Hizbullah Milletvekili İhab Hammade, Lübnan’daki direnişin ve ulusal birliğin önemini vurgulayarak, silahlarını bırakmayacaklarını ve meşru hedeflere ulaşana dek mücadeleye devam edeceklerini açıkladı. Hizbullah ile Emel Hareketi arasındaki ittifakı hedef alan komplalara karşı uyanık olduklarını belirten Hammade, Lübnan’ın varlığının ancak direnişle mümkün olduğunu vurguladı.
YDH- Direnişe Vefa İttifakı Milletvekili İhab Hammade, Ahmed Ekrem Nasreddin’in Mansura kasabasındaki Hermel ilçesine bağlı Hüseyniyye’de şehadetinin birinci yıldönümü dolayısıyla düzenlenen anma töreninde yaptığı açıklamada, içeriye ve dışarıya birtakım mesajlar verdi.
Hammade, Lübnan’daki tarihsel ve güncel politik hatalara rağmen, halkın algılamakta zorlanacağı ölçüde derin ve varoluşsal motivasyonlarla hareket ettiklerini vurguladı; bu motivasyonların hem geçmişte hem de gelecekte siyasi dinamikler üzerinde belirleyici olmaya devam edeceğini ifade etti.
Hammade, "Her alanda kararlılık ve varlık göstermek kesin tercihimizdir. Meşru hedeflerimize ulaşana dek silahlarımızı bırakmayacak ve yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz" dedi ve ekledi:
"Lübnan’ı tüm evlatları için son vatanımız olarak görmekten kaynaklanan bu arzumuz nedeniyle, millete karşı komplo kuranlara şu mesajı veriyoruz: Bahislerinizi ve hayallerinizi bırakın. Çünkü Lübnan, ancak onu savunmak için canlarını feda eden evlatlarıyla ayakta kalacaktır."
Hammade, "Biz bu bütünlüğün ayrılmaz bir parçası değilsek, Lübnan’ın varlığından söz edilemez. Bazıları, varlığımızı göz ardı ederek bu ülkeye umut bağlanacak alanları sınırlamaya çalışsa da, biz bu kararlılığımızdan asla taviz vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Ayrıca, Hizbullah ve Emel Hareketi arasındaki milli birlik zeminini hedef alan, bu iki yapıyı zayıflatmak için düzenlenen entrika ve oyunlara dikkat çekti:
"Hizbullah ile Emel Hareketi arasındaki ulusal ittifakı hedef alan, bu yapıyı zayıflatmak için hile ve komplolar düzenleyenler var; çünkü aralarında bir gedik açabileceklerini sanıyorlar. Biz hem bilinçliyiz hem de bilgeyiz. Yeterli vizyona sahibiz ve soğukkanlı adımlarla ilerliyoruz. Nefesimiz tükeninceye kadar göğsümüzü siper edeceğiz; ancak karar anı geldiğinde liderlerimizin arzu ettiği şekilde duracağız."