Gazeteci Aaron Mate: İsrail, ateşkesi yeniden silahlanmak için kullanıyor

img
Gazeteci Aaron Mate: İsrail, ateşkesi yeniden silahlanmak için kullanıyor YDH

Gazeteci Aaron Mate, İsrail’in Gazze’deki saldırılarını “ateşkesi yeniden silahlanmak için kullanmak” olarak nitelendirdi. Judging Freedom programında konuşan Mate, Trump’ın İsrail’e önceden yeşil ışık yaktığını, ABD’nin Venezuela ve Küba’da da benzer politikalarla hükümetleri çökertmeye çalıştığını söyledi.




YDH - Amerikalı yayıncı ve eski yargıç Andrew Napolitano'nun programına konuk olan gazeteci Aaron Mate, Gazze'deki son gelişmeleri ve İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun yeni bombardıman emrini değerlendirdi. Mate, İsrail’in 24 saat içinde 100’den fazla Filistinliyi öldürdüğünü, bunların 35’inin çocuk olduğunu anımsattı.

Mate, “İsrail, ateşkesi yeniden silahlanmak ve bir sonraki katliama hazırlanmak için kullanıyor” ifadelerini kullandı.

"İsrail askerleri Gazze'de bulunma hakkına sahip değil"

Mate, saldırıların gerekçesi olarak İsrail ordusuna yönelik bir saldırının gösterildiğini hatırlatarak, “İsrailli askerlerin Gazze’de bulunma hakkı yok. İsrail bir işgal gücü. İsrail medyası bile Hamas’ın bu saldırının arkasında olup olmadığını bilmediklerini yazıyor” dedi.

Filistinli akademisyen ve aktivist Muhammed Şehhade'ye atıf yapan Mate, “Şehhade, İsrail ordusunun kendi medyasında bu saldırının Hamas liderliğiyle bağlantılı olduğuna dair hiçbir kanıt olmadığını açıkça kabul ettiğini söylüyor” ifadesini kullandı.

Mate, Hamas’ın hâlâ ateşkese bağlı olduğunu vurgulayarak, “Bu durumda bile, İsrail saldırıyı meşrulaştırmak için bahaneye ihtiyaç duymuyor. Çünkü tarih boyunca anlaşmaları ihlal edip Gazze’ye saldırmayı bir politika haline getirdi” dedi.

Program sunucusu Yargıç Andrew Napolitano’nun “Gazze’de yaşam koşulları nasıl?” sorusu üzerine Mate, “Çoğu hastane sadece jeneratörlerle çalışıyor, su ve elektrik neredeyse tamamen kesilmiş durumda” yanıtını verdi.

Mate, “Zaten İsrail ablukası nedeniyle altyapı uzun süredir çökmüş haldeydi. Bugün temiz suya erişmek neredeyse imkânsız. Sadece bazı bölgelerde su bulunabiliyor ama halkın büyük bölümü susuz. Hastaneler ise neredeyse çalışmıyor” diye konuştu.

"Trump, İsrail’e yeşil ışık yaktı"

ABD Başkanı Donald Trump’ın, İsrail’in saldırılarına önceden onay verip vermediği sorusuna Mate şu yanıtı verdi:

“Trump, saldırılardan sonra yaptığı açıklamada, ateşkesin hâlâ geçerli olduğunu ama İsrail’in ‘kendisini savunmak zorunda kaldığını’ söyledi. Bu, açık bir onay anlamına geliyor. Trump’ın daha önceki tüm politikaları İsrail’e koşulsuz destek üzerine kuruluydu. Dolayısıyla Netanyahu’nun ondan izin almasına bile gerek yok. Zaten aralarında bu yönde bir anlayış olduğuna eminim.”

Mate, Trump’ın daha önce de İran’la yürütülen müzakereler sürerken İsrail’e saldırı izni verdiğini hatırlattı ve “Trump, her seferinde İsrail’e yeşil ışık yaktı, bu defa da farklı değil” dedi.

"Batı Şeria fiilen ilhak edildi"

Trump’ın “Batı Şeria’yı dert etmeyin, İsrail orada bir şey yapmayacak” açıklamasını da değerlendiren Mate, “Aslında her şeyini aldı. Fiilen ilhak etti. İsrail askerleri ve radikal yerleşimciler, Filistinlilere her gün terör estiriyor” dedi.

Mate, “İsrail zaten istediği tüm toprakları parça parça ele geçirdi. Trump, sadece bunun resmî olarak ilan edilmeyeceğini söylüyor. Çünkü Arap ülkeleri açısından Batı Şeria’nın resmen ilhakı diplomatik olarak utanç verici olurdu. Ama fiilen ilhak çoktan gerçekleşti” ifadelerini kullandı.

"Filistin Yönetimi, İsrail için taşeronluk yapıyor"

Batı Şeria’daki Filistin Yönetimi hakkında da konuşan Mate, “Filistin Yönetimi, İsrail’in onayı olmadan hiçbir şey yapamıyor. Hatta yerel halkı kontrol altında tutmak için İsrail adına taşeronluk yapıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Mate, programda gündemin Venezuela’ya kayması üzerine, “Trump yönetimi açıkça CIA’yı Venezuela’da kullanıyor. Bunu New York Times bile yazdı” dedi.

ABD’nin yıllardır Venezuela hükümetini devirmeye çalıştığını hatırlatan Mate, “Bu, Washington’un klasik yöntemidir: Ekonomiyi çökert, göç krizini büyüt, ülkeyi istikrarsızlaştır ve sonunda darbe çağrısı yap” diye konuştu.

Mate, “2000’lerin başında Hugo Chavez’e karşı darbe girişimi başarısız olunca ABD, yaptırımlar ve ekonomik ambargolarla Venezuela ekonomisini boğdu. Bugün de aynı plan yürürlükte” dedi.

"CIA, Venezuela ordusunda isyan çıkarmaya çalışıyor"

Venezuela İçişleri Bakanı’nın açıklamalarına atıfta bulunan Mate, “Bakan, CIA bağlantılı üç kişinin ülke içinde yakalandığını ve telefonlarından ABD istihbaratıyla yazışmaların çıktığını söyledi. Bu kişiler ABD için çalıştıklarını itiraf etti. Yani CIA artık gizlemiyor” ifadelerini kullandı.

Mate, Washington’un amacının “Venezuela ordusu içinde bir isyan başlatmak” olduğunu söyledi. “ABD, ekonomiyi çökerterek, muhalefete para akıtarak ve medya kampanyalarıyla bunu deniyor. Ama Maduro’nun ordusu hâlâ disiplinli ve dirençli” diye konuştu.

Mate, “Maduro’nun pilotu, ABD’nin kendisini defalarca rüşvetle kandırmaya çalıştığını söyledi. Plan, Maduro’yu yurt dışına giderken uçağıyla başka bir yere indirip orada yakalamaktı. Bu bana çok inandırıcı geliyor çünkü ABD’nin geçmişte benzer operasyonlar yaptığı biliniyor” dedi.

Venezuela’nın 10 binden fazla ABD askeri tarafından çevrelendiğini belirten Mate, “Bu bir işgal provası. Washington, Maduro’yu devirmek ve ABD’ye yakın bir lideri, yani Maria Corina Machado’yu getirmek istiyor” dedi. Machado’nun “CIA ve Mossad bağlantılı bir siyasetçi” olduğunu iddia eden Mate, “ABD onu destekliyor çünkü ülkesinin kaynaklarını ABD’ye açma sözü verdi” dedi.

"Bolton bile yaptırımların yıkıcı olacağını biliyordu"

Mate, Trump yönetiminin eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’a atıfta bulunarak, “Bolton, Washington Post’a açıkça, Venezuela’ya uygulanan yaptırımların ülkenin ekonomisini mahvedeceğini ve milyonlarca göçmen yaratacağını söyledi. Buna rağmen ‘buna değer’ dedi. Şimdi aynı politikayı Trump devam ettiriyor” ifadelerini kullandı.

"Rubio, Latin Amerika’da rejim değişikliğini takıntı haline getirdi"

Mate, ABD Senatörü Marco Rubio’nun Latin Amerika politikasını da eleştirdi: “Rubio bir neocon. Ailesi Küba’dan geliyor ve Latin Amerika’daki sol hükümetleri devirmek onun için bir saplantı. Venezuela’yı, Küba’yı, Nikaragua’yı hedef alıyor.”

Rubio’nun Ukrayna savaşını da “Rusya’yı zayıflatma fırsatı” olarak gördüğünü belirten Mate, “Rubio, Trump’a yakın görünmek için Ukrayna’da barıştan bahsediyor ama aslında savaş lobisinin adamı” dedi.

"ABD’nin savaş makinesi kendi kendine işliyor"

Mate, “Washington’da gerçek karar vericiler Rubio, McConnell gibi isimler. Onlar, savaşın bitmesini istemiyor. Çünkü savaş biterse devasa savunma bütçeleri de biter. Trump’ın bile Ukrayna konusunda barış isteğine rağmen bu lobiyi aşamadığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.

"ABD, Küba'yı açlığa mahkum etti"

Programın son bölümünde Napolitano, ABD’li Temsilciler Meclisi üyesi Mike Waltz’ın Küba’yı Birleşmiş Milletler kürsüsünden hedef alan sözlerini gündeme getirdi. Mate bu sözleri şöyle değerlendirdi:

“ABD, 1960’lardan beri Küba’yı cezalandırıyor. Kendi belgelerinde yazıyor: ‘Açlık ve yoksulluk yaratarak hükümeti devirelim.’ Bu, Amerikan devletinin resmî politikası. Küba sadece bağımsız olduğu için bu ambargoya maruz kalıyor.”

Mate, “ABD ve İsrail dışında neredeyse tüm dünya, BM’de bu ablukaya karşı oy veriyor ama Washington umursamıyor. Çünkü Küba’yı cezalandırmak, ABD’nin emperyal geleneklerinden biri haline geldi” dedi.

"Küba direniyor ama bedeli ağır"

Mate, “Ambargo Küba halkını mahvetti. Ekonomi çöktü, ilaç ve gıda sıkıntısı yaşanıyor. Buna rağmen hükümet ayakta kalmayı başardı. Bu, inanılmaz bir direniş hikayesi” ifadelerini kullandı.

Sözlerini “ABD, itaat etmeyen her ülkeyi cezalandırıyor” diyerek tamamlayan Mate, “Venezuela, Küba, İran ya da Filistin fark etmiyor. Washington’un politikası hep aynı: Ekonomiyi çökert, halkı aç bırak, sonra da rejim değişikliği çağrısı yap” dedi.