Eski MI6 yetkilisi Beşşar Esed'e da İran ve Rusya'dan uzaklaşması halinde destek sözü verildiğini ancak sonuçta Arap liderler tarafından ihanete uğradığını açıklayarak Suudiler ve İsrail'in ilişkisine dair görüşlerini paylaştı.
YDH- Eski MI6 (İngiliz istihbarat örgütü) üst düzey yetkilisi ve İngiliz diplomat Alastair Warren Crooke, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed gibi kilit isimlerin dahil olduğu Orta Doğu'daki siyasi manevralara ilişkin görüşlerini paylaştı.
Crooke'a göre Muhammed bin Selman siyasi arenaya ilk girdiğinde BAE Başkanı Muhammed bin Zayed'den tavsiye aldı.
Bu tavsiye, Suudi Arabistan'ın Veliaht Prensi olabilmesi için İsrail ve Washington'daki müttefiklerinin desteğini alması gerektiğini söylüyordu.
İngiliz istihbaratçı tavsiyeyi açıklayarak, ‘’Veliaht Prens olmanın yolu İsrail'den geçiyor’’ diye belirtti.
Crooke ayrıca Beşşar Esed'in son birkaç yıldır İran ve Rusya'dan uzaklaşması koşuluyla benzer vaatler aldığını belirtti.
Ancak ‘’Esed nihayetinde ihanete uğradı ve Arap liderler ona zamanının dolduğunu ve istifa etmesi gerektiğini’’ söyledi.
Crooke şunları anlattı:
‘’Bir keresinde Şam'da Esed'le birlikteydim ve Esed dedi ki, ‘’Bakın Hamas ve Müslüman Kardeşler gibi ülkemde misafir olan bu insanlar var ya, biz onlara yardım ettik, fon sağladık, destekledik ve şimdi bana ülkeyi nasıl yöneteceğimi söylüyorlar ve Müslüman Kardeşler'i istiyorlar. Ancak bu çok hassas bir konu.’’
Alastair’in görüşlerinin derinlerine
İngiliz diplomata göre, Suudi Arabistan 19. yüzyıldan itibaren Orta Doğu'nun jeopolitik manzarasını temelden değiştirmeye çalıştı.
Crooke göre, Suudilerin önerisi, ''İran'ı izole etmek ve Sünni etkisini arttırmak, böylece Sünni liderliğini Orta Doğu'da üstün kılmaktı''.
Alastair Crooke, ''Genel amaç İran'ın etkisine karşı koymak ve bölgede Sünni hakimiyetini sağlamaktı.'' dedi.
Bu girişim, güç dinamiklerini Sünni dünya lehine yeniden dengelemeyi amaçlıyordu ve 1996'dan beri Körfez Ülkeleri ve monarşileriyle işbirliğine odaklanan ABD politikasıyla uyumluydu.
2015 yılı civarında o dönemin Başkanı Barack Obama, CIA'i Suriye'deki Esed hükümetini devirmeyi amaçlayan çabaları desteklemeye yönlendiren bir başkanlık bulgusunu onayladı.
Obama'nın önerileri, Amerikan, İsrail ve Türk güçlerinden eğitim alan çeşitli grupların ortaya çıkmasına yol açtı.
Alastair'a göre "Suriye'deki son değişiklikler esasen Obama yönetiminin bulgularının bir uzantısı. Başlangıçtan itibaren Suriye'ye kademeli olarak en sert Sezar yaptırımları uygulandı, ardından Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kürtler güçlendirilerek ülkenin petrol sahalarının kontrolünü ele geçirmeleri sağlandı. Bu petrol daha sonra yasadışı yollarla Türkiye'ye taşındı ve Suriye, petrol kaynaklarını kaybetti. Bunu takiben de, Türk kuvvetleri, Batı Suriye'ye ilerleyerek Halep'in sanayi bölgesini ele geçirdi ve ülkeyi tarımdan, petrol endüstrisinden ve ekonomiden yoksun bıraktı."
Suriye Ordusu’nun 'savaş isteksizliği' ile ilgili olarak Alastair, ordu üstündeki sürekli ekonomik baskıyı, HTŞ ve diğer milislere çok daha fazla, -ayda 2 bin dolara kadar- ödeme yapıldığını öne sürüyor.
Alastair Crooke, "Suriye'deki ‘isyancıların’, Türkiye, İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere çeşitli kaynaklardan fon sağlandığını gösteren raporlarla birlikte önemli miktarda mali destek aldıklarını’’ belirterek, "%30’undan fazlası Suriyeli olmayan milislerin eğitimi ve silahlanmasında Türkiye rol oynadı. Sadece Türkiye içinde değil Orta Asya’nın çeşitli bölgelerinde eğitimlerinin sürdürülmesine imkan tanındı" dedi.
‘’Moskova Konser Salonu yangınına karışan isyancılardan bazılarının Türkiye'de eğitildiğine dair iddialar ortaya atıldı.’’ diyen Crooke ‘’Suriye’deki eğitimin daha karmaşık olduğunu, Pentagon’un başka milisleri, CIA’nın başka milisleri eğittiğini, bu eğitimlerin farklı zamanlarda gerçekleştiğini’’ aktardı.
Crooke, ‘’Amerika, Türkiye'yi İsrail'e yardımcı olabilecek biri olarak görüyordu ve Türkiye İsrail'i çok destekliyordu.’’ dedi.
İsrail ile Suriye’deki silahlı grupların ilişkisine dair Crooke şunları söylüyor:
‘’Kısa vadede İsrail'e fayda sağlayacak gibi görünüyor, zira daha önce de söylediğimiz gibi Suriye Hizbullah'a silah ve yardımların geçiş noktası... Hizbullah birlikleri Esed için savaşıyordu, Esed düşmeden hemen önce geri çekildiler... İsrail ilerleme kaydetti.’’