Kuşatma altındaki Süveyda’da keskin nişancı ateşi, SİHA saldırıları ve topçu bombardımanı sürerken; sivillerin elektrik, internet ve tıbbi yardıma erişim olmadan şehirde mahsur kaldığı bildirildi.

YDH- Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SİHG) göre Süveyda’daki can kaybı, devam eden askerî operasyonlar, infazlar ve kötüleşen insani koşullar nedeniyle en az 248’e yükseldi. HTŞ rejiminin Savunma Bakanlığı’na bağlı güçlerin, salı gece yarısından bu yana kent merkezi ve çevresine yoğun topçu, havan ve İHA saldırıları düzenlediği bildirildi. Hedef alınan bölgeler arasında Süveyda kenti ile Sehvet el-Balata köyü de yer alıyor.
Son gelişmelere göre, gözlemevi, rejim yanlısı güçler ile aşiret savaşçılarının Süveyda’ya yönelik büyük bir saldırıyı yeniden başlattığını ve Makus bölgesinden kentin merkezine doğru ilerlediğini doğruladı. Çatışmaların Tişrin Meydanı ve çevresinde yoğunlaştığı, bölgede “suikast tipi saldırılar ile keskin nişancı faaliyetlerinin arttığı” belirtildi. Rejimin Savunma Bakanlığı ile bağlantılı iki keskin nişancının Süveyda merkezinde konuşlandığı, bu durumun siviller için tehdidi artırdığı aktarıldı.
Gözlemevi, bombardıman altındaki sivillerin tahliyesi için “acilen” insani koridorlar açılması çağrısında bulundu. Bölgede tam bir elektrik ve internet kesintisi yaşandığı, bu nedenle yardım çalışmaları için iletişim ve koordinasyonun neredeyse “imkânsız” hâle geldiği bildirildi.
Sivil ölümleri ve infazlar artıyor
Gözlemevi, 13 Temmuz’dan bu yana, aralarında üç kadının da bulunduğu 21 sivilin yerinde infaz edildiği toplam 248 ölüm vakası tespit etti.
Görgü tanıkları ve yerel kaynaklar, gündüz vakti ev baskınları, yağma ve infaz sahnelerinin yaşandığını aktardı. “Gelişigüzel bombardıman” devam ettiği için sivillerin ölüleri alamadığı, yaralıların da keskin nişancı ateşi ve yıkılan altyapı nedeniyle hastaneye ulaştırılamadığı, bazılarının sokaklarda kan kaybından hayatını kaybettiği ifade edildi.
Süveyda Devlet Hastanesi kuşatma altında
Süveyda Devlet Hastanesi’nde insani krizin daha da derinleştiği bildirildi. Yakın çevresine yönelik bombardıman nedeniyle hastaneye ulaşımın neredeyse imkânsız hâle geldiği, sağlık ekiplerinin 72 saattir elektrik ve yeterli malzeme olmadan yoğun şekilde çalıştığı belirtildi.
Gözlemevi kaynakları, özellikle Kal’a ile Tişrin Meydanı arasındaki yolun keskin nişancı tehdidi nedeniyle ulaşıma kapandığını ve hastanenin tamamen izole hâle geldiğini ifade ederek, temel sağlık hizmetlerinin “çökmek üzere” olduğu uyarısında bulundu.
Yağma ve gerilimin düşürülmesi çağrıları
Gözlemevi, HTŞ rejiminin Savunma Bakanlığı’na ait askeri araçların sivillere ait eşyalarla yüklü şekilde Süveyda’dan ayrıldığının görüldüğünü belirterek, yağma iddialarının arttığına dikkat çekti.
Süveyda’daki durum kötüleştikçe, çatışmaların derhal durdurulması yönündeki çağrılar da yoğunlaştı. Yerel aktörler ve insani yardım kuruluşların, güvenli koridorlar oluşturulması, acil tıbbi yardım sağlanması ve siviller ile sağlık personelinin korunmasını talep ettiği bildirildi.
Şeyh el-Haceri’den ABD ve İsrail’e çağrı: “Süveyda’daki soykırımı durdurun”
Dürzi ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Haceri, bugün ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Ürdün Kralı II. Abdullah’a hitaben, Süveyda’da yaşananları “soykırım kampanyası” olarak tanımlayarak uluslararası müdahale çağrısında bulundu.
“Elimizde silah yok, insanlar soğukkanlılıkla katlediliyor. Katil, çocuk ya da yaşlı ayırmıyor.” ifadelerine yer verilen açıklamada, HTŞ rejiminin sert şekilde kınandığı ve “maskesinin düştüğü” belirtildi. Açıklamada, uluslararası toplumun sessizliği nedeniyle insani ve ahlaki sorumluluğun da kendisine ait olduğu vurgulandı.
Ayrıca, Sünni dini otoritelerden ve toplumlardan, yaşananlara ilişkin net bir tutum sergilemeleri istendi. Açıklamada, “Artık yalnızca demir ve ateşle yöneten bir rejimle birlikte yaşamamız mümkün değil.” denildi.