Sünni İslam’ın en önemli dini kurumlarından el-Ezher’in Şeyhi Ahmed el-Tayyib, Gazze’deki İsrail’in soykırım amaçlı açlık politikasını kınayan açıklamasını geri çekti.

YDH- Sünni İslam’ın merkezi el-Ezher’in Şeyhi Ahmed el-Tayyib, Gazze’de İsrail’in uyguladığı soykırım amaçlı açlık politikasını kınayan açıklamasını sildi.
Katar sermayeli haber kaynağı Middle East Eye’ın (MEE) iddiasına göre, el-Tayyib'i açıklamayı silmeye zorlayan şey Mısır yönetiminin baskısıydı.
Kahire merkezli el-Ezher, Çarşamba günü yayımladığı ancak daha sonra sildiği açıklamasında, Gazze’de Filistinlilere yönelik açlık politikasıyla ilgili birkaç ifade yazdı ancak 'bu açıklamanın ateşkes müzakerelerini olumsuz etkileyebileceği' iddiasıyla geri çekildiğini duyurdu.
Kurumu temsilen yapılan açıklamada, “Masum hayatların kurtarılması amacıyla devam eden insani ateşkes müzakerelerini olumsuz etkileyebileceğini fark ettiğinde, el-Ezher bu açıklamayı cesaret ve sorumlulukla Allah’ın huzurunda geri çekme inisiyatifini almıştır” denildi.
Daha fazlasını okuyun: ABD-İsrail, Sünnileri örnek gösteriyor
Daha fazlasını okuyun: ‘Siyonist Müslüman’ların yükselişi: Sünni kavmiyetçilik
Daha fazlasını okuyun: İsrailli analist Yehezkeli: Sünniler iyi, ben Sünnilerle birlikteyim
Direniş Alimleri Birliği: Ümmetin yüzde onundan azı direniyor
Direniş Âlimleri Birliği Başkanı Şeyh Mahir Hamud, Gazze’de yaşanan sistematik açlık ve insanlık dışı yıkımın ne bir doğal afetle ne de geçici bir krizle açıklanabileceğini belirterek, dünyanın da sorumluluğunu taşıdığı kapsamlı ve organize bir suça tanıklık edildiğini söyledi.
Lübnan merkezli Şehab Haber Ajansı’na konuşan Hamud, “Bu suçun sorumluluğu sadece Araplara, Amerikalılara ya da İsraillilere ait değil; bu suça, en az onlar kadar, başka aktörler de ortaktır.” diyerek eleştirilerde bulundu.
Gazze’de yaşananların iddia edildiği gibi Hamas’a ya da direniş güçlerine karşı yürütülen bir savaş olmadığını vurgulayan Hamud, “Bu, mültecilere, yerinden edilmiş insanlara, çadırlar arasında açlıktan ölen çocuklara karşı yürütülen bir savaştır. Bizden, evcil hayvanlarımıza bile vermeyeceğimiz türden yiyecekleri bu insanlara göndermemizi istiyorlar.” ifadelerini kullandı.
Hamud, milletin derin bir manevi durgunluk ve ahlaki çöküntü içinde olduğunu, artık ayetlerin insanları sarsmadığını ve akan kanların bile uyanışa vesile olmadığını söyleyerek Kur’an-ı Kerim’in Yunus Suresi’nden şu ayeti hatırlattı:
''De ki: Bir bakın da görün, neler var göklerde ve yeryüzünde. Fakat bunca deliller, bunca korkutan peygamberler, inanmayan topluluğa ne fayda eder?''
“Bu ümmet ne zaman uyanacak?” diye soran Hamud, bugün sesini yükseltenlerin yalnızca direniş cephesi ve onları destekleyen azınlıklar olduğunu vurguladı.
“Atlantik’ten Körfez’e uzanan bu büyük coğrafyada sorumluluğunu yerine getirmeyen kitlelerin sessizliği içinde, sadece milletin yüzde onundan azı direniyor.” dedi.
Şeyh Hamud, Furkan Suresi’nden şu ayeti hatırlatarak sözlerine devam etti:
“Ve Peygamber, ya Rabbi dedi, bu kavmim, şu Kur'an'ı ihmal etti, terkedilmiş bir hale getirdi.’ Buradaki terk, sadece kıraati değil; onunla amel etmeyi, yiğitliği, adamlığı ve onurlu bir duruşu terk etmektir.”
“Gazze, bir direniş merkezi olduğu için değil; insansızlaştırılmış, onursuz tatil beldelerine ve sessiz meydanlara dönüştürülmek istendiği için hedef alınmaktadır.” diyen Hamud, “Ancak bu topraklardaki direnişçiler, Gazze’yi terk etmeyi reddettiler; sabırları, kanları ve sarsılmaz inançlarıyla burayı kutsal bir beldeye dönüştürdüler.” ifadelerini kullandı.
Şeyh Mahir Hamud açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Gazze’deki açların kanı ve çocukların çığlıkları, bu ümmetin Kıyamet Günü’ndeki başarısızlığına şahitlik edecektir. Ama Allah’ın izniyle, nice küçük topluluklar büyük kalabalıkları yenmiştir… Ve bilinmelidir ki, kibirlilere, hainlere ve münafıklara rağmen, bu dünyada, yani ahiretten önce de, zafer sabreden o küçük topluluğun olacaktır. Allah, hükmünde galiptir; ama insanların çoğu bunu bilmez.”
Daha fazlasını okuyun: Ebu Ubeyde'den Arap lider ve alimlere: Allah katında hasımlarımızsınız