Kiryat Şimona’da bir yerleşimci, aylar süren savaşın ardından kentte yaşanan ekonomik çöküş, kamu hizmetlerindeki yetersizlik ve sahipsizlik duygusunu dile getirerek, belediye yönetimi ile Netanyahu hükümetine tepki gösterdi.
YDH- İsrail gazetesi Maariv’in aktardığına göre, Kiryat Şimona’da iki oğlunun işlettiği atölyeye düzenlenen saldırının ardından bir yerleşimci, Belediye Başkanı Aviçay Stern ile Başbakan Benyamin Netanyahu’ya sosyal medyadan tepki gösterdiği açıklamasında, işgal varlığının Lübnan’a karşı başlattığı savaşın sona ermesinden yaklaşık bir yıl geçmesine rağmen kentte yaşayanların içinde bulunduğu çaresizliği ve Hizbullah’la yaşanan sürecin yerleşimci yalama yansımalarını anlattı.
Belediye başkanına seslendiği bölümde, “Bugün öğlen kasam boşken şirketinizden bir müfettiş gelip ceza kesmeye başladı. Neden ve kime ceza kestiğinizi açıklayın. Gün içinde buradan geçen birkaç kişiyi bile kovmak istiyorsunuz. Kime ceza uyguluyorsunuz? Kalbi ve bedeni kırık insanlara. Bu tabelalar için benden ne ücret istiyorsunuz? Bu tabelalara kim bakıyor ki?” dedi.
Yerleşimci, dokuz aydır kentte olduklarını ve kimsenin kendileriyle ilgilenmediğini savunarak, “Gelin ve bizim için ne yaptığınızı açıklayın. İşletmeler batıyor, iki yetenekli oğlumla birlikte bir dükkânın içindeyim; eskiden çok işlek olan atölye kapandı. Buradaki her şey çok üzücü” ifadelerini kullandı.
Ateşkes sonrası geri dönüşlerin plansız olduğunu eleştiren yerleşimci, “Organize bir plan olmadan bizi evlerimize geri getirdiniz; bütün gün emlak vergisi ve tabelalarla uğraşıyorlar. Kimse bize bakmıyor. Magen David Adom için sadece iki ambulansın bulunduğu bir acil servisimiz var” dedi.
Sözlerine devam eden yerleşimci, durumu “1950’lere geri dönmek” olarak tanımladı ve babasının o dönem “Ekmek ve iş!” diye seslendiğini hatırlatarak bugünkü talebinin de bu olduğunu söyledi.
Başbakan ve Maliye Bakanı’na sert tepki gösterip, “Kendinizden utanmalısınız” dedi.
Knesset’e yöneltilen eleştirilerde, 120 milletvekilinin kendileriyle hesaplaşmaya layık olup olmadığı sorusunu yönelten kadın, Lübnan sınırında bir olay olduğunda milletvekillerinin gelip fotoğraf çektiğini belirterek, “Biz neyiz? Bir kafesin içinde miyiz? Gelin buraya tembel herifler, çünkü yıl sonunda burada hiçbir şey kalmayacak; üzerinde ‘sınırlar’ yazan bir şehir olacak” ifadelerini kullandı.
Netanyahu’ya doğrudan seslendiği bölümde ise “Afınız umurumda değil; çocuklarımın ve torunlarımın geçim kaynağı umurumda. Bize adil davranmıyorsunuz, açıkça ihmalkârsınız. Beni dikkatlice dinleyin: ‘Ekmek ve iş, hemen şimdi.’ Belediye başkanı, size gelince artık emlak vergisi ödemeyeceğim. Ve kim mağazanın hesabını dondurmaya kalkarsa, on yıl üst üste grevde olsam bile, beni evinin önünde grevde bulacak” dedi.