ABD-İsrail istihbaratının, Sinvar'ın direniş iradesi karşısında yenik düştüğü, Sinvar'ın şehadet tarzının, ABD ve İsrail kamuoyunun onun sarsılmaz inançlarını anlamadaki başarısızlıklarının altını çizdiği ve şehidin direnişteki ikonik konumunun pekiştiği bildiriliyor.
YDH- El-Meyadin'in CNN'e dayandırdığı haberinde, uluslararası medyanın, Sinvar'ın ABD-İsrail istihbaratının kendisine suikast düzenlemek için yıllarca süren yoğun çabalarına rağmen cephede aktif olarak savaşırken öldürüldüğünün ortaya çıkmasıyla şaşkına döndüğü aktarılıyor.
CNN, Sinvar'ın ölümünün hem İsrail hem de ABD istihbarat servislerini meşgul eden “yıllarca süren avını” sona erdirdiğini söyledi.
Habere göre CIA, Sinvar'ın izini sürmek için özel bir görev gücü bile kurmuştu ve 7 Ekim olaylarından sonra ABD, Hamas ve liderliğine odaklanmak için bölgedeki istihbarat kaynaklarını arttırdı.
Ancak CNN'in aktardığına göre bazı ABD'li yetkililer Sinvar'ın ölümünün beklenmedik bir olay olduğunu söyledi.
Şimdi, Sinvar'ın mirası daha da güçlü bir şekilde yankılanıyor ve büyük baskılara meydan okuyan ve mücadelesinde şehit olan bir adamın kararlılığını simgeliyor.
El-Meyadin'e göre, Sinvar'ın şehadet tarzı, sadece bu kurumların onun ideolojisini tam olarak kavrayamadığını vurgulamakla kalmıyor, aynı zamanda kararlılığı ve direnişi sonuna kadar devam eden efsanevi bir figür olarak statüsünü de pekiştiriyor.
CNN'e göre, hem İsrail hem de ABD istihbaratı aylardır Sinvar'ın genel konumu hakkında kabaca bir fikre sahipti ancak Hamas liderinin sürekli hareket halinde olması onun izini tam olarak bulmayı son derece zorlaştırıyordu.
Haberde aktarıldığı üzere, ABD istihbarat yetkilileri son ana kadar Sinvar'ın kendi hayatta kalmasına kayıtsız kaldığına ve mücadeleyi sürdürmeye kararlı olduğuna inanıyordu.
Meydan okuyan Direniş savaşçısı
New York Times'a göre Sinvar'ı yakalama operasyonunda İsrailli komandolar ve istihbarat ajanlarının yanı sıra ŞinBet karargahı ve CIA bünyesinde kurulan özel bir birim de yer aldı.
Operasyonda ABD tarafından sağlanan gelişmiş elektronik gözetleme araçları ve yere nüfuz eden radar teknolojisi kullanıldı.
Konuyla ilgili olarak Georgetown Üniversitesi Dış Hizmet Okulu profesörlerinden Daniel Byman, Hamas'ın kısa süre önce seçilen siyasi büro başkanı Yahya Sinvar'ın öldürülmesinin Gazze'ye yönelik mevcut savaşta beklenenden daha az etkili olabileceğini söyledi.
Sinvar'ın ölümü Filistin Direnişi'nde bir liderin eksilmesi anlamına gelse de, İsrail Gazze'de ertesi günün daha karmaşık meydan okumasıyla karşı karşıyayken Hamas'ın geri çekildiği söylenemez.
Byman Foreign Policy'de Hamas'ın İsmail Heniye ve [iddiaya göre] Muhammed Dayf gibi birçok liderini kaybetmesine rağmen Direniş'in hala görevi devralmaya hazır daha az tecrübeli yeni üyelere sahip olacağını yazdı.
Byman'a göre Sinvar'ın ölümü ateşkes olasılığını arttırabilir çünkü Sinvar İsrail'e karşı daha saldırgandı ve stratejisi işgalin dünya çapındaki itibarına ve ABD ile ilişkilerine sürekli zarar vermesine izin vermekti.
Byman'a göre İsrail'in Gazze'ye yönelik vahşi saldırısı, acımasız bir düşmanla karşı karşıya gelmenin tehlikeleri konusunda Direniş'in gelecekteki liderleri için uyarıcı bir hikaye.
42 bin Filistinliyi öldürürken savaşçılarının üçte birini öldürdüğünü iddia eden işgale rağmen Hamas'ın yeniden toparlanmayı ve yeniden inşa etmeyi avantajlı bulabileceğini belirtiyor.
Öte yandan yeni liderler direniş çabalarını yoğunlaştırmayı da seçebilir.
Sinvar yönetimindeki Hamas İsrail'e önemli ölçüde zarar verdi, Filistin davasını yeniden canlandırdı ve İsrail'in küresel imajını zedeledi.
Çok sayıda liderin, savaşçının ve sayısız Filistinlinin hayatını kaybetmesinin ardından, Direniş ve üyeleri arasında güçlü bir intikam arzusu da var.
İsrail'in kana susamışlığına rağmen Byman, “Hamas'ın bir direniş hareketi olarak varlığını sürdürdüğünü” ve geçmişte liderlerinin öldürülmesinin ardından toparlandığını ileri sürerken, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu İsraillilerin esir anlaşması taleplerini görmezden gelmeye devam ediyor.
