ilgili tarafların veya büyük çoğunluğunun tatmin olacağı anlaşmalar temelinde mümkün olması.

6) İmkânlar ve tehlikelerin birbirinden ayrılmaz olduğu bir yapı.

Öte yandan Putin, "Özgürlük alanının genişlemesi herkes için bir nimet, ancak bu koşullarda sağlam bir denge bulmanın çok daha zor olması büyük bir risk teşkil ediyor," dedi.

ABD ve müttefiklerinin 20. yüzyıl sonunda ulaştığı güç zirvesinin ardından birçok ülkenin "sözde liberal dünya düzenini" kabul ettiğini belirten Putin, bazı ülkelerin diğerleri adına düşünmeye başladığını, kendi çıkarlarını savunanların ise "tuhaf tipler" olarak görüldüğünü söyledi.

Putin, "Her şeyi ve herkesi kontrol etme girişimi aşırı gerilime yol açıyor," diye konuştu.

Dünya çoğunluğunun artık birbirlerinin çıkarlarını dikkate almak zorunda olduğunu ifade eden Putin, 30 bini aşkın yaptırıma maruz kalan Rusya'nın bu baskılara direnme kabiliyetini ortaya koyduğunu belirtti.

Putin, tek taraflı kararların imkansız hale gelmesinin diplomasiyi yeniden canlandıracağını, BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) gibi kurumların bunun kanıtı olduğunu söyledi.

'Tehlikeli Alman, gösterişli Amerikalı'

Konuşmasında Avrupa ülkelerine sert bir tonla değinen Putin, Avrupa'nın Rusya hakkında yüzyıllar öncesine dayanan bir "düşman imgesi" ürettiğini savundu.

Putin, "Avrupa Birliği'nin yönetici elitleri histeriyi körüklemeye devam ediyor. Görünen o ki Ruslarla savaş kapıda. Bu saçmalığı, bu düsturu tekrar edip duruyorlar," ifadelerini kullandı.

Avrupalı siyasetçileri "sakinleşmeye" ve kendi ülkelerinin ekonomiden göçe, radikalleşen "solcu, ultra liberal, ırkçı marjinal gruplara" kadar uzanan sorunlarıyla ilgilenmeye çağırdı.

Devlet Başkanı, Rusya'nın saldırı planları hakkındaki iddiaların "uydurma" olduğunu, ancak "öz telkinin tehlikeli bir şey" olduğunu vurguladı.

Almanya'dan bazı siyasilerin ordunun "yeniden Avrupa’nın en güçlü gücü olması gerektiğini" söylediklerini hatırlatan Putin, "Tehditlere karşılık, yumuşak bir ifadeyle, çok ikna edici olacaktır. Biz asla askeri karşılaşmayı başlatan taraf olmadık," dedi.

ABD konusunda ise daha ılımlı bir dil kullanan Putin, mevcut Beyaz Saray yönetiminin "kendi çıkarlarını ve isteklerini açıkça ortaya koyduğunu" ve bunun "rasyonel bir yaklaşım" olduğunu belirtti.

Putin, "Rusya da kendi ulusal çıkarlarını gözetme hakkını saklı tutuyor. Bu çıkarlarımızdan biri de, bu arada, ABD ile tam ölçekli ilişkilerin yeniden tesis edilmesidir," diye konuştu.

Başkan Donald Trump'ı uzun süredir tanıdığını söyleyen Putin, onun gösterişli çıkışlara düşkünlüğünü kabul ettiğini ancak "konforlu bir muhatap" olduğunu, çünkü duyup dinlemeyi bildiğini vurguladı.

Silah kontrolü ve Tomahawk uyarısı

Putin, Rusya’nın ABD’ye Yeni START anlaşmasının bir yıl uzatılması teklifini hatırlattı. ABD'de anlaşmanın uzatılmasına gerek olmadığını düşünen çevreler olduğunu belirten Putin, bu durumda Rusya’nın da uzatmaya yanaşmayacağını söyledi.

Anlaşmaya Çin'in dahil edilmek istendiğini, bu takdirde Fransa ve İngiltere'nin de dahil edilmesi gerektiğini vurguladı.

Nükleer deneme yapma zamanının gelip gelmediği sorusuna ise, "Bazı ülkeler bu denemelere hazırlanıyor, bunu görüyoruz, biliyoruz. Eğer gerçekleşirse biz de aynısını yaparız," yanıtını verdi.

Putin, Wall Street Journal'ın haberine konu olan Ukrayna’ya Tomahawk dahil uzun menzilli füzeler verilmesi ihtimalini de değerlendirdi. Bu füzeleri "güçlü ama biraz eskimiş" olarak nitelendiren Putin, ABD'nin daha önce verdiği ATACMS füzelerini Rusya'nın püskürtmeyi öğrendiğini hatırlattı.

Putin, "Aynısı yine olacak," dedi ve Tomahawk füzelerinin Ukrayna’ya verilmesinin Rusya-ABD ilişkilerine zarar vereceğini ve iki ülke arasında yeni bir gerilim aşamasını tetikleyeceğini belirtti.

Ukrayna'daki durum ve modern savaş

Ukrayna'daki çatışmayı "Ukraynalılar ve Ruslar için bir trajedi, bir acı" olarak nitelendiren Putin, Batılı ülkeleri Ukrayna halkının çıkarlarını umursamamakla suçladı.

Ukrayna ordusunun kayıplarına değinen Putin, Eylül ayında kayıpların 44 bin 700 kişiyi bulduğunu, bunun yaklaşık yarısının telafisi mümkün olmayan kayıplar olduğunu ifade etti.

Putin, "Bakın, seferber edilenler, hastanelerden dönenler ve kayıpları toplarsak ayda eksi 11 bin eder. Bu, cephede sadece takviye olmaması değil, azalma olduğu anlamına geliyor," dedi.

Devlet Başkanı, Rusya ordusunun kayıplarının ise "kat kat daha az" olduğunu belirtti.

Modern savaş kavramına da değinen Putin, teknolojinin gelişmesiyle bilgi saldırıları ve insansız sistemlerin ön plana çıktığını söyledi. Tankların artık düşman savunmasını yarmak için değil, piyadeyi desteklemek için kullanıldığını ifade etti.

En önemli unsurun ise değişim hızına uyum sağlamak olduğunu vurgulayan Putin, "Düşman yeni elektronik harp sistemleri kullanıyor. Durumu anladı, uyum sağladı. Demek ki bizim birkaç gün, en fazla bir hafta içinde karşı hamleyi bulmamız gerekiyor," diye ekledi.



Makaleler

Güncel