YDH- İsrail’de yayımlanan Yediot Ahronot gazetesi yazarı Yoram Eitenger, çevirisini sunduğumuz yazısında ABD Başkanı Barack Obama’nın Arap yanlısı bir tutum içinde olduğunu öne sürerek Obama’nın Arap yanlısı tutumuna rağmen Amerika’daki İsrail sevgisinin azalmadığını belirtiyor.
YDH- İsrail’de yayımlanan Yediot Ahronot gazetesi yazarı Yoram Eitenger, çevirisini sunduğumuz yazısında ABD Başkanı Barack Obama’nın Arap yanlısı bir tutum içinde olduğunu öne sürerek Obama’nın Arap yanlısı tutumuna rağmen Amerika’daki İsrail sevgisinin azalmadığını belirtiyor.
Obama’nın politikalarına, New York Times ve Washington Post’un yayınlarına rağmen (ki bu Wall Street menşeli gazetelerin, İsrail karşıtı tutumu bilinmektedir.) Amerikan halkının İsrail’e olan sevgisi azalmadı.
Amerika’nın en güvenilir ve en tecrübeli anket şirketi olan Rasmussen Report tarafından 10 Ağustos 2009 tarihinde gerçekleştirilen kamuoyu araştırmasına göre; katılımcıların yüzde 70’i İsrail’i dost devlet olarak görüyor.
Bu rakam 2 Haziran 2009’da yapılan kamuoyu yoklamasında yüzde 66 miktarında idi. Bu karşılık katılımcıların ancak yüzde 8’i İsrail’i düşman ülke olarak görüyor. Bunun yanında katılımcıların ancak yüzde 39’u Mısır’ı, yüzde 23’ü Suudi Arabistan’ı, yüzde 23’ü Irak’ı dost ülke olarak görüyor.
Katılımcıların sadece yüzde 32’si Müslüman ülkelerin Amerika’ya karşı iyi niyetli olduğu kanısında. Katılımcıların yüzde 25’i Müslüman ülkeler ile ilişkilerin iyileştirilmesi gerektiğini söylerken, yüzde 21’i ilişkilerin kötüye gideceğini söylüyor.
Katılımcıların yüzde 34’ü Filistinlilerin İsrail’in varlığını kabul edeceğine inanırken, katılımcıların 74’ü önümüzdeki on yılda Filistin-İsrail çatışmasının ortadan kalkacağına inanmıyor.
3 Mart 2009’da Gallup tarafından düzenlenen ankete göre Amerikalılar İngiltere, Kanada ve Japonya’dan sonra İsrail’i dördüncü güvenilir dost ülke olarak görüyor. Bu sıralama 3 Mart 2008’de Almanya’dan sonra İsrail şeklinde idi.
Söz konusu anketler gösteriyor ki Obama ve danışmanlarının yeni Arap yanlısı söylemleri ve İsrail’in barışın önünde bir engel olarak gösterilme çabaları, Amerikan halkının doğasında var olan İsrail sevgisi ve gizli Müslüman karşıtlığı ve şüpheciliğini zedelememiş.
Amerikan kamuoyunca İsrail, terör ile savaşta bir rol model olarak görünüyor ve 11 Eylül’ün bir daha tekrarlanmasının engellenmesi için bir yardımcı olarak anlaşıyor. Buna karşılık Müslümanlar Amerikan karşıtı terörizmin rol modeli olarak görülmekte ve 11 Eylül’ün tekrarlanması tehlikesini ifade etmekteler.
Amerikan vergi mükellefleri havaalanlarındaki ağır güvenlik kısıtlamaları için Müslümanları suçluyorlar. Aynı şekilde Müslüman imajı Afganistan ve Irak’ta Müslümanlar tarafından öldürülen Amerikan askerlerinin medyada haberlere taşınmasıyla kötü bir şekil almakta.
Bunun yanında 11 Eylül’den bu yana günlük Amerikan yayınları, İsrail yayınlara karşı empatilerini arttırdılar ve İsrail’in 1948’de Yahudi devleti olarak kurulmasından bu yana terörle mücadele konumunu anlayışla karşılamaya başladılar.
Bu rağmen Müslümanlar Amerika kurulduğundan beri ve Kuzey Afrika’daki İslami terör ile savaş başladı başlayalı, tehdit, savaş, adaletsizlik, ihanet ve savaş ile eşleştirildi. Yahudiler ise şefkat, adalet, hak, inanç ve güven ile eşleştirildi.
Sağlam ve Uzun vadeli destek
Yahudi Devleti Amerika’nın kurucularından benzersiz bir destek görmüştür ve bunu hızla kamuoyuna yansıtabilme yeteneğinin var olduğunu ispat etmiştir.
Hatta İsrail bunu Ortadoğu’da yani uzak bir coğrafyada var olmasına ve Amerikan politikacılara ve kamuoyu mimarlarının muhalefetine rağmen yapmıştır.
İsrail’e karşı bu özel tutum İsrail’in Amerikan ticareti, sağlık sektörü, tarım ve askeriyesine yaptığı eşsiz katkıdan kaynaklanmaktadır. Ancak Amerika-İsrail arasındaki bu eşsiz ilişkinin temeli aslında ta 17. yüzyılda İsrail Devleti kavramına karşı oluşan kültürel ve ahlaki empatiye dayanır.
Amerika Avrupa’nın en dindar demokrasisidir; zira Amerikalıların yüzde 91’i Tanrı’ya inanır. Amerikan dindarlığı Yahudi Hıristiyan değerleri üzerine oturmaktadır yoksa bir İslam Hıristiyan değerleri söz konusu değildir. Yahudiliğin Amerikan, ahlak, kültür, hukuk ve politik değerlerinin şekillenmesindeki önemi takdire şayandır.
Amerikalı Hıristiyanların yüzde 45’i pazar ayinlerine katılır, Amerika’daki her otel odasında Kutsal Kitap vardır, her yıl Kutsal Kitap’ın 15 milyon kopyası satılır, televizyonlardaki dini programların sayısı son 30 yılda 10’dan 275’e çıkmıştır.
Musa Heykeli Capitol Hill’deki Meclis Başkanı koltuğunun önünde ve Yüksek Adelet Mahkemesi masası üzerinde yer almaktadır. On Emir Anıtı Teksas Eyaleti Kongre Binası önünde yer almaktadır ve aynı anıt yakında Oklahoma Eyalet Kongre Binası önünde de yerini alacaktır.
Ayrıca ABD Temsilciler Meclisi her gün dua ile açılır. Amerikalı seçmenler tarafından uzun soluklu ve sağlam bir destek ayrıcalığa sahip olan İsrail’e müteveccihtir.
Bu nedenle Amerikan politik sisteminin merkezinde olanlar ve senatörlere 11 Eylülü hatırlatmalıyız. Aynı zamanda Beyza Saray’daki ve Capitol Hill’deki politikacılara Amerika’nın kurucularının tavrını hatırlatılmalı ve onların Yahudi Devleti’ne olan sempatileri hatırlatılmalıyız. Bu nedenle onlar İsrail’e ülkesinden ve ilkelerinden çekilmeyi dayatmaya kalkışmasınlar.
Bunun yerine İsrail’in desteği ve geniş kamuoyu desteği ile Amerikan-İsrail güvenliğini geliştirmek daha yararlı olmaz mı?
Çeviren: Emrah Kekilli
http://www.ynetnews.com/articles/0,7340,L-3762808,00.html