Jerusalem Post: Hizbullah tehdidi açık

img
Jerusalem Post: Hizbullah tehdidi açık YDH

Jerusalem Post’ta yayımlanan bir makale, İsrail'i binlerce roket ve onlarca güdümlü tanksavar füzesi ve insansız hava aracı ile vuran “Hizbullah tehdidi”ne dikkat çekti.




YDH- ‘Ortadoğu Rapor ve Analiz Merkezi’ CEO'su ve analist Seth Frantzman Jerusalem Post’ta yayımlanan makalesinde, Direniş hareketinin her gün İsrail'i yüzlerce füze ve insansız hava aracı ile vurmasına rağmen, İsrail'in bu tür saldırıların olağan hale gelmesine izin vermesinin, Hizbullah'ın kuzey cephesinde İsrail için oluşturduğu tehdidi özellikle gösterdiğini söyledi.

Frantzman, "Hizbullah tehdidinin açık olduğunu ve İsrailli yetkililerin Hizbullah'ın kuzeyde yarattığı tehditleri sona erdirmenin önemini sık sık vurguladıklarını" belirtti.

Makalede, İsrail’in kuzey sınırındaki yerleşimleri boşaltarak 80 binden fazla yerleşimciyi otellere ve diğer alanlara yerleştirdiği bildirilirken, bunun İsrail’in, Hizbullah'ın düzinelerce tanksavar ve uçaksavar güdümlü füze fırlatmasına karşılık olarak aldığı bir önlem olduğu vurgulandı.

Analist, Hizbullah'ın operasyonlarının İsrail'i sınır boyunca üç tugay konuşlandırmaya ve operasyonlarla karşılık vermeye yönelttiğini söyledi.

Frantzman devamında, "şimdi asıl soru, Hizbullah'ın güçlerini nasıl değiştirebileceği, kabiliyetlerinin zarar görüp görmediği ve nasıl karşılık verebileceğidir" diye sordu.

"Hizbullah tehdidinin" her zaman "7 Ekim'den önce hafife alınan Hamas tehdidinden" çok daha ciddi olarak görüldüğünü ifade eden Frantzman, “Bu durum 7 Ekim'den sonra Hizbullah'ın da hafife alınıp alınmadığına dair birçok soruya yol açtı.” dedi.

Frantzman yazısının devamında şunu vurguladı: “Hizbullah'ın Hamas'ın karşılaşmadığı zorluklarla karşı karşıya olması, örneğin İsrail'in kuzeyindeki engebeli arazinin Hizbullah'ın Hamas'ın yaptığı türden insan dalgası saldırıları düzenlemesini engellemesi söz konusu olabilir. Yine de Hizbullah tehdidi açıktır.”

 “7 Ekim'den önce İsrail, büyük bir çatışmaya yol açmadan Hizbullah'ın İsrail'e 2.000 roket atmasına asla izin vermezdi” diyen Frantzman, “Ancak Hamas'ı yenmeye odaklanma arzusu, Hizbullah'a kuzeydeki paradigmayı değiştirmesi için bir miktar fırsat sağladı.” dedi.

Frantzman, Hizbullah'ın kuzey cephesindeki eylemlerinin İsrail’in tepkisini test etmeyi ve kuzeydeki hassas bölgelere karşı artan bir insansız hava aracı tehdidini de içeren yeni bir statüko yaratmayı amaçladığını belirtti.

İsrail'in çok sayıda saldırısına rağmen, saldırıların Direniş hareketi üzerindeki genel etkisinin belirsiz olduğuna dikkat çeken Frantzman, bu durumun, Soğuk Savaş'ın "karşılıklı garantili imha" doktrininin yeni bir versiyonunun ortaya çıkıp çıkmadığı konusunda spekülasyonlara yol açtığının altını çizdi.

Uzmanlar, İsrail’in, yıllarca Suriye'ye saldırarak Hizbullah'ı zayıflatmaya çalıştıktan sonra bile kayıplarının arttığına dikkat çekiyorlar.

Bölgeyi yakından takip eden analistler, Hizbullah'ın operasyonları nedeniyle Şlomi yakınlarındaki yerleşim yerlerinin de kısa süre önce boşaltılmasının, “anlatının kontrolünü yeniden ele geçirme” ve “itibarını koruma” ihtiyacı duyan İsrail için durumun ciddiyetini gösterdiğini söylüyorlar.

Lübnan İslami Direnişi Hizbullah’ın, Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkını ve Filistin direnişini desteklemek amacıyla işgal altındaki Filistin topraklarında bulunan İsrail askeri ve keşif alanlarına, kışlalarına ve toplanma noktalarına saldırıları devam ediyor.

İsrail medyası, 7 Ekim'den bu yana Hizbullah'ın füzelerinden yaklaşık 512 yerleşimci konutu ve yapısının zarar gördüğünü ve hasarın boyutunun kısmi yıkımdan tamamen yıkıma kadar değiştiğini açıkladı.

Ayrıntıları aktaran İsrail medyasında yer alan bilgilere göre, Metulla’da 131, Kiryat Şmona’da 43, el-Manara’da 121, el-Malkiya’da 9, Avivim’de 11, Zarit’te 25, Ştula’da 37, Hanita’da 5 ve Şlomi’de 130 yerleşimci konutu bu füzelerden etkiledi.

Ayrıca, İsrail medyası geçtiğimiz cumartesi günü Hizbullah'ın Burkan tipi roketler kullanmasının ardından 50 yerleşimci konutunun etkilendiğini de bildirdi.