Dolaylı görüşmelerde şartlarını dikte eden taraf İran

img
Dolaylı görüşmelerde şartlarını dikte eden taraf İran YDH

ABD'nin aksini iddia etmesine rağmen, İran açıkça daha güçlü bir eli tutarak sürecin kapsamını ve çerçevesini belirleyen taraf olarak öne çıkıyor.




YDH- İran, Umman'ın başkenti Maskat merkezli devam eden nükleer müzakerelerde sessiz ama net bir üstünlük kurmuş durumda.

Bu stratejik avantaj üç temel unsur üzerine inşa ediliyor: müzakerelerin yalnızca nükleer dosya ile sınırlı tutulması, görüşmelerin yürütüleceği yerin belirlenmesinde söz sahibi olunması ve iletişimin doğrudan değil, dolaylı kanallar üzerinden yürütülmesi.

Her ne kadar ABD tarafı müzakerelerde inisiyatifin kendilerinde olduğunu öne sürse de sahadaki gerçeklik farklı bir tablo çiziyor.

Özellikle müzakerelerin sadece nükleer programla sınırlı tutulması konusunda kararlı bir duruş sergileyen Tahran, Washington'ın zaman zaman gündeme getirmek istediği bölgesel meseleleri ve savunma kapasitesine ilişkin başlıkları masaya gelmeden bertaraf etmeyi başarıyor.

Amerikan tarafının bu sınırlamayı zımnen kabul etmesi, İran’ın diplomatik alanda elde ettiği bir kazanım olarak değerlendiriliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, İran’a doğrudan müzakere için psikolojik ve medya baskısı uygulamaya çalışıyor; ancak pratikte ABD, dolaylı formatı çoktan kabul etmiş durumda.

Dolaylı müzakere formatı ise İran’a, görüşmeler sırasında nükleer dışı konular gündeme geldiğinde, süreci ciddi bir diplomatik bedel ödemeden terk etme ya da askıya alma manevra alanı tanıyor.

Bu durum, müzakereleri siyasi ve psikolojik olarak yönlendirme kabiliyetini İran lehine artırıyor.