Batı medyasının gazetecilik etiğini çiğnemesi eleştirildi

img
Batı medyasının gazetecilik etiğini çiğnemesi eleştirildi YDH

Bir BBC muhabiri, İngiliz haber ajansının İsrailliler tarafından yayılan yalanlara verdiği desteği “gazetecilik normlarının çöküşü” olarak nitelendirdi.




YDH- The Cradle, 18 Temmuz'da Jadaliyya tarafından yayınlanan ve Hamas'ın 7 Ekim'de başlattığı özel operasyonun ardından İsrail'in kuşatma altındaki Gazze Şeridi'nde mahsur kalan savunmasız Filistin halkına yönelik soykırımını haberleştiren BBC çalışanının şikayetlerini ortaya koyan sızdırılmış e-postaları haberleştirdi.

BBC'nin Beyrut'taki muhabiri Rami Ruhayem, 1 Mayıs'ta yayın kuruluşunun Genel Müdürü Tim Davie'ye ve diğer bazı haber departmanlarına yazdığı bir e-postada “İsrail'in propaganda stratejisiyle uyumlu görünen temel gazetecilik standartlarının ve normlarının uygulanmasında bir çöküş olduğuna dair kanıtları” detaylandırdı.

The Cradle'a göre, bu durum, BBC çalışanlarının 7 Ekim ve sonrası “haberlere yönelik kanıta dayalı eleştirilere” yanıt vermediğini açıklıyor. 

BBC'nin Beyrut'taki muhabiri Rami Ruhayem, 7 Ekim 2023'te işgal altındaki Filistin'de meydana gelen doğrulanmamış olayların ardından, İsrailli konuklarla röportaj yapan BBC sunucularının, doğruluk, kesinlik ve tarafsızlık da dahil olmak üzere gazetecilik etiğinin temel taşlarını sürekli olarak yerine getirmediklerini ve böylece İsrail rejiminin ekmeğine yağ sürerek yalan ve dezenformasyona göz yumduklarını açıkladı.

Ruhayem'in e-postasında şu ifadeler yer alıyor: 

BBC standartları ve değerlerinin rehberlik ettiği kapsayıcı, saygılı ve profesyonel tartışmalar için mekanizmalar oluşturmak yerine, yönetimin Ekim ayından bu yana izlediği editoryal yönelimin devamını denetlemeyi tercih ettiği görülüyor.” 

Jadaliyya ayrıca Ruhayem'in tüm e-posta eklerinin içeriğine de ulaştı. 

İlk ekte BBC muhabiri 10 Ekim ve 25 Ekim tarihleri arasında İngiliz haber kanalında İsrailli konuklarla yapılan röportajları analiz ediyor. 

İkincisinde ise Hamas'ın Aksa Tufanı Operasyonu ile ilgili BBC içeriğini analiz ediyor.  

Gazeteci “Bu çalışma o gün ve onu takip eden günlerde yaşananlarla ilgili değil; daha ziyade BBC'nin o gün yaşananlarla ilgili çeşitli iddiaları ele alırken gazetecilik standartlarını uygulayıp uygulamadığını, yanlış uygulayıp uygulamadığını ya da basitçe bir kenara bırakıp bırakmadığını araştırıyor. En temel standart ve değerlerden bazılarında, İsrail'in propaganda amaç ve stratejisini tamamlar görünen, sürekli bir çöküş tespit ettim.” diye anlatıyor.

Ruhayem şöyle devam ediyor:

“Başından beri, Hamas savaşçılarının İsraillilere yönelik en korkunç eylemlerine ilişkin doğrulanmamış iddiaların en üst düzeylerde dolaşıma sokulduğu ve tekrarlandığı açıktı. Özellikle erken bir aşamada bu iddiaları elemek mümkün olmasa da, bir dizi temel önlem alınmalıydı; bunlardan biri, bu tür iddialar yayına verildiğinde sunucuların kanıtları sorgulamasını sağlamak ve BBC'nin bunları doğrulamadığını açıklığa kavuşturmak olabilirdi.” 

Ruhayem daha sonra, bir Hamas savaşçısının hamile bir İsrailli kadının karnını yarıp cenini çıkardıktan sonra öldürdüğü iddiası da dahil olmak üzere bu tür iddialara örnekler veriyor. 

Ruhayem bu iddianın BBC röportajları sırasında sunucuların müdahalesi olmaksızın en az iki kez dile getirildiğinin altını çiziyor. 

Ruhayem daha sonra Hamas savaşçılarının “sokak sokak dolaşarak” bebekleri vurdukları, kız çocuklarına tecavüz ettikleri, insanların kafalarını kestikleri ve diri diri yaktıkları iddiasını tartışıyor. 

“Birkaç basit soru bu iddialara ışık tutabilir ve diğer ekiplerin izleyicileri bilgilendirmek için doğrulanmış vahşetlerin kapsamlı bir resmini oluşturmasına yardımcı olabilirdi. Ancak yukarıdaki tüm örneklerde ve daha fazlasında bu tür sorular sorulmadı ve iddialar herhangi bir yorum, açıklama ya da müdahale yapılmadan geçiştirildi.” diyen Ruhayem şunları ekledi:

''BBC bir kez daha izleyicilerine tüm bu iddiaları doğruladığını ima ediyordu, ancak bu vakalarda tam olarak neyi doğruladığı belli değildi.''

Press TV'ye göre, Aksa Tufanı Operasyonu ve Gazze'de İsrail soykırımının başlamasından bu yana, Filistin direnişi tarafından işlenen vahşet iddiaları henüz doğrulanmadı. 

İsrail'in Haaretz gazetesi bu ayın başlarında İsrail ordusunun 7 Ekim'de askerlerine kendi askerlerini ve sivilleri öldürme emri verdiğini ve Gazze sınırını Hannibal Direktifi uyarınca bir “imha bölgesine” dönüştürdüğünü doğruladı. 

Haaretz'in raporundan önce de geniş bir şekilde haberleştirilen bu durum, Hamas savaşçılarının 7 Ekim'de kitlesel katliam ve kitlesel yıkım gerçekleştirdiği iddiaları üzerinde önemli bir şüphe yarattı. 

Haaretz'in Ocak ayında yayınladığı bir rapora göre, Filistinli direnişçiler tarafından işlendiği iddia edilen toplu tecavüz hikayeleri de, o gün Filistinli savaşçılar tarafından işlenen cinsel saldırı hikayelerini doğrulayamayan İsrail polisi de dahil olmak üzere kanıtlanmadı.