Lieberman’ın tehditleri Suriye yenilgisinin itirafı

img
Lieberman’ın tehditleri Suriye yenilgisinin itirafı YDH

İsrail Savunma Bakanı Avigdor Lieberman, Suriye toprakları dışındaki İran hedeflerine saldırı tehdidinde bulundu.




YDH-Londra’da yayımlanan Rey el-Youm gazetesi, editör imzasıyla yayımladığı yazısında Lieberman’ın İran’a yönelik son tehdidini değerlendirdi.

Lieberman, Suriye dışındaki İran hedeflerine saldırı ima ediyor. Irak bunlar arasında mı? Bu mesajın arka planındaki gerçek hedef ne? Saldırı dairesini genişletmek Suriye’deki yenilginin itirafı mı?

İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman’ın kışkırtıcı özelliğe sahip tehdit diliyle ön plana çıkan açıklamaları çoktur.  

Ancak Pazartesi günü işgal altındaki Kudüs’te düzenlenen bir konferansta Suriye dışındaki İran hedeflerine saldırı imasında bulunmasını tamamen ciddiye almak gerekir.

Lieberman, tek bir söz söyledi: “Biz kendimizi yalnızca Suriye topraklarıyla sınırlamıyoruz, bunun açık bir şekilde anlaşılması gerekiyor. Biz kaynağı her nerede olursa olsun tüm İran tehditleriyle uğraşırız.”    

O belki hedef alınabilecek noktaları belirlememiş olabilir, ancak biz başta Irak olmak üzere dünyanın birçok yerindeki İran elçiliklerine terörist saldırılar yapılmasını uzak bir ihtimal olarak görmüyoruz, özellikle de üçüncü dünya ülkelerini. 

Bu tehditler, şu anda İsrail’deki siyasi ve askeri liderlere hakim olan hüsran halini yansıtıyor.

Suriye’deki İran mevzilerine yapılan füze saldırıları ve hava operasyonları, İran güçlerini Suriye’den çıkarmaya yönelik hiçbir hedefi gerçekleştirilemediği hatta tam tersine sonuçlar verdiği için artık işe yaramıyor.     

Suriyeli ve İranlı liderler, bu saldırıları absorbe etmeyi başardı. Suriye merkezi hükümeti başta İdlib ve Doğu Fırat olmak üzere tüm topraklarını tamamen kurtarmadan önce İsrail’e bölgesel bir savaş fitilini ateşleme bahanesi vermemek için cevap vermeyerek en üst düzeyde kendine hakim olma iradesini gösterdi.  

Lieberman, İranlıların, aslında İsrail’e ait olan Trump’ın planlarına hizmet eden askeri bir yanıt vermesini istiyor.

Plan şu; nükleer anlaşmadan çekilme ve Tahran’a ekonomik ambargo uygulama konusunda destek elde edememesi nedeniyle başaramadığı rejim değişikliğini bu yolla gerçekleştirmek.

Bu yüzden provokasyonun dozunu artırıyor ve Irak, Güney Lübnan ve belki de Suriye’de İran hedeflerine yönelik saldırının kapsamını genişletiyor.

Lieberman’ın mesajı, kesinlikle ulaşmasını istediği yere yani İran’a ulaştı ancak muhtemelen bunun etkisi sınırlı olur.

Özellikle de onun bu mesajının, önümüzdeki günlerde Tahran’da yapılacak olan ve bölgenin yeni haritasını ve güç dengesini, Amerika ve İsrail nüfuzunun giderek zayıfladığı genelde bölgede ve özelde ise Suriye’de planlarının fiyaskoyla sonuçlandığı bir süreçte, şekillendirmesi beklenen Rusya, Türkiye ve İran arasında yapılacak üçlü görüşmeden birkaç gün önce verildiği göz önüne alındığında etkisinin sınırlı olacağına kesin gözüyle bakmak gerekiyor.