İsrail'in İç İstihbarat Teşkilatı Şin Bet’in, geçen yıl 39 İsrailliyi İran için casusluk yaptıkları şüphesiyle tutukladığını söyleyen The Economist, İran'ın sosyal medya ve seyahatler aracılığıyla geniş bir yelpazede İsraillileri saflarına kattığını iddia etti.

YDH- The Economist'in haberine göre, İsrail'in İç İstihbarat Teşkilatı Şin Bet geçen yıl 39 İsraillinin İran için casusluk yaptıkları şüphesiyle tutuklandığını bildirdi. Haberde, İran'ın 2022'nin sonlarından bu yana yüzlerce İsrailliyi sosyal medya aracılığıyla ve Türkiye ile Azerbaycan'a seyahatleri sırasında Yahudi ve Arap, dindar ve laik, genç ve yaşlı, kadın ve erkek olmak üzere geniş bir yelpazede saflarına kattığı iddia edildi.
Eski bir Şin Bet yetkilisi şu uyarıda bulundu: “Ulusal bir salgına dönüşmeden önce diğerlerini en kötü düşmanlarımızla işbirliği yapmaktan caydırmalıyız.”
Casusluk suçuyla son olarak tutuklanan Mordechai Maman’ın, İran tarafından işe alınmadan önce sıradan bir yaşam sürdüğü, her zaman para kazanmanın yeni yollarını aradığı, ancak girişimlerinde hiçbir zaman başarılı olamadığı bildirildi.
Başarısız işadamı casusa dönüştü
Yaklaşık 20 yıl önce, daha iyi fırsatlar aramak için Türkiye'ye taşınan Maman, Suriye sınırı yakınlarındaki Samandağ'a yerleşti ve burada meyve ve sebze toptancısı olarak çalıştı.
Ara sıra İsrail'e dönüyordu ancak mesleği konusunda belirsizdi; Lübnan ve Türkiye'de Mossad ve İsrail özel kuvvetleri için gizli çalıştığı izlenimini veriyordu. Ancak Nisan 2024'e gelindiğinde mali durumu kötüleşmişti.
Şin Bet tarafından ele geçirilen WhatsApp mesajlarına göre Maman, kendisini “Eddie” adında zengin bir İranlı işadamıyla tanıştıran Türk kuzenlerinden mali yardım istedi. Eddie, meyve ve fıstık ticaretinde kapılar açarak onu zengin edeceğine söz verdi.
Mayıs 2024'te Maman, İran sınırına yakın bir Türk köyüne gitti. Beş gün sonra pasaportunu, telefonunu ve eşyalarını bir otelde bıraktı ve bir kamyona gizlenerek sınırı geçti. İran'a vardığında, mali yardım karşılığında “küçük iyilikler” talep ettiği bir villada kabul edildi. Bunlar arasında İsrail içinde gizli silah ve paranın izini sürmek, kalabalık bölgelerin fotoğraflarını çekmek ve İran istihbaratı için görevleri tamamlayamayan İsrailli Arapları korkutmak da vardı. Maman bu görevleri kabul etti.
Ağustos 2024 ortalarında İranlı yetkililer doğrudan bir talepte bulundu: İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant veya Şin Bet Başkanı Ronen Bar'a suikast düzenlenmesi karşılığında 150.000 dolar teklif ettiler. Bu talep karşısında şoke olan Maman tereddüt etti ama İranlılar yüksek değerli bir hedefi ortadan kaldırmak için ona ihtiyaçları olduğu konusunda ısrar ettiler. Alternatif olarak da daha ulaşılabilir bir hedef olarak eski Başbakan Naftali Bennett'i önerdiler.
Haberde, bunu Maman'ın prensipte kabul ettiği ancak 1 milyon dolar talep ettiği ve bunun üzerine müzakerelerin devam ettiği iddia edildi. İranlılar daha sonra Maman tarafından tanındıklarını iddia ettikleri Nehariya ve Akka belediye başkanlarına suikast düzenlemek için patlayıcı kullanmayı önerdiler. Ancak herhangi bir anlaşmaya varılamadı.
Ertesi gün İran istihbaratı bir Mossad ajanını işe almayı ve onu çifte ajan yapmayı önerdi, ancak Maman yine 1 milyon dolar talep etti ve toplantı bir anlaşma olmadan sona erdi. Daha sonra Türkiye'ye döndü ve Kıbrıs üzerinden İsrail’e gitti. Ben Gurion Havaalanı'na indiğinde tutuklandı.
İç bölünmeler kaosu besliyor
The Economist'e konuşan Maryland Üniversitesi'nde İsrail çalışmaları alanında “emeritus” profesör olan Profesör Yoram Peri “İsrail toplumu tehlikeli bir çöküşe doğru sürükleniyor.” dedi.
Netanyahu'nun yargıyı zayıflatma ve medyayı kontrol etme girişimlerinin “eski geleneksel kurumların bozulmasına” ve hukuka saygının genel olarak azalmasına katkıda bulunduğunu savunan Peri, “Böylesine kaotik bir gerçeklikte, giderek daha fazla İsraillinin daha az çekingen olması ve ülkenize ihanet etmeyeceğiniz tabusunu yıkmaya hazır olması şaşırtıcı değil” diye ekledi.
The Economist'e göre, bu “iç bozulma”, İran'ın temel istihbarat tekniklerine dayanmasına rağmen diğerlerinin başarısız olduğu yerde neden başarılı olduğunu açıklıyor.
The Economist'e göre, İran'ın bir zamanlar profesyonel ajanlarla sınırlı olan operasyonları son zamanlarda sıradan vatandaşları da kapsayacak şekilde genişledi.
Derginin konuştuğu Şin Bet yetkilisi bunu, diğerlerine düşük riskli yatırımlar yaparak bir avuç yüksek kaliteli eleman geliştirmeyi amaçlayan bir “püskürt-ve-püskürt” yaklaşımı olarak nitelendirdi. Bunun, bir zamanlar KGB tarafından kullanılan yöntemleri anımsattığı kaydedildi.
Haberde, İsrail'in kuzeyindeki liman kenti Hayfa'da yarı zamanlı müzisyenlik yapan 43 yaşındaki Aziz Nisanov’un da İranlılardan bir avuç dolusu dolar alma ihtimalinin “cazibesine” kapılanlardan biri olduğu bildirildi. Dergiye göre, onun hikayesi aynı zamanda “İsrail'deki pek çok kişinin ülkelerine olan bağlılıklarının zayıflamasına” da örnek teşkil ediyor.
Nisanov yedi yaşındayken ailesiyle birlikte Azerbaycan'dan İsrail'e geldi. Yahudi Azeriler “dağ Yahudileri” olarak bilinir ve birçoğu, Azerbaycan'a sınır olan İran'dan gelen Fars Yahudilerinin torunlarıdır. Kendi lehçeleri olan Judeo-Tat da dahil olmak üzere farklı bir kültüre sahipler. Nisanov'un ailesi, kendi cemaatinden pek çok kişi gibi, kısmen eski Sovyetler Birliği'ndeki zorluklar nedeniyle, ama aynı zamanda güçlü bir Yahudi kimliği duygusuyla göç etmiş: Yahudi anavatanında hayatın kesinlikle daha iyi olacağını düşünmüşler.
Ama öyle olmadı. O zaman da şimdi de İsrail'deki pek çok Yahudi Azeri’nin durumu zor. İş bulmakta, yüksek hayat pahalılığıyla başa çıkmakta ya da uygun fiyatlı ev bulmakta zorlanıyorlar. Birçok Yahudi Azeri kendini dışlanmış hissediyor.
Nisanov 2022 yılının ortalarında anavatanını ziyaret etti ve orada eski bir arkadaşına müzisyen olarak geçimini sağlamakta zorlandığını itiraf etti. Arkadaşı onu Elshan Agayev adında 56 yaşında Azeri kökenli bir İranlı ile tanıştırdı. Agayev, Orhan adında biri için çalıştığını iddia etti. Bu adamların her ikisi de aslında İranlı istihbarat görevlileriydi. Şin Bet'e göre, Nisanov bu iki adamla çalışmayı isteyerek kabul etti. Avukatı Maher Telhami, müvekkilinin “maddi sıkıntılar ve İsrail toplumuna yabancılaşma duygularıyla” hareket ettiğini söyledi.
Nisanov başlangıçta İsrail'deki sivil bölgeleri fotoğraflamakla görevlendirilmişti. Ancak kısa süre sonra verilen emirler askeri ve stratejik alanların belgelenmesine dönüştü. Google Earth ve Google Maps üzerindeki ayrıntılı talimatları ve işaretleri takip eden Nisanov, Glilot'taki Mossad merkezini, Hayfa deniz üssünü, Demir Kubbe bataryalarını (İsrail'in hava savunma sistemi) ve Tel Aviv'deki İsrail ordusu karargahını fotoğrafladı.
Nisanov, aralarında iki çocuk ve soyadını İbranice Nisan olarak değiştiren 19 yaşındaki oğlu Yigal Nisanov'un da bulunduğu altı suç ortağını yanına aldı. Bir zamanlar İsrail Hava Kuvvetleri'nde teknik bir asker olan Yigal, görevinden firar etmişti ve askeri polis tarafından aranıyordu. Birlikte, İsrail genelinde yaklaşık 100 hedefi gözetleyen etkili bir casus şebekesi oluşturdular.
“En cesur” görevinde gruba, Nisan 2024'te İran'ın füze saldırısının ardından İsrail'in F-35 “hayalet” savaş filolarına ev sahipliği yapan Nevatim Hava Üssü'ndeki hasarı incelemeleri söylendi. Ayrıca üssün komutanı olan bir tuğgenerali gölgelemekle görevlendirildiler.
Nisanov kendi ailesini bile kullandı. Annesi Tel Aviv'de yeni açılan Azeri Büyükelçiliği’ndeki bir resepsiyona davet edildiğinde, onu fotoğraf çekmesi için teşvik etti. Nisanov en az bir kez Azerbaycan'a gitti ve burada İranlı ajanlardan daha fazla talimat aldı.
Görev başına 500 ila 1.200 dolar arasında para alan grup 15 ay içinde yaklaşık 300 bin dolar biriktirdi. Ödemeler, bazıları Rus kaynaklarıyla bağlantılı olan kripto para birimleriyle yapıldı. İran istihbaratı otel odaları, kiralık arabalar, bisikletler, yeni kameralar ve bilgisayarlar da dahil olmak üzere masrafları karşıladı. İsrailli yetkililer daha sonra bir araba, iki motosiklet ve 11 bin dolar nakit paraya el koydu.
Grubun faaliyetlerinin somut sonuçları oldu. Nisanov ve ekibi tarafından fotoğraflanan askeri alanlar Hizbullah roketleri ve insansız hava araçlarının hedefi haline geldi. Mayıs 2024'te Hizbullah, grup tarafından gözetlenen birkaç yerden biri olan gelişmiş sensörlerle donatılmış bir İsrail gözlem balonunu düşürdü.
Operasyon Eylül 2024'te Şin Bet özel kuvvetlerinin adamların evlerine baskın düzenleyip onları tutuklamasıyla aniden sona erdi. Yetkililer, grubu “İsrail'de şimdiye kadar faaliyet gösteren en tehlikeli ve kesinlikle en büyük casusluk şebekelerinden biri” olarak tanımladı. Tüyler ürpertici bir şekilde, Nisanov'un on gün sonra İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve birkaç kabine üyesinin katılacağı bir etkinlikte müziğini icra edeceği ortaya çıktı.
The Economist’e göre, Bnei Brak kentinden 24 yaşındaki ultra-Ortodoks Yahudi Asher Binyamin Weiss'ın hikayesi İsrail toplumundaki bir başka derin çatlağı gözler önüne seriyor.
Geçen yıla kadar ultra-Ortodoks Yahudilerin çoğu, diğer İsrailliler için zorunlu olan askerlik hizmetinden muaftı. Ancak Haziran 2024'te İsrail Yüksek Mahkemesi ultra-Ortodoks Yahudilerin artık askere gitmeyi reddedemeyeceğine hükmederek Kudüs ve Bney Brak gibi ultra-Ortodoks nüfusun yoğun olduğu şehirlerde protestolara yol açtı.
Bu karar Weiss'ın İsrail hükümetini küçümsemesini pekiştirdi. Bnei Brak'ın çevresine Netanyahu'yu Adolf Hitler'le kıyaslayan posterler astı. İranlılar tarafından internette yayınlanan bir ilana tıkladıktan sonra Weiss onların taleplerini kabul etmekte hiç tereddüt etmedi.
İranlı ajanlar Weiss'tan üst düzey bir İsrailli nükleer bilim adamına ve ailesine suikast düzenlemesini istedi. (Bu görev daha önce bir grup İsrailli Arap'a verilmişti ama güvenlik güçleri tarafından engellenmişlerdi). Weiss, nükleer bilim adamının evini ve arabasını fotoğrafladı ve bilim adamının çalıştığı Tel Aviv yakınlarındaki Weizmann Enstitüsü'ne başarıyla sızdı. Weiss herhangi bir zarara yol açamadan tutuklandı ama bir şekilde telefonundan kurtulmayı başararak İranlılarla yaptığı konuşmalara dair tüm kanıtları yok etti.
Dergi, Weiss’in casusluğu karşılığında İranlılardan dijital cüzdanında 25 bin dolar aldığını, ancak İsrailli araştırmacıların daha fazlasını kazandığına inandığını belirtti.
Sorgusu sırasında Weiss “hayır demekten korktuğunu” iddia etti. “Bana zarar vermelerini istemedim.” dedi.
Weiss, İranlı ajan hakkında şunları söyledi: “Bana 'Bana daha fazla insan bul. Getirdiğin her kişi için onun elde ettiği kârın %20'sini alacaksın' dedi. Bizden her zaman görevleri için daha fazla insan bulmamızı istediler.”
The Economist’in bildirdiğine göre, Aralık ayında Moti Maman İran istihbarat teşkilatı adına hareket etmekten ve “düşman” bir ülkeye izinsiz girmekten suçlu bulundu (henüz hüküm giymedi). Weiss, Nisanov ve suç ortakları ile yedi İsrailli Arap hapishane hücrelerinde oturuyor ve duruşmalarının başlamasını bekliyorlar. Onlara başka casus olduğu iddia edilen kişiler de katılacak gibi görünüyor. Ocak ayı sonunda, her ikisi de 21 yaşında olan Yuri Eliaspov ve Georgi Andreyev adlı iki yedek asker İran adına casusluk yaptıkları şüphesiyle tutuklanmış; Eliaspov, Demir Kubbe sisteminin çalışırken çekilmiş video görüntülerini paylaşmıştı.
Eliaspov ve Andreyev'in davalarını soruşturan memurlardan biri yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yuri'nin videosunu alan ve bu sistemleri anlayan herkes İsrail devletine karşı harekete geçebilir ki bu çok tehlikelidir.”
The Economist, ömür boyu hapis cezasına çarptırılabilecek olan genç adamların motivasyonunun para olduğunu iddia etti.
Eliaspov savcılara “Zor bir mali duruma düştüm” dedi. Tutuklandığı sırada İranlılar tarafından kendisine 2 bin 500 dolar ödenmişti. Andreyev'in cebine sadece 50 dolar girmişti.