Suriye’de tarihi adım: Moskova bildirisi

img
Suriye’de tarihi adım: Moskova bildirisi YDH

Moskova’da bir araya gelen Rusya, Türkiye ve İran dışişleri bakanları Suriye’de atılacak adımlar konusunda anlaşmaya vardı.




YDH- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türk ve İranlı meslektaşlarıyla Moskova’da yaptığı üçlü görüşmenin ardından Suriye’de siyasi çözümün yeniden canlandırılması konusunda anlaşmaya varıldığını açıkladı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’le ortak basın toplantısı yapan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "üç ülke de Suriye'de önceliğin rejim değişikliği olmadığı konusunda mutabık" dedi ve hedefin Suriye'nin toprak bütünlüğü ile bağımsızlığını korumak ve 'teröre karşı mücadele etmek' olduğunu söyledi.

Lavrov, varılan anlaşmayla ilgili olarak şunları söyledi:

İran ve Türkiye ile Halep sorununun çözümüne yönelik ortak çalışma yapma konusunda anlaşmaya vardık. Suriye’de barış müzakerelerinin yeniden başlamasını destekliyoruz.

Moskova, Tahran ve Ankara, Suriye’nin toprak bütünlüğünü destekliyor. Suriye’deki IŞİD ve Nusra gibi terörist gruplarla mücadeleye devam edeceğiz; Suriye yönetimiyle muhalifler arasında çözüm yolu bulunması için çaba göstermeye hazırız.

BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye ile ilgili kararlarının ve Rusya ve ABD’nin başarıyla sonuçlanan çalışmalarının rolünü göz ardı etmemeliyiz. Biz geçtiğimiz eylül ayında iyi sonuçlar elde ettik. Suriye krizinin çözümü için çok yönlü katılımı vurguluyoruz.

Sayın John Kerry, o toplantıda bazı açıklamalarda bulundu; ancak Amerika’daki tüm devlet adamları Suriye krizinin çözümünden yana değil.

Rusya’nın tutumunda değişiklik söz konusu değildir ve Rusya Amerika anlaşması konusunda değişiklik olmamıştır.

Biz ikinci defa aralık ayında özellikle de Halep konusunda anlaşmanın uygulanması için önerilerde bulunduk. Amerikalı ortaklarımız üçüncü kez anlaşmadaki sorumluluklarını yerine getirmedi ve Halep’in doğusu konusunda üstüne düşeni yapmadı.

Tüm katılımcılar ortak bir çalışma yapma konusunda çaba gösteriyor. Ama Doğu Halep halkının sorunları, son derece ağır zorunluluklar, kurbanların sayısının azaltılması için gösterilen çabalar, Halep kentinin terörist grupların işgalinden kurtarılması vs. gibi hususlar bizim daha fazla çaba sarf etmemize, faaliyetlerimizi arttırmamıza, Doğu Halep sorununun çözümü için teröristlere karşı tüm imkanlarımızı kullanmamıza neden oldu.

Biz geçtiğimiz haftalarda da Doğu Halep halkının güvenli bir şekilde bu bölgeden çıkarılabilmesi için bu konuda gerekli adımları attık. Kızılhaç, Kızılay ve BM gözlemcileri, yaptığımız anlaşma çerçevesinde önemli rol ifa ettiler.

Doğu Halep halkının tahliyesi operasyonunda yaptığımız anlaşma çerçevesinde hareket ettik. Muhalifler, silahlı muhaliflerdi. Sanırım tahliye operasyonu birkaç gün içerisinde sona erecek.

Bazı ülkeler bu çerçevede çok iyi bir işbirliği sergiledi. Suriye sorununun çözümü konusunda pratik işbirliği sundu. Burada, hazırladığımız ortak bildiride sorumlu tüm tarafların işbirliği vurgulandı ve herkesten bu operasyona katılmasını istedik.

Bu, olumlu bir noktadır. Bugün biz bu ortak bildiriyle bu çalışmalara tanık oluyoruz. Terörle mücadele geniş kapsamlı ve çok yönlü olmalıdır.

Güvenlik Konseyi kararlarında da bu konu vurgulanmaktadır. Bu konuda çifte standart uygulanmamalı ve bu grupların faaliyetlerine göz yumulmamalıdır.

Teröristlerle hiçbir pazarlık yapılmamalıdır

Şu noktaya değinmek istiyorum. Terörle mücadele geniş kapsamlı ve yaygın olmalı ve teröristlerle hiçbir şekilde işbirliği yapılmamalıdır.

Vatandaşların can güvenliğinin korunması için terörist gruplarla hiçbir anlaşma veya müzakere yapılmamalıdır.       

Suriye krizinde rolü olan veya Suriye krizinin barışçı bir şekilde çözülmesi için çaba gösteren ülkelerde, gerek Avrupa ülkelerinde, gerek Amerika’da, tüm ülkelerde son günlerde, aylarda terörist saldırılara kurbanlar verildi. Bu saldırıların bir kısmını IŞİD gerçekleştirdi, Nusra da dün tehlikeli bir terörist saldırıda bulundu.

Teröristler dün Rusya’nın Ankara Büyükelçisini öldürdü. Bu çok tehlikeli bir saldırıydı. Burada yeri gelmişken bugünden itibaren meslektaşlarımızla dayanışma içinde olmalıyız. Ortak müzakerelerde ortak çalışmalar yapılmalıdır. Türk ve Rus uzmanlar, Rusya büyükelçisine yönelik bu terör saldırısını birlikte soruşturmalıdır.

El Kaide nasıl ortaya çıktı, nasıl kollara ayrıldı. Afganistan’da çeşitli ülkelerden el-Kaide’ye katılan bu militanlar, 11 Eylül’de Amerika’da terör eylemi yaptılar. Bunlara hangi ülkeler yardım etti ve bunları destekliyor.

El Kaide Nusra’ya ve diğer terörist gruplara dönüştü ki biz şu an bu teröristlere dair uzunca bir listeye sahibiz.

BM, ABD ve Rusya terörist eylemlere karşıdır ve onlarla mücadele ediyor bu konuda çalışmalar yürütüyor.