YDH- Meşrik, Ensarullah’ın son 2 yıldaki operasyonlarını yalnızca taktik başarılar olarak değil, bölgesel güç dengesini değiştiren stratejik bir enstrüman olarak çerçevelediği analizinde, direnişin İsrail'in deniz ticaretini felç edecek kadar etkili bir asimetrik caydırıcılık inşa ettiğini öne sürüyor; ABD ve İngiltere’nin yüksek teknoloji yatırımlarına rağmen “etkisiz kaldığını” göstererek maliyet uyumsuzluğuna dikkat çekiyor ve Yemenli direniş hareketinin geniş kapsamlı füze, İHA ve deniz gücü kapasitesini vurguluyor.
Aksa Tufanı Operasyonu’nun başlaması ve Siyonist rejimin Gazze halkına yönelik suçlarının yoğunlaşmasıyla birlikte, Yemen Ensarullah Hareketi, Gazze kuşatması sürdüğü ve bölgeye insani yardım ulaştırılmadığı sürece, Siyonist rejimle bağlantılı gemileri ve rejimin Kızıldeniz’deki limanlarına giden tüm deniz araçlarını hedef alacağını resmen ilan etti.
19 Kasım 2023’te başlayan bu operasyonda, gemi savar balistik füzeler, seyir füzeleri, intihar insansız hava araçları (İHA) ve sürat tekneleri kullanılarak çok sayıda başarılı saldırı düzenlendi; Yemen, İsrail rejiminin deniz yollarını neredeyse tamamen felç etmeyi başardı.
Operasyonun başlamasıyla birlikte Kızıldeniz ve Bab el-Mendeb Boğazı, İsrail rejimiyle bağlantılı gemiler ve bu rejimin limanlarıyla iş birliği içinde olan şirketler için yasak ve son derece güvensiz bir bölge haline geldi.
Ocak 2024’te operasyonun ulaştığı zirve, ortaya koyduğu şu sonuçlarla beklentilerin çok üzerinde etkiler yarattı:
Eylat limanının tamamen felç olması
İsrail rejiminin konteyner ticaretinin yüzde 30'undan fazlası bu limandan geçiyordu ancak yıllık geliri 20 milyar şekelden 2 milyarın altına düştü ve rejime son yetmiş küsur yılın en ağır ekonomik yaptırımlarından biri uygulandı.
Küresel nakliye rotasının değişmesi
Maersk, MSC, CMA CGM ve Hapag-Lloyd gibi büyük şirketlerin %80'inden fazlası, Ümit Burnu etrafındaki rotalarını değiştirdi. Bu rota, ek 4 bin ila 6 bin deniz mili, 10 ila 14 günlük gecikme ve milyonlarca dolarlık ek yakıt maliyeti anlamına geliyor.
Artan ekonomik maliyetler
Gemi sigortaları 10 kat daha pahalı hale geldi ve küresel ticaret Kasım-Aralık 2023'te yaklaşık %1,3 düştü. Mart 2024 itibarıyla 2 binden fazla gemi rotasını değiştirerek birçok Batılı şirketin 1 trilyon dolarlık ticaret hacmini sekteye uğrattı.
Bu şekilde Yemen, Filistin halkını savunmak için Batı ekonomisine meydan okudu ve Siyonistleri ciddi bir ekonomik baskı altına soktu.
ABD ve İngiltere'nin askeri harcamaları
Kasım 2025’e kadar, 20’den fazla ülkenin katılımıyla yürütülen ve sonuçları beklentilerin uzağında kalan “Refah Muhafızı” operasyonu için 15 milyar doları aşan bir bütçe harcandı. Uzmanlar bu operasyonu, ABD açısından ciddi bir başarısızlık; Yemen açısından ise önemli bir zafer olarak değerlendirdi.
Ensarullah, iki yıllık Gazze kuşatması boyunca İsrail rejimi ve ABD Donanması’na bağlı deniz araçlarına yüzlerce deniz saldırısı gerçekleştirdi. Aşağıda, operasyon kapsamında kayda değer bazı saldırılar listelenmiştir:
19 Kasım 2023 – Galaxy Leader (Bahama bayrağı, sahibi İsrailli Rami Ungar): Operasyonun ilk günlerinde, Ensarullah’a ait Mil Mi-17 askeri helikopteri tarafından gemi durduruldu.
Gemi üzerinde bulunan 25 mürettebat üyesinden (10 Rumen, 10 Filipinli ve 5 Ukraynalı) tamamı yakalandı ve gemi Hudeyde limanına çekildi.
Yemen direnişinin sembolü haline gelen bu operasyon, Siyonist ticaret akışında şok etkisi yaratarak, 10 nakliye şirketinin geçici olarak faaliyetlerini durdurmasına neden oldu.
3 Aralık 2023 – Unity Explorer (İngiliz bayrağı, sahibi İsrailli ): Bir gemi savar balistik füzesi doğrudan isabet aldı ve gövdede ciddi hasara yol açtı.
USS Carney füzeyi önledi, ancak gemi durup acil onarım yapmak zorunda kaldı. Saldırıda can kaybı olmadığı iddia edildi.
3 Aralık 2023 – 9 Numaralı Gemi (Panama bayrağı, sahibi: Siyonist): Aynı saldırı dalgasında, köprüye bir balistik füze isabet ederek gemiyi alevlere boğdu. 22 kişilik mürettebat yara almadan kurtuldu, ancak gemi haftalarca hizmet dışı kaldı.
11 Aralık 2023 – Strinda (Norveç bayraklı, İsrail'e kimyasal madde taşıyor): Bir gemi savar seyir füzesi yakıt tanklarına isabet ederek büyük bir yangına neden oldu. Fransız gemileri USS Mason ve Languedoc yardım etti, ancak gemi %20 gövde hasarıyla rotasını değiştirdi. Saldırıda can kaybı bildirilmedi.
14 Aralık 2023 – Maersk Cebelitarık (Hong Kong bayraklı, Maersk İsrail iş birliğiyle): Gemiye balistik füze atıldı, ancak saldırı geminin savunma sistemi tarafından püskürtüldü. Ancak Ensarullah'ın isabetli hedeflemesi, Maersk'i Kızıldeniz'deki operasyonlarını geçici olarak askıya almaya zorladı.
15 Aralık 2023 – MSC Alanya (Liberya bayrağı): Bir intihar uçağı ve seyir füzesiyle gerçekleştirilen saldırıda, uçak güverteye isabet ederek geminin ekipmanlarına zarar verdi. Mürettebat yaralanmadı, ancak gemi karaya oturdu.
15 Aralık 2023 – MSC Palatium III (Liberya bayrağı): Aynı gün, Yemen insansız hava araçları ve füzeleri gemiye ateş açarak kargosunu vurdu. Bu saldırı, MSC'yi rotasını değiştirmeyi düşünmeye sevk etti.
18 Aralık 2023 – MSC Clara (Panama bayrağı): Bir Ensarullah insansız hava aracı (USV) gemiye doğru yönlendirildi, bu da gemide bir acil duruma ve ardından gerginliğin artmasına yol açtı.
18 Aralık 2023 – Swan Atlantic (Norveç bayrağı): Kimliği belirsiz bir mermi (muhtemelen bir insansız hava aracı) gövdeye çarparak geminin makine dairesine hasar verdi. 20 kişilik mürettebat kurtarıldı ve gemi, Norveçli bir refakatçi eşliğinde, varış noktasına dair herhangi bir işaret olmadan başka bir noktaya doğru yola çıktı.
26 Aralık 2023 – MSC United VIII (Portekiz bayrağı): 100 km uzaklıktan drone saldırısı; Yemenli İHA haberleşme direğine çarptı. Gemi, hasarı onarmak için Cibuti'ye gitmek zorunda kaldı.
31 Aralık 2023 – Maersk Hangzhou (Singapur bayrağı, Maersk Line): Güverteye isabet eden balistik bir füze gemiye ciddi hasar verdi. Ertesi gün, dört intihar botu tarafından saldırıya uğradı, ancak 22 kişilik mürettebat yara almadan kurtuldu.
3 Ocak 2024 – CMA CGM Tigris (Malta bayrağı): Gemiye bir seyir füzesi atıldı, ancak füze bir ABD savaş gemisi tarafından engellendi. Saldırı, bölgedeki trafiğin daha da azalmasına neden olan daha geniş kapsamlı bir saldırı dalgasının parçasıydı.
10 Ocak 2024 – USS Carney: 18 İHA ve 3 füzeyle gerçekleştirilen ortak saldırı; hepsi ABD ve İngiliz savaş uçakları tarafından engellendi. Bu, bugüne kadarki en büyük saldırıydı ve gerginliği doruk noktasına çıkardı.
15 Ocak 2024 – USS Laboon (ABD Donanması): Geminin yakınında bir gemi savar seyir füzesi patladı; bu, Ensarullah'ın saldırılarındaki artan hassasiyetinin bir göstergesi.
16 Ocak 2024 – Zografia (Malta bayraklı, Yunan sahibi): Balistik bir füze su hattının altında büyük bir delik açtı. 24 kişilik mürettebat can kaybı olmadan kurtuldu, ancak gemi aylarca hizmet dışı kaldı.
17 Ocak 2024 - Genco Picardy (Marshall Adaları bayrağı): İntihar amaçlı insansız hava aracı güverteye çarptı, küçük çaplı yangın çıktı. 22 kişilik mürettebat kurtarıldı; gemi ABD eskortu eşliğinde onarıldı.
18 Ocak 2024 – Chem Ranger (Marshall Adaları bayrağı, ABD sahibi): İki balistik füze ateşlendi ve her ikisi de geminin yakınında patladı. Bu durum mürettebat arasında yaygın paniğe neden oldu ve geminin rotasını değiştirmesine yol açtı.
22 Ocak 2024 – Ocean Jazz (Marshall Adaları bayrağı): CENTCOM'un yalanlamasına rağmen Yemen tarafından füzeyle vurulan gemi, saldırı ve hasar nedeniyle rotasını değiştirdi.
24 Ocak 2024 - USS Gravely (ABD Donanması): Bir seyir füzesi gemiye çarparak küçük çaplı hasara yol açtı ve bölgedeki ABD filosuna ciddi bir uyarıda bulunulmasına neden oldu.
26 Ocak 2024 – Marlin Luanda (Marshall Adaları bayrağı, İngiliz mülkiyetinde): Füze yakıt deposuna isabet ederek ciddi yangına neden oldu. 23 kişilik mürettebat can kaybı olmadan kurtuldu, yangın USS Carney ve Hindistan Donanması'nın yardımıyla söndürüldü.
28 Ocak 2024 – Lewis B. Puller Deniz Üssü (ABD Donanması): Ensarullah buraya füze saldırısı başlattı; Pentagon bunu yalanladı ancak devriyelerin artırıldığını doğruladı.
31 Ocak 2024 – USS Gravely (ABD Donanması): Ensarullah, gemiye bir gemi savar seyir füzesi ateşledi, füze yakındaki suya çarptı ve ABD gemisinin pozisyonunu değiştirmesine neden oldu.
31 Ocak 2024 – Kargo gemisi KOI (bayrağı bilinmiyor): Yemen füze saldırısı hasara yol açtı ve CENTCOM, bunun Ensarullah saldırılarının bir parçası olduğunu tespit etti.
18 Mart 2025 – USS Harry S. Truman (ABD Donanması): Yemenli Ensarullah, Amerikan gemisini 18 balistik, seyir ve drone füzesiyle hedef aldı. ABD ordusu, bu saldırıların hasarları ve sonuçları hakkında resmi bir açıklama yapmadı.
Ensarullah’ın Siyonist rejime bağlı gemiler ile ABD donanmasına ait gemilere yönelik saldırılarının toplam sayısının 100’ü aştığı biliniyor.
Ancak bu analiz, Yemen’in Kızıldeniz bölgesinde Gazze halkına destek amacıyla düzenlediği füze ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarının yalnızca bir kısmını kapsamaktadır.
Son iki yılda Kızıldeniz, ABD ve Siyonist rejim açısından en büyük stratejik yenilgilerden birine sahne oldu. Bir zamanlar Yemen’i “arka bahçeleri” olarak gören Amerikalı ve Siyonist üst düzey askeri uzmanlar ile önde gelen analistler, bugün Ensarullah’ın “eşi benzeri görülmemiş dayanıklılığından” açıkça söz etmekte ve Yemen’in Gazze’ye askeri destek sağlamasını engellemeye yönelik tüm girişimlerin tamamen başarısızlıkla sonuçlandığını kabul etmektedirler.
Mısır’ın Yemen’deki önceki müdahalesini konu alan “Nasır’ın Kumarbazı” kitabının yazarı ve tanınmış Amerikalı tarihçi Jesse Ferris, New York Times’a verdiği röportajda şunları ifade etti:
“Yemenliler son derece savaşçı ve bağımsız bir yapıya sahip. Yüzyıllar boyunca Osmanlılar’dan İngilizlere, ardından Nasır’ın Mısır ordusuna kadar pek çok yabancı güce direndiler. Bugünkü Husiler de bu ruhun tam bir devamıdır. Biz ise aynı tarihi hatayı tekrar ettik.”
Kızıldeniz’deki operasyonlardan doğrudan sorumlu olan ABD Donanması Beşinci Filosu’nun eski komutanı Amiral George Wyckoff, geçen yaz kapalı kapılar ardında gerçekleşen bir kongre duruşmasında şu itirafta bulundu:
“Yemenlileri durdurduk mu? Hayır. Operasyonlar devam ediyor mu? Kesinlikle evet. Bir milyar doların üzerinde füze fırlattık, ancak onlar hâlâ her hafta bize saldırıyor.”
İsrail’in önde gelen gazetelerinden Yediot Ahronot, “Son Darbenin Yanılsaması” başlıklı başyazısında şu değerlendirmeyi yaptı:
“Husilerin birkaç hava saldırısıyla ortadan kaldırılabileceği fikri bir yanılsamaydı. Saldırılar durmadığı gibi, füzeleri daha gelişmiş hale geldi ve artık çoklu savaş başlıklarına sahip. Hava savunma sistemimiz, kamuoyuna yansıttığımızdan çok daha savunmasız durumdadır.”
Ma’ariu, sert bir analizinde şunları kaydetti:
“İsrail, Yemen’de sınırlı bir kara harekâtı dahi gerçekleştiremedi. Husiler neredeyse dokunulmaz kaldı ve onlara karşı caydırıcılık mekanizmamız tamamen çöktü.”
UnHerd’de görev yapan Amerikalı askeri analist Malcolm Keown ise durumu tarihi bir yenilgi olarak tanımladı:
“ABD Donanması fiilen pes etti ve geri çekildi. Kızıldeniz artık Husilerin kontrolü altında. İki bin dolarlık insansız hava araçları, bir milyon dolarlık füzelerimizi etkisiz hale getirecek. Ne kadar çok savaşırsa, o kadar çok kaybederiz.”
Savaşın ağır bedellerini ödemiş ve on yıldır Suudi Arabistan ile Batı koalisyonu tarafından abluka altında tutulan Yemen, Kızıldeniz’de dünyanın en güçlü donanmalarını asgari maliyetle dize getirmeyi başardı.
Washington ve Tel Aviv’deki en sert muhalifleri bile bugün bu gerçeği kabul etmek zorunda kalıyor.
Bu gelişme, Yemen’i yerel bir aktörden bölgesel gelişmelerde belirleyici bir güce dönüştürdü; Siyonist rejim ve ABD ile eş zamanlı olarak etkileşim kurarak Kızıldeniz bölgesinde tartışmasız bir hegemon güç haline getirdi.
Çeviri: YDH