SAAF-İran İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Hamenei, Güvenlik Konseyi’nin İran’a karşı yasa dışı
SAAF-İran İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Hamenei, Güvenlik Konseyi’nin İran’a karşı yasa dışı bir adım atması durumunda İran’ın da aynı şekilde karşılık vereceğini söyledi.
Mehr haber ajansının bildirdiğine göre, nevruz münasebetiyle, İran’ın Meşhed kentinde, halka hitaben bir konuşma yapan Ayetullah Hamenei, İran halkının en büyük arzusunun, hür, müreffeh, bilim ve teknolojide gelişmiş bir İran olduğunu belirterek, “İran nükleer teknolojiden barış amaçlı yararlanmaya dayalı kararlılığını sürdürecek ve asla zorbaların isteğine teslim olmayacaktır. Eğer Güvenlik Konseyi, İran’ın nükleer hakkını görmezden gelme gibi bir kanunsuzluk yaparsa, o zaman İran da kanunsuzluk yapar ve yapacaktır” dedi.
İran halkının izzet ve ilerlemesinin, tüm dünya müslümanları için ilham kaynağı haline geldiğini söyleyen İslam İnkılabı rehberi, böyle bir hedefin gerçekleşmesi için, İran halkının adalet ve refah içinde olması gerektiğini belirterek bütün potansiyellerden en iyi şekilde yararlanmak ve ulusal bağımsızlığı korumak gerektiğini söyledi.
“Gerçi 30 yıl öncesine kadar İran emperyalistlerin ve onlara bağlı yöneticilerin politikaları sonucu geri bırakıldıysa da; İslam İnkılabı’nın zaferinden geçen yaklaşık son 30 yıl içinde İran halkı ve İslam Cumhuriyeti diğer müslüman ve bağımsız milletler için, ilerleme ve bağımsızlık konusunda ilham kaynağı olmuştur” diyen Ayetullah Hamenei, siyasi meselelere de değinerek “Ülkemiz, bilim ve teknolojide dünyada saygın bir konuma yükselirken, siyasi açıdan da benzeri bir durum yaşamaktadır. Zira bölge ve dünya meselelerinde İran’ın politikaları, ülkemizin çok farklı bir konuma gelmesine vesile olmuştur. İran halkının siyasi, iktisadi, kültürel, askeri, bilim ve teknoloji alanlarında dünyanın süper güçleriyle, rekabet imkanı ve potansiyeli vardır” dedi.
İran’ın ilerleme ve kalkınma konusunda önünde iki engel bulunduğunu belirten Ayetullah Hamenei, “İran milleti bugün içerden ve dışarıdan iki düşmanla karşı karşıya bulunuyor. İçerdeki düşman, tembellik, istemeyerek çalışmak, ümitsizlik, kötümserlik, ferdi ve milli açıdan kendine güvenmemek gibi unsurlardır. Bunlar aslında dış düşmandan daha da tehlikelidir. Bundan dolayı, İran halkının bütün bu mikroplarla mücadele etmesi gerekmektedir” dedi.
Dış düşman konusunda değerlendirmelerde bulunan Ayetullah Hamenei, “Uluslar arası Siyonizm ve uluslar arası emperyalizmin başı ABD, İran milletinin en önemli düşmanlarıdır. Elbette onların bu millete yönelik başarısız düşmanlığı, İran’da kukla Şah rejiminin, bu cesur halk tarafından alaşağı edilmesinden sonra başlamış ve hala da devam etmektedir” diye konuştu.
İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın Latin Amerika’ya yaptığı ziyarette Latin Amerika halkının gösterdiği sevinç gösterilerine değinen İslam İnkılabı rehberi, aynı bölgeyi ziyaret eden ABD başkanını ise aynı halk tarafından protesto gösterileriyle karşıladığını belirterek “Bu durum İran halkı ve devletinin milletler arasındaki parlayan konumu ile Amerika ve liberal demokrasinin zilletinin devam ettiğinin açık bir göstergesidir” dedi.
Ayetullah Hamenei, düşmanın İran’a üç ayrı cephede savaş sürdürdüğünü vurgulayarak bunları, ‘psikolojik savaş’, ‘iktisadi savaş’ ve ‘İran’ın bilim ve teknolojide ilerleme ve kalkınmasına karşı savaş’ diye niteleyerek psikolojik savaşın bunların en önemlisi olduğunu kaydetti ve yetkililerin bu durumu dikkatle izlemesi gerektiğini söyledi.
Etnik ve mezhepler arası çatışma çıkarmaya dönük çalışmaların uygulanan psikolojik savaşın en önemli boyutlarından birini oluşturduğunu belirten Ayetullah Hamenei, ABD’yi uluslar arası terörü desteklemekle diğer ülkelerin içişlerine müdahalede bulunmakla ve demokrasi ve insan haklarını çiğnemekle suçladı.
Güneydeki komşu ülkeleri İran’dan korkutmanın düşmanın uyguladığı psikolojik savaşın bir bölümü olduğunu söyleyen Ayetullah Hamenei, “İran’da İslam inkılabının başından beri sürdürülen bu tuzağı Fars Körfezi ülkelerinden bazıları bilinçli şekilde yaptı, bazıları da istemeyerek bu tuzağa düştü” şeklinde konuştu.
Ayetullah Hamenei, İran’ın Farz Körfezi ülkeleriyle ortak savunma işbirliği anlaşmasına da hazır olduğunu belirterek, “İran, İslam İnkılabı’ndan sonra bütün komşularına bu yönde elini uzatmıştır zira İran bölgenin güvenliğinin ancak bölge ülkelerinin işbirliğiyle sağlanacağına inanmaktadır” dedi.
İran’a karşı ekonomik alanda da bir savaş yürütüldüğünü belirten Ayetullah Hamenei, yapılan yasal düzenlemelerle, ekonomik alanda büyük olumlu değişikliklerin ve gelişmelerin olduğunu ve düşmanın bu alandaki beklentilerinin boşa çıkarıldığını söyledi.
İran’a yönelik ambargo girişimlerine de değinen Ayetullah Hamenei, “İran İslam Cumhuriyeti ve aziz İran halkı, zaten İslam İnkılabının başından beri ambargo altında değimliydi? Biz nükleer enerji teknolojisine ambargolar altında kavuşmadık mı? Bizi daha neyle tehdit edecekler? Zira İslam Cumhuriyeti ve aziz İran halkının zorba güçlerin ambargolarından asla korkusu yoktur” dedi.
İran için nükleer enerjinin bir zaruret olduğunu söyleyen Ayetullah Hamenei, İran’ın nükleer enerjiye ihtiyacının olmadığı yönündeki iddialara da değinerek petrol rezervlerinin kısıtlı olduğunu belirtti ve nükleer silah sahibi güçlerin İran’dan nükleer enerji faaliyetlerini durdurmalarını istemelerinin küstahça bir istek olduğunu söyledi.
Nükleer enerjinin petrolün millileştirilmesinden daha önemli olduğunu belirten ve İran’ın nükleer faaliyetlerinin Uluslar arası Atom Enerjisi Kurumu’nun gözetiminde ve uluslar arası kanunlar çerçevesinde olduğunu söyleyen Ayetullah Hamenei, “Eğer gürültü patırtıyla Güvenlik Konseyi’ne baskılar yapılarak, İran’ın nükleer enerji hakkı görmezden gelir ve kanunsuzluk yapılırsa o zaman İran da kanunsuzluk yapar” diye konuştu.
Düşmanların tehdit, zorbalık ve baskıyla emellerine ulaşmak istemeleri halinde İran’ın da aynı şekilde misillemede bulunacağını belirten Ayetullah Hamenei, uluslar arası kuruluşların ve devletlerin mantıklı davranması gerektiğini söyledi.