Hizbullah: Teslimiyetçi korkakların istediği tavizleri vermeyeceğiz

img
Hizbullah: Teslimiyetçi korkakların istediği tavizleri vermeyeceğiz YDH

Raad, son açıklamasında İsrail’e karşı direnişin kararlılıkla sürdüğünü vurgularken, içeride teslimiyet çağrısı yapan çevrelere tepki gösterdi. ABD’yi Lübnan’a yönelik saldırılarda İsrail’le ortaklıkla suçlayan Raad, ateşkesin ihlallerine rağmen direnişin anlaşmalara bağlı kaldığını belirtti ve devlet ile halkı ulusal egemenliği korumada birlik olmaya çağırdı.




YDH- Lübnan Parlamentosu'ndan Direnişe Vefa İttifakı lideri Muhammed Raad, son açıklamasında ülke egemenliği, direnişin meşruiyeti ve dış müdahalelere karşı ulusal duruş başlıklarından mesajlar vererek hem İsrail’e hem de içeride ona zemin hazırlayan çevrelere karşı kararlılık vurgusu yaptı.

Raad, İsrail ile mücadelenin teslimiyet ya da “korkaklar ve işbirlikçilerin istediği tavizlerle” değil, kararlılıkla yürütüldüğünü belirterek siyasi çıkar uğruna İsrail'e teslimiyeti teşvik eden “içerideki bazı seslerden” duyduğu üzüntüyü dile getirdi:

“Üzüntüyle görüyoruz ki içeriden bazı sesler, düşmana boyun eğmeyi ve egemenliğimizi tehlikeye atmayı teşvik ediyor. Onlar, işgalcilerle uzlaşarak ulusun çıkarları, onuru ve çocuklarının geleceği pahasına kendi konumlarını koruyabileceklerini sanıyor. Oysa bunlar, ülkeyi utanmazca yabancı vesayetine teslim eden, şimdi de sahte egemenlik sloganlarıyla övünen aynı kişilerdir. Siyonist düşmanla işbirliği yaparak, özellikle seçim yasasını kendi çıkarlarına göre değiştirmek için adeta zamanla yarışıyorlar,” 

Parti'nin liderine göre bu çabaların amacı, direnişin ve destekçilerinin parlamentodaki gücünü kırmak; ülke yönetimini kendi mezhepsel çıkarlarına göre şekillendirmek ve Siyonist oluşumla uzlaşmayı, yabancı vesayet altına girmeyi Lübnan’a dayatmak isteyen projelere hizmet etmek.

Raad, “Siyonist düşman, ateşkes bildirisini ihlal etmesine ve garantörlerin sorumluluklarını yerine getirmemesine rağmen İslami Direniş, bu bildirinin hükümlerine bağlı kalmaya devam ediyor,” diyerek şu çağrıda bulundu: 

“Devlet ve halk, düşmanı ateşkese zorlamak için baskı uygulamalı; bu, düşmanlıkların sonlandırılmasından başlayarak işgal altındaki tüm toprakların geri alınmasına ve esirlerin koşulsuz serbest bırakılmasına kadar sürmelidir,”

“Bu milli duruş, herkes tarafından güçlü, özgüvenli ve kararlı biçimde sergilenmelidir,” diyen Raad, “Çünkü bu duruş, ülkemizin egemenliğini, halkımızın birliğini ve istikrarını koruyacaktır,” ifadelerini kullandı.

Raad, ABD’nin İsrail ile “Lübnan’a yönelik saldırıdaki ortaklığına” dikkat çekerek şöyle dedi: 

“Amerikan başkanının, Lübnanlılara karşı çağrı cihazı katliamını planlayıp uygulamada İsrail’le ortaklığını açıkça itiraf etmesinden sonra, Amerikan yönetimini kınamak artık zorunlu hale gelmiştir. Bu, sözde dostluk iddialarının samimiyetini sorgulamak ve ABD’nin Siyonist terörizmin sponsoru, koruyucusu ve saldırının doğrudan ortağı olduğunu açıkça ortaya koymak anlamına gelir,” 

Raad şöyle devam etti:

“İktidarda ya da herhangi bir mezhepte bulunan tüm Lübnanlılara açıkça söylüyoruz: Düşmana taviz vermek, saldırganlığını durdurmaz; aksine onu daha da cesaretlendirir. Bu, sonunda tüm vatanımızı elimizden almakla sonuçlanır. Saldırılar karşısında dimdik durmak ve egemen haklarımıza sahip çıkmak, yapmamız gereken en asgari görevdir.”

Son olarak Raad, “Direniş sırasında vereceğimiz kayıplar, düşmanın bize dayatacağı yükümlülüklerden hem daha az hem de daha onurludur. Korkakların ve işbirlikçilerin istediği gibi boyun eğersek, bu yalnızca daha büyük bir utanç getirir,” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

İlgili Haberler