Barrack: Suriye'nin geleceği İsrail'le anlaşmaya bağlı

img
Barrack: Suriye'nin geleceği İsrail'le anlaşmaya bağlı YDH

Thomas Barrack, Suriye’deki HTŞ rejiminin geleceğinin İsrail ile güvenlik ve sınır anlaşmasına bağlı olduğunu ve bu anlaşmanın kaçınılmaz olduğunu vurguladı.




YDH- ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, Washington’da Jerusalem Post tarafından düzenlenen konferansta, Suriye'deki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejiminin geleceğinin İsrail ile güvenlik ve sınır anlaşması yapılmasına bağlı olduğunu kabul ettiğini ve böyle bir anlaşmanın kaçınılmaz olduğunu vurguladı.

HTŞ varlığının İsrail ile bir tür resmi veya gayriresmi mutabakata bağlandığını söyleyen Barrack, İsrail medyasındaki haberleri gördükten sonra, tarafların düşündüğü kadar birbirine yakın olmadığını fark ettiğini belirtti.

ABD Temsilcisi, ''Yine de süreç, İsrail’in çıkarına olduğu için devam edecek.'' dedi.

 

HTŞ'nin motivasyonu ve İsrail’in tutumu

Barrack, Tel Aviv’in Şam'ı kolay bir seçenek olarak gördüğünü, HTŞ rejiminin esas motivasyonunun “İsrail’e saldırmamak” olduğunu ifade etti.

Suriye’nin düşmanca bir niyeti olmadığını vurgulayan Barrack, HTŞ-İsrail normalleşmesinin "kaçınılmaz" olduğunun altını çizdi.

Buna karşılık, İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, güvenlik anlaşması müzakerelerinde aradaki uçurumun büyüdüğünü, Şam’dan yeni taleplerin geldiğini açıkladı.

Sa’ar, “Anlaşma istiyoruz ancak birkaç hafta öncesine göre aramızda daha büyük mesafe var” dedi.

 

ABD, İsrail ve Şam arasındaki gerilim

Wall Street Journal gazetesi, ABD’nin Suriye’de yeni bir müttefik arayışında olduğunu ve İsrail’i bu ittifaka katılması için çağırdığını bildirdi.

Gazete, İsrail’in Şam’a karşı düşmanca tavrının, ABD Başkanı Donald Trump’ın HTŞ lideri Colani'ye verdiği destekle çeliştiğine dikkat çekti.

Bu durum, Washington ile İsrail arasında nadir görülen bir fikir ayrılığına yol açarken, Gazze, Lübnan ve İran’a karşı mücadelede İsrail’i destekleyen ABD için hayal kırıklığı yarattı.

Yetkililer, ABD’nin İsrail ile Suriye arasında uzun vadeli barış yolunu açacak bir güvenlik anlaşması için arabuluculuk yaptığını ancak görüşmelerin sekteye uğradığını belirtti.

Trump ise, Gazze’de ateşkes sağlanması ve Ukrayna’daki çatışmaların sona erdirilmesi için İsrail’i bu anlaşmaya ikna etmeye çalışıyor.

 

Güvenlik analistlerinin değerlendirmeleri

Eski İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Yaakov Amidror, Washington’dan risk almanın kolay olduğunu ancak Golan Tepeleri’nin durumunun çok daha tehlikeli olduğunu söyledi.

Amidror, Suriye güçlerinin sınır bölgelerinde devriye yapmasına izin veren, ancak ağır silahlar ve Türk kuvvetlerinin varlığını yasaklayan hızlı bir güvenlik anlaşması çağrısında bulundu.

İsrail’in askeri güç gösterisinden diplomatik güce geçmesi gerektiğini savundu.

Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nde Suriye programı başkanı Carmit Valensi, son haftalarda Şam’dan İsrail’e karşı sert söylemlerde belirgin bir artış olduğunu belirtti.

Atlantik Konseyi’nin Orta Doğu programlarından sorumlu kıdemli direktörü William Wexler ise, Şam’da üst düzey hükümet yetkilileriyle görüşmeler yaptığını ve bu yetkililerin İsrail’in karşılaştığı sorunlara işbirliğiyle çözüm aramaya açık olduklarını ifade etti.

Ancak Wexler, İsrail’in saldırgan tutumunun Suriye’yi Türkiye’nin etkisine ittiğini vurguladı.

 

Sahadaki gerilimler ve son gelişmeler

8 Aralık 2024'ten bu yana geçen bir yılda, İsrail Suriye topraklarında yaklaşık 155 kilometrekarelik alanı işgal altında tutuyor.

Bu süreçte tutuklamalar yapıldı, silahlara el konuldu ve sık sık hava saldırıları düzenlendi.

Yaz aylarında, İsrail, Dürzi azınlığı koruma gerekçesiyle Şam’daki Suriye ordusu karargahını bombaladı.

Kasım ayı sonunda, İsrail güçleri işgal altındaki Filistin sınırına 16 kilometreden kısa mesafede bulunan Beyt Cinn kasabasına düzenledikleri operasyonda iki kişiyi tutukladı.

Çatışmalarda en az 13 Suriyeli öldü, 6 İsrail askeri ise yaralandı.

İlgili Haberler