İsrail ordusu ve yerleşimcilerin Ekim ayında Batı Şeria’da 2350 saldırı gerçekleştirdiği bildirildi. Filistinli yetkililer, bu saldırıların “rastlantı değil, organize bir etnik temizlik politikası” olduğunu belirtti.
YDH- Sanad Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre, Filistin Toprak ve Yerleşim Direniş Kurumu, İsrail ordusu ve yerleşimcilerin ekim ayında Batı Şeria’da toplam 2350 saldırı gerçekleştirdiğini belgeledi.
Sistematik saldırı dalgası
Kurumun Başkanı Mueyyid Şaban, Ramallah’ta düzenlediği basın toplantısında, “İşgal güçleri ve yerleşimciler tarafından 2350 saldırı gerçekleştirildi, bu durum işgal devletinin Filistin halkına, topraklarına ve mülklerine yönelik süregelen terörünün devamı niteliğindedir.” ifadelerini kullandı.
Şaban, İsrail ordusunun “1584 saldırı”, yerleşimcilerin ise “766 saldırı” düzenlediğini belirtti. Saldırıların en yoğun olarak “Ramallah’ta 542”, “Nablus’ta 412” ve “el-Halil’de 401” kez yaşandığı kaydedildi.
Saldırı türlerinin “fiziksel şiddet, ağaç sökümü, tarlaların yakılması, zeytin toplayıcılarının arazilerine girişinin engellenmesi, mülklere el konulması ve evlerin ile tarım tesislerinin yıkımı” şeklinde çeşitlendiği bildirildi. Şaban, işgal güçlerinin geniş toprak alanlarını “güvenlik bahanesiyle kapattığını”, buna karşılık yerleşimcilere bu alanlarda “genişleme imkânı tanındığını” ifade etti.
“Amaç, toprağı sahiplerinden boşaltmak”
Şaban, “Bu artan ihlaller, yaşananların münferit olaylar değil, toprağı sahiplerinden boşaltmayı ve bütünlüklü bir sömürgeci ırkçı sistemi yerleştirmeyi hedefleyen organize bir politika olduğunu” belirtti.
Yerleşimci saldırılarında, “Deyr Cerir kasabasından 26 yaşındaki Cihad Muhammed Accac’ın doğrudan ateş sonucu hayatını kaybettiğini” bildiren Şaban, 2025 yılı başından bu yana yerleşimcilerin açtığı ateşle öldürülen Filistinli sayısının “14’e ulaştığını” kaydetti.
Ayrıca yerleşimcilerin, Filistinlilere ait geniş tarım alanlarını hedef alan “352 vandalizm ve hırsızlık eylemi” gerçekleştirdiği, bu saldırıların ordu desteğiyle “1200 zeytin ağacının sökülmesine, yakılmasına ve zehirlenmesine” neden olduğu açıklandı.
Yeni yerleşim birimleri girişimi
Şaban, yerleşimcilerin ekim ayı başından itibaren “yedi yeni yerleşim noktası kurma girişiminde bulunduğunu” aktardı. Bu noktaların çoğunun tarım ve hayvancılığa dayalı alanlarda olduğu, “üç girişimin el-Halil’de, dördünün ise Nablus bölgesinde” yapıldığı ifade edildi.
Yetkili, “Bu yeni yerleşim girişimlerinin siyasi düzeyden gelen açık talimatlar olmaksızın gerçekleşmesi mümkün değildir. Amaç, sahada fiili durum yaratarak Filistin coğrafyasını daha da parçalamaktır.” dedi.
Toprak gaspı ve yıkımlar
Şaban, İsrail makamlarının Ekim ayında yayımladığı “13 askeri emirle toplam 244.816 dönüm Filistin toprağına el koyduğunu” açıkladı. Bu toprakların, Ramallah, Nablus, Kalkilya, Salfit ve Tulkerim vilayetlerindeki yerleşimlerin çevresinde “askeri tampon bölgeler oluşturmak amacıyla gasp edildiğini” ifade etti.
İsrail güçlerinin aynı dönemde “25 yıkım operasyonu” gerçekleştirdiğini belirten Şaban, bu operasyonlarda “28 yapının, aralarında 15’i dolu, 2’si boş konut ile 11 tarımsal tesisin” yıkıldığını kaydetti. Yıkımların en yoğun olarak “Tubas, Salfit ve el-Halil bölgelerinde” yapıldığı bildirildi.
Ayrıca, işgal makamlarının “30 yeni yıkım bildirimi” dağıttığı ve bunun Filistin yerleşimlerinin doğal büyümesini engelleme politikasının bir parçası olduğu belirtildi.
Yeni yerleşim planları
Şaban, İsrail planlama birimlerinin aynı dönemde “Batı Şeria’daki yerleşimler ve Kudüs Belediyesi sınırları içindeki koloniler için 19 yeni imar planı hazırladığını” ifade etti. Bunların “12’si Batı Şeria”, “7’si Kudüs sınırları içindeki yerleşimler” için geçerli.
Bu planlardan “8’inin onaylandığı”, “4’ünün askıya alındığı”, onaylanan projeler arasında “E1 projesine ait iki planın da” bulunduğu bildirildi. Bu kapsamda “2233 dönümlük alanda 3524 yeni yerleşim biriminin inşasına” onay verildiği aktarıldı.
Kudüs Belediyesi’nin ayrıca “iki planı onayladığı” ve “beş planı da sonraki onay için sunduğu”, bunların “28.549 dönümlük bir alanda 1205 yeni konut birimini” kapsadığı belirtildi.