Lübnanlı Caferi Müftü: Direnişten taviz vermek, Lübnan'ın varlık sebebinden vazgeçmektir

img
Lübnanlı Caferi Müftü: Direnişten taviz vermek, Lübnan'ın varlık sebebinden vazgeçmektir YDH

Lübnan'daki Caferî Başmüftüsü Şeyh Ahmed Kabalan, Lübnan Cumhurbaşkanı General Josepf Avn’a ve dolaylı olarak, Lübnan’ın geleceğini önemseyen tüm siyasi güçlere, liderlere ve ilgililere hitaben bir mesaj yayımladı.




YDH- Lübnan’daki Caferî Başmüftüsü Şeyh Ahmed Kabalan, Pazar günü yayımladığı kapsamlı mesajında Cumhurbaşkanı General Josef Avn’a seslenerek ülkenin içinde bulunduğu kritik aşamaya dikkat çekti.

Hem Lübnan’ın geleceği hem de toplumsal barış için Cumhurbaşkanı’nın sorumluluğuna vurgu yapan Kabalan şöyle dedi: 

“İçinde bulunduğumuz an son derece kritik, zaman daralıyor. Krizlerin ateşi kontrolden çıktı. Uluslararası ve bölgesel güçler Lübnan’ı kendi hesaplarının oyuncağına çevirmiş durumda. Ne insan, ne din, ne mezhep, ne de Lübnan onlar için bir değer taşıyor. Bu mesajla amacım, hem Allah’a hem de sevgili halkımıza karşı vicdanımı rahatlatmak. Çünkü siz, bu ülkenin siyasi kaosun, intikam duygularının ve kışkırtmaların ortasında kaynadığı bir dönemde, uluslararası ve bölgesel planların ülkeyi yıkıma sürüklediği bu ortamda hâlâ çok şey yapabilirsiniz.” 

Müftü Kabalan, Cumhurbaşkanı Avn’a hitaben, “Bu ülkeyi ayakta tutacak olan siyasi uzlaşı ve samimi ulusal çalışmadır. Ancak en acil mesele güvenliktir. Güvenlik kaygısı her şeyin önünde gelmelidir” dedi.

Müftü Kabalan şöyle devam etti:

“Unutma, merhum Cumhurbaşkanı İlyas Sarkis bir gün gözyaşlarını tutamadı; çünkü vatanı, gözlerinin önünde alevler içinde yanıyordu. Sen ise, hem Lübnan’ın evladı, hem el-Ayşiyye’nin (Cumhurbaşkanı Avn’ın memleketi), hem de ordunun bir parçası olarak, içinde Mesih’in ve vatan sevgisinin ateşiyle yanıyorsun. Bu sevgi seni, Lübnan ailesinin cesur kahramanı, ulusun birliğinin temeli ve toplumsal barışın güçlü bekçisi olmaya çağırıyor.”

Kabalan, ulusal savunma stratejisinin kaçınılmaz olduğunun altını çizerek şöyle dedi: 

“Hiçbir aklı başında millet, güvenliğini saldırgan güçlere teslim etmez. Direnişin silahı, ordu ve diğer ulusal güçlerle birlikte ülkenin varlığı için vazgeçilmezdir. Bu bir tercih değil, bir zorunluluktur”

Lübnan’ın son savaşta gösterdiği direnişe dikkat çeken Kabalan şöyle konuştu: 

“Direnişin sergilediği dayanıklılık, İsrail’in geniş cephaneliğine rağmen stratejik caydırıcılığını kanıtladı. Hıyam köyünü işgal etmek isteyen İsrail başarısız oldu. Bu, direnişin ulusal güvenlikteki rolünü net şekilde ortaya koydu. Öyle ki, İsrailliler, sınır köyü olan Hıyam’ı işgal etmek için büyük çaba sarf etti fakat başaramadı.”

Şeyh Kabalan sözlerine şöyle devam etti:

“Sayın Cumhurbaşkanı, bu an hakikat anıdır. Ve hakikat; insan, vatan, güvenlik ve huzur ile kardeş halkların ortaklığıdır. Bu zalimlik ve delilik içinde boğulan dünyada aklı başında hiçbir kimse, ‘güvenlik karşılığında silah’ gibi bir anlaşmayı kabul etmez. Karşınızda Filistin var, Güney Suriye var, ve bölgenin, dünyanın daha pek çok yeri… Siz biliyorsunuz ki, bu dünyada ve bu coğrafyada güvenlik ancak silahlarla, ulusal güçlerin savunma halinde hazır bulunmasıyla sağlanır. Özgürlük ve egemenlik, ağır bir bedel ister.”

Kabalan, direnişin herhangi bir taifeye ait olmadığını, ulusal egemenliğin temel bir unsuru olduğunu vurguladı:

“Doğu’da direnişin onurundan daha büyük bir gurur kaynağı yoktur. Onun fedakârlıkları sonsuzdur.”

Cumhurbaşkanı Avn’a “ulusun teminatı” olarak hitap eden Kabalan, ulusal birliğin bölgesel ve uluslararası baskılara karşı en güçlü kalkan olduğunu belirtti.

Kabalan “Şimdi dayanışma zamanıdır; ateşi söndürmek, Lübnan ailesini parçalanmaktan korumak gerekiyor. Şimdi ulusal bir savunma stratejisi inşa etme zamanıdır; bu strateji Lübnan’ın bütün gücünü kucaklamalıdır. İçten birliği sağlam bir ülke karşısında, dış baskıların vereceği zarar, iç çatışmanın yol açacağı felaketten çok daha azdır.” dedi.

Toplumsal nefretin patlamaya hazır bir tehlike olduğunu söyleyen Kabalan, Avn'a Meclis Başkanı Nebih Berrî ile iş birliği çağrısında bulundu:

“Berrî taifeler üstü bir liderdir. Onun tek kaygısı Lübnan’dır, bu yüzden herkes ona güveniyor.”

Mesajını güçlü bir uyarıyla tamamlayan Kabalan şu ifadeleri kullandı:

“Mesele Lübnan’ı nasıl koruyacağımızdır; onu nasıl yakacağımız değil. Direniş, bu ülkenin tarihî ve kaderî teminatıdır. Ondan taviz vermek, Lübnan’ın varlık sebebinden vazgeçmektir. Ulusal egemenliği korumak kutsal bir görevdir ve anayasal bir yükümlülüktür.”

İlgili Haberler