Hamas, ABD yönetimiyle doğrudan temasların ardından İsrail-ABD vatandaşı asker İdan Aleksander'ı serbest bıraktığını duyurdu. Bu adım, Gazze'de ateşkes, sınır kapılarının açılması ve insani yardım çabaları kapsamında atılırken, analistler Hamas'ın siyasi meşruiyet kazanma ve İsrail Başbakanı Netanyahu üzerindeki baskıyı artırma amacı taşıdığını belirtiyor.
YDH - Hamas, ABD yönetimi ile doğrudan yapılan temasların ardından İsrail-ABD vatandaşı asker İdan Aleksander'ı serbest bıraktığını duyurdu.
Direniş örgütünden yapılan açıklamada, kararın Gazze'de ateşkes sağlanması, sınır kapılarının açılması ve insani yardımların ulaştırılması çabaları çerçevesinde alındığı belirtildi.
Askeri ve güvenlik uzmanı Rami Ebu Zubeyde, Şehab News'e verdiği demeçte, bu adımın Hamas ile Washington arasında İsrail ya da Arap arabuluculuğu olmaksızın kurulan ilk doğrudan temas olduğuna dikkat çekerek, bunun Hamas'ın siyasi bir aktör olarak fiilen tanınmasını güçlendirdiğini belirtti.
Ebu Zubeyde, anlaşmanın kendi hükümetinin dışında gerçekleşmesi nedeniyle İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'yu zayıflattığını ve onu "devre dışı bırakılmış bir müttefik" olarak gösterdiğini de sözlerine ekledi.
Ebu Zubeyde'ye göre, ABD'li bir esirin serbest bırakılması, Hamas'ın esnekliğini gösteren ve özellikle kararın Filistinli esirler konusunda taviz vermeden sınır kapılarının açılması ve yardım girişine bağlanmasıyla İsrail'i uluslararası kamuoyu önünde zor durumda bırakan akıllıca bir taktik adım.
Siyasi analist Muhammed Darağme ise Aleksander'ın serbest bırakılmasının sadece iyi niyet göstergesi olmadığını, Hamas ile Washington arasında kamuoyuna açıklanmayan müzakereleri yansıtan hesaplanmış bir adım olduğunu ifade etti.
Darağme, bunun büyük bir zafer sayılmasa da, özellikle bir önceki esir takası anlaşmasının (bazı esirlerin ateşkes karşılığında serbest bırakılması) başarılı olmasının ardından İsrail üzerinde Amerikan baskısının kapısını araladığını vurguladı.
Darağme, ABD ile doğrudan temasın müzakere ortamında bir dönüşüm yaratabileceğini ancak herhangi bir ilerlemenin ABD yönetiminin Netanyahu'yu dizginlemedeki ciddiyetine bağlı olduğu konusunda uyardı.
Öte yandan siyasi analist Muhammed el-Medhun, ABD'li-İsrailli esirin serbest bırakılmasını, Washington'u Netanyahu'nun manevralarına esir kalmak yerine Hamas'ı siyasi bir aktör olarak tanımaya zorlamayı amaçlayan hesaplı bir adım olarak değerlendirdi.
El-Medhun, ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle beklenen Orta Doğu ziyaretiyle birlikte, bu olayı bir seçim kozu olarak kullanabileceğine işaret etti.
Anca uzman, kalıcı ateşkes veya kuşatmanın kaldırılması gibi somut güvencelere dönüşmemesi hâlinde bu adımın riskler taşıdığını ve Hamas'ın gelecekteki müzakere kozunu zayıflatabileceği uyarısında bulundu.
Siyasi yazar Lika Mekki de Aleksander'ın serbest bırakılmasının, Netanyahu'yu siyasi bir açmaza sokmak amacıyla bu adımın atılması için baskı yapan Mısır-Katar arabuluculuğunun bir başarısı olduğunu vurguladı.
Mekki, İsrail başbakanını "intihar yeleği taşıyıcısı" olarak nitelendirerek, uzlaşmaları kabul etmesinin siyasi intihar anlamına geleceğini, reddetmesinin ise Washington ile karşı karşıya gelmesine yol açabileceğini belirtti.
Ayrıca, ABD'nin (Suudi Arabistan ile yapılacak bir anlaşmanın parçası olarak) Filistin devletini olası tanımasının davada köklü bir dönüşüm yaratabileceğine de işaret etti.
