Türkiye, Eskişehir Beylikova’da keşfedilen büyük nadir toprak rezervini geliştirmek için ABD ile iş birliği arayışında. Çin ve Rusya ile sonuçsuz kalan görüşmelerin ardından gündeme gelen bu adım, Ankara’nın Batılı ortaklara yöneldiğini ve Washington ile enerji–savunma alanındaki ilişkilerini derinleştirme arzusunu ortaya koyuyor.

YDH- Bloomberg’in haberine göre Türkiye, Batı Anadolu’daki nadir toprak elementleri rezervlerinin geliştirilmesi konusunda ABD ile görüşmeler yürütüyor.
Bu adım, daha önce Çin ve Rusya ile yapılan, ancak teknoloji transferi ve rafinaj hakları üzerindeki anlaşmazlıklar nedeniyle ilerleme kaydedilemeyen görüşmelerin ardından Ankara’nın yönünü NATO müttefikine çevirdiğini gösteriyor.
Konuya yakın kaynakların aktardığına göre Ankara ile Washington, Eskişehir yakınlarındaki Beylikova’da keşfedilen büyük nadir toprak minerali rezervi için ortaklık ihtimalini araştırıyor.
İsminin gizli kalmasını isteyen kaynaklar, söz konusu rezervde seryum, praseodim ve neodim bulunduğunu, ancak cevherin özgüllüğüne dair belirsizliklerin devam ettiğini ifade etti.
ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen ay Washington’da yaptığı görüşmenin ardından iki ülke, enerji ve savunma sektörlerinde iş birliğini derinleştirmek için çalışmalarını hızlandırmıştı.
Kaynaklara göre Türkiye, Beylikova’daki rezervleri işleyebilmek için bir rafineri kurmayı planlıyor.
İlk testler, cevherde ağırlıkça yüzde 1’den fazla nadir toprak oksidi bulunduğunu ve bunun ticari ölçekte çıkarılmasını mümkün kıldığını ortaya koydu.
Eğer Türkiye ve ABD, söz konusu bileşiklerin ortak rafinajında anlaşmaya varırsa, Çin ile imzalanan geçici mutabakat iptal edilebilir.
Zira Pekin, teknoloji transferini reddederek cevherin Çin’e taşınmasını ve orada işlenmesini şart koşmuş, bu da sürecin tıkanmasına yol açmıştı.
Rusya ile yapılan temasların da benzer şekilde sonuçsuz kaldığı bildirildi.
Türkiye, ABD dışında Kanada ve İsviçre ile de iş birliği seçeneklerini masaya yatırıyor.
Bu ülkelerle yürütülen temasların, fizibilite çalışmaları başta olmak üzere projenin teknik ve ekonomik boyutlarını kapsadığı belirtiliyor.
Ankara’nın Batılı ortaklarla geliştirdiği bu yeni temaslar, ABD ve Avrupa Birliği’nin küresel nadir toprak piyasasındaki Çin hâkimiyetini sınırlama çabalarıyla da örtüşüyor.
Zira savunma sanayii, ileri tıbbi teknolojiler ve iPhone gibi günlük elektronik cihazlarda kullanılan 17 kritik mineralin üretiminde Pekin hâlâ büyük bir üstünlüğe sahip.