Suriye'de Mart ayının başından bu yana şiddet olayları ve katliamlar devam ederken, bu eylemlerin başkent Şam'a kadar ulaştığı bildiriliyor; Şam'daki Alevi toplumunun büyük endişe duyduğu olaylar, tanıkların anlatımlarıyla ortaya çıktı.

YDH- El-Meyadin'in bildirdiğine göre, Heyet Tahrir eş-Şam örgütüne bağlı 'savunma bakanlığı' mensupları ve diğer örgütlerin üyeleri tarafından Mart ayı başından bu yana gerçekleştirilen katliamlar ve şiddet eylemleri devam ediyor.
Katliamlara tanık olan Suriye vatandaşlarının Reuters'a verdiği bilgiye göre, bu katliamlar başkent Şam'a kadar ulaştı ve Alevi toplumunu dehşete düşürdü.
Reuters'e konuşan yaklaşık bir düzine tanık, misilleme korkusuyla isimlerinin açıklanmasını istemedi.
Bir tanesi şunları söyledi:
“6 Mart'ta gece yarısı yaklaşırken, Suriye'nin batısında mezhepçi cinayetler dalgası başladığında, maskeli adamlar başkent Şam'daki Alevi ailelerin evlerine baskın düzenledi ve 20'den fazla silahsız erkeği tutukladı.”
Şam'daki onlarca görgü tanığı, mezhepçi şiddetin başkentin güney eteklerinde, başkanlık sarayına sadece birkaç kilometre mesafede patlak verdiğini bildirdi. Ancak baskınlar, adam kaçırmalar ve öldürmelerle ilgili ayrıntılar daha önce yayınlanmadı.
Bazı tanıklar “Şam'ın Kadem mahallesinde tutuklananlar arasında emekli bir öğretmen, bir mühendislik öğrencisi ve bir tamircinin bulunduğunu ve bunların hepsinin Alevi olduğunu” belirtti.
Alevi mahalleleri tehdit altında
Akrabası 48 yaşındaki telekomünikasyon mühendisi İhsan Zidan 7 Mart günü erken saatlerde maskeli kişiler tarafından kaçırılan bir mahalle sakini “Herhangi bir Alevi evinin kapısını çalıp adamları içeri alıyorlardı. Onu sırf Alevi olduğu için kaçırdılar.” dedi.
Kadem mahallesinin çok sayıda Alevi aileye ev sahipliği yaptığı biliniyor.
Bazı görgü tanıkları en az 25 kişinin kaçırıldığını bildirdi.
Cesetlerin fotoğraflarını gördüklerini ya da yakınlarda ölü bulduklarını söyleyen akrabaları ve komşularına göre, en az sekizinin öldüğü daha sonra doğrulandı. Kalan erkeklerden henüz haber alınamadı.
Diğer dört tanık, Kadem mahallesine gelen silahlı adamlardan bazılarının kendilerini eski militanlardan oluşan yeni bir Suriye güvenlik teşkilatı olan Genel Güvenlik Servisi'nin üyeleri olarak tanıttıklarını söyledi.
Genel Güvenlik Servisi'nin bağlı olduğu İçişleri Bakanlığı sözcüsü ise Reuters'a yaptığı açıklamada Alevilerin doğrudan hedef alındığını reddederek “Güvenlik güçleri tüm mezheplerin silahlarına el koyuyor” dedi.
Sözcü, bu operasyonlarda neden silahsız kişilerin tutuklandığı da dahil olmak üzere diğer sorulara yanıt vermedi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nde araştırmacı olan Hiba Zeyadin, iddia edilen baskınlarla ilgili “kapsamlı bir soruşturma” yapılması çağrısında bulundu.
Zeyadin, “Aileler cevapları hak ediyor ve yetkililer, bağlantıları ne olursa olsun sorumluların hesap vermesini sağlamalıdır” dedi.
“Bu gerçekleşene kadar şiddet ve cezasızlık döngüsü devam edecek” diye ekledi.
Gerçekleri Araştırma Komitesi ise gazetecilere yaptığı açıklamada, üyelerinin birçok kıyı bölgesinde görgü tanıklarıyla görüştüğünü ve komitenin ziyaret etmesi gereken iki şehir daha olduğunu söyledi.
Alevi aileler hayatta kalmak için kaçıyor
Reuters'a konuşan görgü tanıklarının hepsi “Alevi oldukları için Kadem mahallesini terk etmeleri yönünde baskı hissettiklerini” söyledi. Bazıları çoktan ayrıldı.
Mahalle sakinlerinden bir genç, Esed hükümetinin devrilmesini takip eden haftalarda silahlı adamların birkaç kez evine gelerek evin aileye ait olduğuna ve Esad ailesine bağlı olmadığına dair kanıt istediklerini söyledi.
Kendisinin ve ailesinin o zamandan beri kaçtıklarını ve Sünni Müslüman komşularından evlerine bakmalarını istediklerini söyledi.
Diğerleri de olası tutuklamalardan kaçınmak için işe gitmeyi bıraktıklarını ya da sadece gün içinde dolaştıklarını söyledi.
Altmış yaşlarında bir kadın, kocasının ve çocuklarının maruz kalabileceği tehlikelerden korktuğu için Kadem mahallesindeki evini satmayı düşündüğünü söyledi.
"Tüm bu olanlardan sonra tek istediğim bu bölgeyi terk etmek" diye ekledi.
El-Meyadin Suriye kıyılarının (Lazkiye ve Tartus vilayetleri) son haftalarda silahlı unsurlar ve Suriye ‘savunma bakanlığı'na’ bağlı diğer kişiler tarafından gerçekleştirilen saha infazlarına tanık olduğunu belirtti.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, çoğu Alevi olmak üzere bin 500'den fazla kişinin öldürüldüğünü bildirdi.