İbrahim Traoré ve emperyal vizyonun çürütülmesi

img
İbrahim Traoré ve emperyal vizyonun çürütülmesi YDH

Küresel ekonomiyi manipüle eden, kendilik algısı çarpıklaşmış Batı emperyal güçlerinin tabiatını tanımak gerekliliğini vurgulayan Traoré, ‘öteki’ halkların aydınlarına emperyalist dünya görüşünün buyurgan rol dağılımından sıyrılmanın imkânlarını açıklıyor.




YDH- 11 Temmuz'da Vagadugu'da ulusa seslenen Burkina Faso Cumhurbaşkanı Yüzbaşı İbrahim Traoré, emperyalist gündemleri destekleyen entelektüellerin tutumlarını sorguluyor, Batı'nın uzaksıl bölge ve halklar üzerinde hakimiyet sağlamak için yaydığı streotipleri reddetmenin aciliyetini vurguluyor.

 

İbrahim Traoré:

“Emperyalistlerin kendi dünya vizyonları var, bunu size açıklayacağım.

Onlar için dünya, sembollerinin çoğunda göreceğiniz bir üçgenle özetlenir.

Siz anlamayabilirsiniz ama onlar için dünya bir üçgendir.

Bu üçgenin tepesinde 'İyilik İmparatorluğu' yer alır ve onlar bu imparatorluğun kendileri olduğuna inanırlar.

Bu üçgen refahı ve olumlu olan her şeyi temsil eder ve bu dünyadaki tüm mutluluk ve zenginliğe sahip olma hakkına sahip olduklarına inanırlar. Kendi dünya görüşlerini ve yaşam biçimlerini dayatmanın hakları olduğunu düşünüyorlar.

Bu nedenle, ‘fetih’ sırasında, topraklarımızı 'keşfettiklerini' iddia ederek topraklarımıza geldiler, çünkü bizi kendileriyle hiçbir ortak yanı olmayan vahşiler olarak görüyorlardı.

Bize 'yerli' dediler, tüm haklara sahip olduklarına ve dünyanın onların isteklerine göre işlemesi gerektiğine inandılar.

Örnek vermek gerekirse, sadece filmlerine bakın. İnsanlarının beyinlerini, üstün olduklarına ve her şeye hakları olduğuna inanmaları için yıkadılar.

Bu filmlerde kötü adamlar neredeyse her zaman Ruslar, Güney Amerikalılar veya uyuşturucu satıcısı, pezevenk veya insan kaçakçısı olarak tasvir edilen Siyahlardır. Son zamanlarda Araplar da terörist olarak rol almaktadır.

Bu da onların dünyayı nasıl algıladıklarını ortaya koyuyor.

Ekonomi cephesinde, hangimiz Çin ürünlerini 'ucuz mal' olarak etiketlemedik ki? Ama bugün size yanıldığımızı söyleyebilirim.

Çin ileri teknolojiye sahip ve çoğu ülke mallarını oradan tedarik ediyor, yeniden markalaştırıyor ve bize kendi malları gibi satıyor.

Etrafınıza bakın: inşaat sektöründekiler ekipmanlarının artık çoğunlukla Çin malı olduğunu teyit edeceklerdir. Taşımacılık sektörü de aynı şeyi söyleyecektir.

Bize yalan söylediler.

Geçtiğimiz 20 ay boyunca yaptığımız seyahatler sırasında dünyanın dört bir yanındaki işletmeleri ve fabrikaları gördük ve hepsinin Çin'e uzandığını fark ettik.

Yine de propagandaları Çin ürünlerini küçümsememize ve kalitenin yalnızca onlardan geldiğine inanmamıza neden oldu.

Daha iyi anlamak için zamanda geriye gidelim.

Çarlar, Moğol fetihleri, Pers, Türk ve Osmanlı imparatorlukları hakkında okuyun. Dünyanın neden bu şekilde olduğunu anlayacaksınız.

Üçgenin tabanında iki imparatorluk vardır: ‘Kötülük İmparatorluğu’ ve ‘Köleler İmparatorluğu’. ‘Kötülük İmparatorluğu’ daha önce bahsettiğim grupları içermektedir.

Emperyalistlere göre Kötülük İmparatorluğu şeytanı temsil ettiği için yok olmalıdır.

Bu, özellikle 1980'lerde, Başkan Ronald Reagan tarafından yönetilen Başkan Gorbaçov yönetimindeki Rusya'nın çöküşüyle birlikte halklarına iletildi.

Üç ana strateji dikkatimizi çekti.

İlk olarak, Rus ekonomisini çökertmek için Suudi Arabistan'dan petrol fiyatlarını 35 dolardan 7 dolara düşürmesini istediler.

İkinci olarak, Taliban'ı (Başkan Ronald Reagan tarafından Beyaz Saray'da kabul edilen) Ruslarla savaşmaları için CIA tarafından tedarik edilen Stinger karadan havaya füzelerle silahlandırdılar ve daha sonra Taliban'la kendileri savaşıyormuş gibi yaptılar. Hayret bir şey!

Üçüncüsü, Yıldız Savaşları projesiyle (Stratejik Savunma Girişimi) blöf yaparak Gorbaçov'un Rusya'yı zayıflatan ‘Paulus Projesi’ni yaratmasına neden oldular.

Rusya'nın çöküşünden sonra, Vladimir Putin ve ekibi Rusya'yı yeniden canlandırana kadar 'İyilik İmparatorluğu' olduğunu iddia edenler kına yakmaya başladı.

'Kötülük İmparatorluğu' (onlara göre) büyük acılar çekti.

Bugün olası tüm yaptırımlarla karşı karşıya olan İran'a bakın.

Belirli halkları nasıl etiketlediklerine bakın.

Propagandaları sayesinde bir halktan nefret etmenizi ya da sevmenizi sağlayabilirler. İletişim ustasıdırlar, manipüle etmek için mümkün olan her kanalı kullanırlar.

Sürüp giden savaşlara bakın. Onları kendi çıkarları için icat ettiler.

Ve son olarak, onlara göre ‘Köleler İmparatorluğu’ Afrika ve Güney Amerika'daki bazı uluslardır.

Onların zihninde Afrika onlara aittir; topraklarımız, zenginliklerimiz onlarındır.

Afrikalıların kendilerini özgürleştirmelerini, başlarını suyun üzerine çıkarmalarını ve onlara karşı durmalarını tasavvur edemiyorlar.

Bu nedenle Afrikalıları manipüle edilmesi kolay ve duygularıyla hareket eden insanlar olarak genelliyorlar. 

Her zaman kendi kardeşine karşı savaşacak bir Afrikalı bulacaklardır ve bu her zaman böyle olmuştur.

İletişimleri sayesinde sizi kendi ten renginizden nefret etmeye yönlendirdiler.

Bizim kültürümüzde ve Burkina Faso'daki birçok kültürde yas mavi renkle sembolize edilirdi. Bir kadın kocasını kaybettiğinde, belli bir süre yas tutmak için mavi giysiler giyerdi.

Gelip size siyahın yası, şeytanı, sıradanlığı ve olumsuz olan her şeyi sembolize ettiğini söylediler. Maalesef biz bunu o kadar kabullendik ki artık yas tutarken siyah giyiyoruz.

Uyanmamız lazım.

Bu onların kalıp yargısıdır: onlar İyilik İmparatorluğu, diğerleri Kötülük İmparatorluğu ve biz de Köleler İmparatorluğuyuz.

Bu, emperyalist dünya görüşüdür.

Bunu anlamanız gerekiyor.

Şimdi, emperyalistler için vaaz vermeye devam eden bazı entelektüellere seslenmek istiyorum. Tarihin bu bölümünü görmezden mi geliyorlar? Ben hiçbir şey uydurmuyorum; bunların gizliliği kaldırıldı.

Söylediğim her şeyi kütüphanelerde ya da internette bulabilirsiniz. Bu aydınlar okumadılar mı? Bu dünyanın tarihini bilmiyorlar mı?

Belki de sahtekârlık ya da birkaç dolar onları her zaman emperyalistler için vaaz vermeye yönlendiriyor.

Aydınlarımız her zaman halkımızı, kitlelerimizi bilinçlendirmek için çaba göstermelidir ki nereden geldiklerini ve emperyalistler tarafından nasıl görüldüklerini anlasınlar.”