İsrail polisinin, kriminoloji ve hukuk profesörü Nadera Shalhoub-Kevorkian'ı işgal altındaki Kudüs'te bir polis karakolunda sorgulamak üzere gözaltına aldığı bildirildi.
YDH- El-Meyadin’in, İsrail medyasına dayandırdığı habere göre, İbrani Üniversitesi'nden bir profesör, Aksa Tufanı Operasyonu sırasında tecavüz de dahil olmak üzere iddia edilen suçlara karşı çıktığı ve İsraillilerin "korkması gereken suçlular" olduğunu iddia ettiği için kışkırtma suçlamasıyla gözaltına alındı.
İsrail polisi, kriminoloji ve hukuk profesörü Nadera Shalhoub-Kevorkian'ı işgal altındaki Kudüs'te bir polis karakolunda sorgulamak üzere gözaltına aldı.
Üniversitede kıdemli bir öğretim görevlisi olan Shalhoub-Kevorkian, 9 Mart'ta ‘Makdisi Sokağı’ adlı ‘podcast'te yayımlanan bir röportaja katılmasının ardından uzaklaştırma cezası aldı. Röportaj sırasında Shalhoub-Kevorkian, Filistin Direnişi'ne atfedilen tecavüz ve diğer vahşetlerle ilgili şüphelerin dile getirilmesini savunmuştu.
Hadash MK Ofer Cassif, Shalhoub-Kevorkian'ın soruşturulmasını şiddetle kınayarak polisin "Shalhoub-Kevorkian'ı sadece açıklamaları nedeniyle tutukladığını... İsrail'in Gazze'de soykırım yaptığı yönündeki açıklamasının “meşru olduğunu” ve bu açıklamanın “ancak diktatör bir rejimde yasak sayılabileceğini" ileri sürdü.
"İsrailli Öğrenciler Ulusal Birliği" Başkanı Elchanan Felhaimer ise tutuklamayı memnuniyetle karşıladı ve bunun akademisyenlerin sıcak konularda kendilerini ifade etme biçimlerini etkileyeceğini umduğunu söyleyerek açıkça sansür çağrısında bulundu.
Aksa Tufanı Operasyonu’nun hemen sonrasında İsrailli ve ABD'li yetkililer, Hamas savaşçılarının "cinsel ihlallerde" bulunduğunu ve bebeklerin “kafalarını kestiğini” iddia ederek Filistin Direnişi’ni karalamaya çalışmıştı. Fakat bu haberlerin dolaşıma sokulmasından çok kısa bir süre sonra ise söz konusu iddiaların bağımsız medya ve hatta İsrail medyasında tarafından asılsız olduğu ortaya çıkarılmıştı.
İsrail'de yayımlanan Yediot Ahronot gazetesi, 7 Ekim'le ilgili ortaya atılan yalan propagandalara alet olduğu için okuyucularından özür dilemişti.
Gazete özür açıklamasında şunları yazmıştı: “Okuyucularımızdan özür dileriz. Nova festivalinden (7 Ekim'deki müzik festivali) hayatta kalan bir kişinin hikayesini anlattık, ama şimdi bu anlatıda sorunlar olduğu ve hikayenin yalanlar içerdiği ortaya çıktı.”
Hamas'ın 7 Ekim'de İsrailli kadınlara 'toplu tecavüz'de bulunduğu yalanının yayılması sağlayan Avukat Cochav Elkayam-Levy’nin, İsrail medyası tarafından dolandırıcılık ve yanlış bilgi yaymakla suçlandığı açıklanmıştı.
Yine bu paralelde New York Times’ın, yemek ve aşçılıkla ilgili makaleler yazma konusunda sınırlı deneyimi olan yeni mezun bir üniversite öğrencisini ‘baş muhabir’ olarak işe alıp uydurduğu ‘toplu tecavüz’ aldatmacasında kullandığı ortaya çıkmıştı.
Hamas da 7 Ekim 2023 olayları sırasında savaşçılarının "cinsel ihlallerde" bulunduğunu iddia eden bir BM raporunu reddederek, İsrail'in Filistinli kadınlara yönelik korkunç insan hakları ihlallerine ilişkin kesin kanıtlar içeren bir BM raporunu örtbas etmeyi amaçladığını vurgulamıştı.
Görüldüğü gibi, İsrail rejiminin “cinsel ihlal” iddiası birçok kaynak tarafından çürütülürken, uluslararası kuruluşlar da Filistinli kadınların maruz kaldığı “cinsel şiddet” olayları nedeniyle İsrail’i kınamışlardı.
BM Kadın ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddet Özel Raportörü Reem el-Salem, İsrail askerlerinin Gazze Şeridi'ndeki Şifa Hastanesi'nde Filistinli kadınlara yönelik artan tecavüz vakalarıyla ilgili ciddi endişelerini dile getirmişti.
Ayrıca, Filistinlilere yardım kuruluşu UNRWA da 100'den fazla mahkumun ifadesine dayanan ve İsrail askerlerini başta cinsel saldırı olmak üzere kötü muameleyle suçlayan soruşturmasını kamuoyu ile paylaşmıştı.
İsrail rejimi içindeki “kitlesel cinsel şiddet sorunu” Filistinlilerle sınırlı kalmamış, Londra'dan yayın yapan Rai al-Youm gazetesi İsrail polisinin, Gazze savaşı nedeniyle "yerlerini terk eden İsraillilerin kaldığı otellerde kadın ve çocuklara yönelik cinsel saldırı şikayet ve suçlamalarıyla ilgili 116 dava" açtığını duyurmuştu.
