İsrailli uzman: Suriye'de merkezi otorite gevşetilirse İsrail, HTŞ ile barışı kabulü düşünebilir

img
İsrailli uzman: Suriye'de merkezi otorite gevşetilirse İsrail, HTŞ ile barışı kabulü düşünebilir YDH

Suriye’de HTŞ ile İsrail arasında güvenlik ve normalleşme müzakereleri, Süveyda’daki şiddet olayları ve Kürt bölgelerindeki özerklik talepleri nedeniyle gecikiyor. İsrailli uzmana göre, Colani, Suriye’de gerçek bir desantralizasyon sağlayabilirse, sadece güvenlik alanında değil, İsrail ile resmi normalleşme adımları da mümkün olabilecek.




YDH- Eski bir İsrailli devlet memuru olan Neville Teller, Jerusalem Post gazetesindeki görüş yazısında, Suriye'deki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) ile İsrail arasında yürütülen barış ve normalleşme müzakerelerini, Süveyda’daki kriz ve Kürt bölgelerindeki özerklik taleplerinin yarattığı zorluklarla birlikte ele aldı.

İsrailli eski memur, HTŞ lideri Colani eğer Esed sonrası Suriye’de gerçek bir çoğulculuk ve desantralizasyon sağlayabilirse, bunun sonucunda yalnızca güvenlik alanında bir anlaşma değil, aynı zamanda İsrail ile resmi bir normalleşme anlaşmasının da mümkün olabileceğini ifade ediyor.

17 Eylül’de HTŞ lideri Colani, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na (BMGK) katılmak üzere yapacağı seyahat öncesi Şam’da gazetecilere verdiği brifingde, İsrail ile yürütülen güvenlik anlaşması müzakerelerinin “önümüzdeki günlerde” sonuçlanabileceğini söyledi.

Colani ayrıca, Temmuz ayında HTŞ -İsrail anlaşmasının “dört-beş gün” uzaklıkta olduğunu ancak Süveyda’da çıkan şiddet olaylarının süreci sekteye uğrattığını belirtti.

Suudi Arabistan merkezli Independent Arabia gazetesine göre, “üst düzey HTŞ kaynaklarına” atıfla, İsrail ve HTŞ'nin 25 Eylül’de ABD himayesinde bir güvenlik anlaşması imzalaması bekleniyor.

Çeşitli haber kaynakları, ABD’li yetkililer ile İsrail ve HTŞ kaynaklarına dayanarak, iki tarafın sınır boyunca düşmanlıkları azaltmayı ve Dürzî azınlığın korunmasını amaçlayan bir güvenlik düzenlemesini sonlandırmaya çok yakın olduğunu bildirdi.

Teller'a göre, İsrail’in Süveyda’ya erişimi, kesin silahsızlandırma mekanizmaları, bölgesel tampon bölgeler ve Suriye iç siyaseti gibi konular, anlaşmanın nihai hale gelmesini geciktirdi.

Yetkililer ve ABD aracılarının değerlendirmelerine göre, bu gecikme yalnızca erteleme niteliğinde; üst düzey Amerikan yetkilileri, anlaşmanın yakın zamanda imzalanacağını öngörüyor.

İsrail ve HTŞ arasında müzakerelerin aylar boyunca devam ediyor olmasını bazıları şaşkınlıkla karşılıyor.

HTŞ tarafında Colani'nin yanı sıra örgütün sözde 'dışişleri bakanı' Esad Şeybani de kilit bir rol oynuyor.

Medya raporlarına göre, İsrail tarafında stratejik işler bakanı Ron Dermer görüşmeleri yürütürken, ABD özel elçisi Thomas Barrack arabulucu rolünü üstlendi.

Görüşmeler Londra, Paris ve Bakü gibi farklı şehirlerde gerçekleşti. 

Colani, İsrail ile bir güvenlik paktını “HTŞ için bir gereklilik” olarak nitelendiriyor ve anlaşmanın Suriye hava sahası ve toprak bütünlüğüne saygı göstermesi gerektiğini, ayrıca BM tarafından denetlenmesi gerektiğini belirtiyor.

Süveyda, güney Suriye’de çatışmaların sona erdirilmesine yönelik çabaların kilit bir faktörü olmaya devam ediyor.

ABD, HTŞ-İsrail güvenlik müzakerelerinde arabulucu rol oynarken, aynı zamanda 16 Eylül’de Şam’da kamuoyuna duyurulan “Süveyda Yol Haritası” anlaşmasına da derin şekilde dahil oldu.

Bu anlaşmanın müzakereleri, geniş kapsamlı HTŞ-İsrail güvenlik paktının gecikmesinin bir nedeni olarak gösteriliyor. Resmî imzacılar arasında Şeybani, ABD elçisi Thomas Barrack ve Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safedi bulunuyor.

Temmuz ve Ağustos’ta Amman’da yapılan önceki iki görüşme, bu son anlaşmanın zeminini hazırladı. Üç tarafın katıldığı ortak basın toplantısında, Süveyda vilayetinde krizi ele alan yedi maddelik yol haritası açıklandı.

Haberlere göre, ağır silahlar güney Suriye’den çekildi ve böylece İsrail’in güvenlik endişeleri giderilmiş oldu.

Uygulamanın denetimi için HTŞ-Ürdün-ABD ortak mekanizması kurulması planlanıyor; bu mekanizma ateşkesler ve güvenlik sektörü reformunu takip edecek.

Öte yandan, 10 Mart'ta resmî olarak imzalanan HTŞ-Suriye Demokratik Güçleri (SDG) anlaşmasına SDG HTŞ'ye tam entegrasyonu reddediyor. Özerklik talep ediyor ve yeni anayasal düzenlemede gerçek bir desantralizasyon istiyor.

Teller'a göre, Kürt sivil ve askeri yapıların HTŞ güçlerine dahil edilmesi çabaları tıkandı; HTŞ birimlerin merkezi kontrolüne öncelik verdikçe, binlerce kişi daha fazla özerklik talebiyle gösteri yapıyor.

Bu durumun, Türkiye’nin çıkarlarıyla çeliştiğini öne süren Teller, Türkiye'nin Kürt federalizasyonu veya entegrasyon sürecinin tıkanması durumunda kuvvet kullanmaya hazır olduğunu koruduğunu belirtti.

Süveyda ve Kürt bölgesi, Colani'nin tek sorunu değil.

Rankus (Kalemun bölgesi) ve el-Tel (Şam çevresi) gibi bazı bölgelerde bağımsız askerî, sivil ve adli yapılar bulunuyor.

Gözlemciler, Suriye’deki tüm taraflarla kapsayıcı ve karşılıklı saygıya dayalı bir anlaşma sağlanamaması durumunda, geçiş sürecinin ve ulusal birliğin tehlikeye girebileceğini ve iç çatışmaya dönüşme riskinin doğacağını düşünüyor.

Dolayısıyla, Süveyda’daki istikrar sağlama süreci uzlaşma ve yeniden entegrasyonu içerirken, Colani'nin daha geniş stratejisi Kürtlerin özerklik talepleri, Türkiye’nin buna karşıt tutumu ve Suriye’deki parçalı güç merkezlerini koordine etme zorluklarıyla sınırlanıyor.

Teller'a göre, Colani ve HTŞ, Suriye’de gerçek bir çoğulculuk ve desantralizasyon sağlayabilirse, sadece bir güvenlik paktı değil, İsrail ile bir normalleşme anlaşması da mümkün hâle gelebilir.

İlgili Haberler


Makaleler

Güncel