FHKC: Fedakarlık sembolü komutanlarımızı unutmayacağız

img
FHKC: Fedakarlık sembolü komutanlarımızı unutmayacağız YDH

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), İsrail suikastıyla katledilen komutanları Muhammed Halil Veşşah ve Müfid Hasan’ı “fedakarlık ve bağlılık sembolü” olarak andı.




YDH- Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) tarafından yapılan açıklamada, FHKC Genel Merkez Komitesi üyesi Muhammed Halil Veşşah ve saha komutanı Müfid Hasan’ın dün Suriye ile Lübnan arasındaki yolda İsrail’in hain bir suikastıyla öldürüldüğü belirtildi.

FHKC, Cuma günü yayımladığı basın açıklamasında, her iki komutanın da nadir bir bağlılık ve devrimci sadakat örneği sergilediğini gurur ve onurla andıklarını ifade etti.

Açıklamada, “şehitlerin, Filistin halkının işgal makinesine karşı gösterdiği kahramanlık ve direniş ruhunu tüm anlamlarıyla temsil ettikleri” vurgulandı.

Devamla, “Bu iki yoldaş, sürekli fedakarlıkları ve sadakatleriyle Filistin mücadelesinin gerçek anlamını ortaya koydu. Bu mücadele; acılarla durmaz, zorluklarla yıkılmaz, yolun engelleriyle engellenmez, aksine özgürlük ve onur yolunda her adımla daha da yükselir ve kararlılık kazanır.” denildi.

FHKC, katledilen komutanların ailelerine, tüm yoldaşlarına ve Filistin halkına en içten taziyelerini sundu.

Kanlarının söz verdiği üzere, “dönüşün, zaferin ve Filistin’in tamamının, nehirden denize özgürleştirilmesinin gerçekleşeceği yolda onların izinden gitmeye devam edeceğiz.” ifadelerine yer verildi.

Genel Merkez Komitesi üyesi Muhammed Halil Veşşah, 1954 yılında Gazze’de doğdu. 1973’te Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’ne katıldı ve 1973-1978 yılları arasında İsrail zindanlarında beş yıl tutuklu kaldı.

Mısır ve Irak’ta üniversite eğitimi gördü, her iki ülkeden de sınır dışı edilerek Beyrut’a gönderildi. 1982’de Lübnan’ın savunması ve işgalin püskürtülmesi savaşlarında, 1983’te Lübnan’da dağ savaşında yer aldı. Birçok özel, örgütsel ve mücadele görevini üstlendi, çeşitli uzmanlık kurslarına katıldı ve askeri akademiden mezun oldu.

FHKC açıklamasında, “Ebu Halil sadece bir komutan değil, gerçek aidiyet, sadakat ve bağlılık sembolüydü. Her savaşta en ön saflarda yer alan sıra dışı bir liderdi. Özellikle erken yaşta terk ettiği Gazze’yi kalbinde taşıdı; sanki o, tükenmeyen bir fedakarlık ve verme nehriydi.” ifadeleri yer aldı.

Açıklamada, “Daima kalıcı gülümsemesiyle içimize umut ve iyimserlik ışığı saçardı. En karanlık anlarda bile yüzünden eksik olmazdı. O gülümseme her zaman zaferin kaçınılmaz olduğunu doğrulardı.” denildi.

Devamla, “Ebu Halil her fırtınaya karşı dimdik durdu. Davanın temel ilkelerinden taviz vermez, prensiplerinden asla vazgeçmezdi. Zorlu mücadele görevlerinde öncüydü; hayali yakalayıp fikri kucaklar ve gerçeğe dönüştürürdü. O, Gazze destanının kırılmaz dalgasıydı; Gazze’ye duyduğu aşk içinde yaşardı.” ifadeleri aktarıldı.

Son olarak, “Ebu Halil hayatı boyunca gerçek bir lider olmanın anlamını taşıdı: Halkının ve davasının yükünü her an omuzlarında taşıyan, yılmayan ve korkmayan, özgürlük arayışında her zaman ön saflarda ilerleyen ve Filistin hayalini gerçekleştirmek için mücadelenin vazgeçilmez bir yol olduğunu bilen biriydi.” denildi.