Bağımsız bir araştırma ekibinin yayımladığı rapora göre, İran'daki protestolar sırasında oluşturulan ve yüzde 95'i sahte olan on binlerce Twitter hesabı üzerinden geniş çaplı bir manipülasyon kampanyası yürütüldü.

YDH - Ulusal İran-Amerikan Konseyi (NIAC) tarafından desteklenen bağımsız araştırma ekibi Social Forensics, İran'daki Twitter etkileşimlerini hedef alan geniş çaplı bir manipülasyon ağını tespit ettiğini duyurdu.
Ekibin 1,5 milyon tweet ve 213 bin hesap üzerinde yaptığı analize göre, dijital ortamda sahte bir monarşist hareket algısı yaratılarak kamuoyu yönlendirilmeye çalışıldı.
Araştırma, incelenen hesapların önemli bir bölümünün belirli bir dönemde yoğunlaştığını gösteriyor.
Rapora göre, hesapların yaklaşık yüzde 50'si 2021-2022 yılları arasında, yüzde 25'i ise Mahsa Emini'nin ölümünden sonraki süreçte açıldı.
"Yüzde 95'i sahte hesap"
Çalışmada, bu hesapların büyük bir kısmının taç emojisi ve sürgündeki Rıza Pehlevi lehine sloganlar kullanarak organize bir görüntü verdiği belirtildi.
Fakat analize göre, bu hesapların yüzde 95'i gerçek kullanıcılara ait değil.
Social Forensics ekibi, bu faaliyetlerin, yazılım destekli ve kod temelli bir propaganda yöntemi olan "algoritmik diplomasi" tanımına uyduğunu ifade ediyor.
Bu yöntemle, askeri güç yerine algoritmik yönlendirmeler kullanılarak toplumsal ve siyasi atmosferin değiştirilmesi hedefleniyor.
İsrail Dışişleri Bakanlığının dahli
Araştırmanın en dikkat çekici bulgularından biri, manipülasyon ağının arkasındaki aktörlere ilişkisi oldu.
Raporda, söz konusu faaliyetlerin İsrail Dışişleri Bakanlığının resmi Farsça Twitter hesabı (@IsraelPersian) ve Başbakan Benyamin Netanyahu’nun sosyal medya danışmanları arasında bağlantılar içerdiği kaydedildi.
Uzmanlar, bot orduları ve otomatik etkileşim ağlarının, klasik propaganda yöntemlerinin yerini aldığını belirtiyor.
Bu yeni nesil propaganda, kişisel verilerin analiziyle belirlenen hedeflere yönelik algı yönetimi üzerine kuruluyor ve bilgi ile manipülasyon arasındaki sınırı giderek belirsizleştiriyor.