Suriye'nin Deraa kırsalındaki Kuya beldesinde, İsrail güçlerinin kasabaya girme girişiminin ardından şiddetli çatışmalar yaşandı. Halkın direnişiyle karşılaşan İsrail güçleri, hava ve topçu saldırılarıyla karşılık verdi; olaylarda belde sakinlerinden ölen ve yaralananlar oldu, halk toplu halde göç etti.

YDH - Suriye'nin Deraa vilayetinin batı kırsalındaki Kuya beldesi, önceki gün İsrail güçlerinin kasabaya girerek gençleri alıkoyma girişiminin ardından şiddetli çatışmalara sahne oldu.
Halkın İsrail güçlerine karşı koyması üzerine İsrail, hava ve topçu bombardımanıyla yoğun saldırı düzenledi.
Saldırıda belde sakinlerinden hayatını kaybedenler ve yaralananlar olurken, beldeden ve civar köylerden toplu göç yaşandı.
Dün onlarca ailenin beldeye geri döndüğü ancak benzer saldırıların tekrarlanmasından endişe edildiği bildirildi.
Çatışmalarda hayatını kaybedenlerden birinin kardeşi olan Muflih es-Süleyman, el-Ahbar'a yaptığı açıklamada, "İsrail güçlerinin sızması salı sabahı saat 10.00 civarında başladı. Köy sakinleri İsrail'in yaklaştığını öğrenince, bir grup genç Kalaşnikof tüfekleriyle hemen Vadi el-Yermuk bölgesinin kenarlarına yöneldi. Gerçekten de İsrail'in köye doğru gönderdiği piyade gücünü kuşatmayı başardılar, ancak helikopterlerin, İHA'ların müdahalesi ve beldenin topçu ve tank ateşiyle bombalanması sonucu altı genç hayatını kaybetti. Ayrıca, biri bacağını kaybeden üç kadın dahil yedi sivil yaralandı," dedi.
Gazetenin, Siyonist rejim tarafından sürekli hedef alınan Yermuk Havzası bölgesinde edindiği bilgilere göre, göç eden aileler "Kuya civarındaki tarım arazileri ile eş-Şecere ve Cilin köylerindeki okullar arasında dağıldı".
Kuya'dan göç eden Ebu Muhammed el-Hüseyin, el-Ahbar'a şunları söyledi: "Bazılarımız yaya olarak kaçtıktan sonra açıkta kaldı. Diğerleri ise evlerinden bazı temel eşyaları toplayabildi. İsrail güçlerinin beldeye girip bilinen her türlü ihlali yapma ihtimali üzerine güvenli bölgeye yöneldiler."
Hüseyin, "Civar köylerin halkı bize yardım eli uzattı, ancak herhangi resmi girişim olmadı," diye ekledi.
Tehditlere rağmen Kuya'dan ayrılmayan sakinlerden Hasan el-Hüseyin ise, "İsrail, Beşşar el-Esed rejiminin düşmesinden sonraki ikinci günden itibaren Sıfır Noktası'nı ve Cezire kışlasını işgal etti. O zamandan beri halkı provoke ediyor ve özellikle Maariya köyü yakınlarındaki Vadi el-Yermuk bölgesine girişi yasaklayarak yaşam koşullarını zorlaştırıyor. Bölge köylerine sürekli baskınlar düzenleniyor, ancak Şam'daki yetkililerden veya Cumle köyü yakınlarındaki bir noktada bulunan Birleşmiş Milletler Ateşkes Gözlem Gücü'nden (UNDOF) herhangi tepki gelmiyor," ifadelerini kullandı.
Hüseyin, "Suriye hükümeti ve uluslararası toplum tarafından ciddi adım atılmazsa, İsrail'in güney Suriye halkına yönelik tehcir politikası uygulamasından" endişe duyduğunu belirtti.
İsrail saldırısı karşısında, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejimi tarafından atanan Kuneytra Valisi Enver ez-Zubi, basına yaptığı açıklamalarda, "Kayıpların sorumluluğunun İsrail ordusuna ait olduğunu" belirtti.
Zubi, "Suriye topraklarına yönelik tekrarlanan ihlallerini" kınadı.
HTŞ'nin Dışişleri Bakanlığı ise yayımladığı bildiride, halka topraklarına sahip çıkma ve "herhangi tehcir girişimini veya zorla yeni durum yaratma çabasını reddetme" çağrısı yaptı.
Bakanlık, "Bu saldırıların Suriyelileri haklarını ve topraklarını savunmaktan alıkoymayacağını" vurguladı.
Ayrıca HTŞ'nin Dışişleri Bakanlığı, uluslararası toplumu "masumlara karşı işlenen suçlar ve İsrail saldırıları hakkında soruşturma yapmaya" çağırdı.
Kuya'ya yönelik İsrail saldırısını kınayan uluslararası tepkiler de gecikmedi.
Ürdün ve Suudi Arabistan'dan kınama açıklamaları geldi.
Almanya'nın Suriye Özel Temsilcisi Stefan Schneck, ülkesinin Batı Deraa'daki sivil kayıplarına ilişkin haberlerden derin "endişe" duyduğunu ifade ederek, "tüm tarafların azami itidal göstermesi gerektiğini" vurguladı.
Schneck, Suriye'den "yabancı güçlerin çekilmesini" talep ederken, "Suriyelilerin ulusal siyasi süreçlerine odaklanmalarını sağlayacak istikrarlı ortamın yaratılmasının önemine" işaret etti.