Kürtlerle Sünniler yeni hükümet arayışında

img
Kürtlerle Sünniler yeni hükümet arayışında YDH

YDH-Şimal Akravi’nin El Cezire televizyonu için kaleme aldığı yazıda Irak İslam Partisi ile Irak'ın önde gelen iki Kürt partisi arasında imzalanan anlaşmanın içeriği ele alınıyor.




YDH-Şimal Akravi’nin El Cezire televizyonu için kaleme aldığı yazıda Irak İslam Partisi ile Irak'ın önde gelen iki Kürt partisi arasında imzalanan anlaşmanın içeriği ele alınıyor.   ERBİL-Kürdistan Yurtseverler Birliği Celal Talabani, Kürdistan Demokrat Partisi lideri Mesud Barzani ile Irak İslam Partisi lideri Tarık El Haşimi, aralarındaki ilişkileri güçlendirmek ve yeni bir hükümet kurulabilmesinin önünü açmak üzere anlaşma imzaladı.   Talabani, Barzani ve Haşimi ile birlikte Kuzey Irak’taki Süleymaniye kentinde düzenlediği basın toplantısında söz konusu anlaşma ile daha önce uzlaşmaya varıldığı üzere gerçek bir ulusal birlik hükümeti kurulmasının hedeflediğini söyledi. Talabani, anlaşmanın ilişkileri güçlendirmeyi, safları birleştimeyi ve Irak’ın iyiliğini hedeflediğini söyledi; herhangi bir kesimi hedef almadığını belirtti.   Talabani, anlaşmayı imzalayan üç partinin eski ittifaklarını da terk etmediğini sözlerine ekledi. Haşimi ise söz konusu anlaşmanın iki kürt parti ile Abdulaziz El Hekim liderliğindeki Irak İslam Yüksek Konseyi ve Nuri El Maliki liderliğindeki İslami Dava Partisi arasında imzalanan “dörtlü ittifak”a alternatif olmadığını da savundu.   Kerkük Sorunu   Haşimi, yaptığı açıklamada partisinin yeni uzlaşma belgesiyle Irak anayasasının zengin petrol kenti Kerkük’te referandumu öngören 140. maddesinin uygulanmasına ilişkin tavrını da ortaya koyduğunu söyledi.   Aslında Haşimi, bu maddenin uygulanmasına karşı. Ancak basın toplantısında Kürtlerle anlaşmadığı noktanın sadece “referandumun” zamanlaması olduğunu ifade etti.   Aynı basın toplantısında Barzani, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın son Irak ziyaretinde “ülkesinin; Kerkük sorununun, anayasada öngörüldüğü gibi çözümünü desteklediği”ne dair sözlerini olumlu bir gelişme olarak gördü.   Barzani ayrıca Kürt heyetinin Başbakan Nuri El Maliki’yi Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin bakış açısına birçok anlaşmazlık konusunda ikna edememesini de esefle karşıladı. Barzani, Amerikan-Kürt ilişkilerinde de herhangi bir sorunun sözkonusu olmadığını söyledi.   Geçen hafta Neçirvan Barzani başkanlığındaki bir Kürt heyeti Bağdat’ı ziyaret etmiş; hükümetteki birçok yetkiliyle görüşmeler yürütmüş; bu görüşmeler Kerkük kentinin geleceği, bölgesel yönetimin bütçesi ve bölgesel yönetimin yabancı şirketlerle imzaladığı petrol anlaşmaları gibi konularda yoğunlaşmıştı. Bu üç husus şu anda Bağdat ile Erbil arasındaki ana anlaşmazlık konularını teşkil ediyor.   Anayasaya göre 140. maddenin uygulanmasının 2007 yılı sonuna kadar halk referandumuyla bitmesi gerekiyordu. Ancak birçok gelişme bu referandumu engelledi. Bu nedenle BM Irak özel temsilcisi Staffan de Mistura, Iraklı liderlere 140. maddenin uygulanmasının 6 ay ertelenmesini önerdi.   Referandumda Kerkük sakinleri “Kürt Özerk Yönetimi”ne katılıp-katımamaya karar verecek. Şu anda Kerkük’te, kentin gelecek statüsüyle ilgili üç görüş hakim: Kimileri kentin Kürdistan Yönetimi’ne bağlanmasını, kimileri kentin özerk bölge olmasını, kimileriyse Bağdat’ın yönetimi altında kalmasını istiyor.   Haşimi, basın toplantısında yaptığı açıklamada Enbar ve Diyala gibi kriz bölgelerinde “Uyanış Konseyleri” adı altında örgütlenen aşiretlerin de hükümete katılması gerektiğini vurguladı.   Türk bombardımanı   Talabani, Barzani ve Haşimi, Türk ordusunun PKK kampları bulunduğu gerekçesiyle düzenlediği operasyonu da kınadılar ve “kabul edilemez” olduğunu belirttiler.   Barzani, bombalamanın güvenli köyleri hedef aldığını, saldırıda ölen ve yaralanan siviller olduğunu söyledi. Talabani ve Haşimi ile istişare ettiğini söyleyen Barzani, konuyu ilgili taraflarla da görüşeceğini ifade etti.   Barzani’nin, Türk ordusunun Irak köylerini bombalaması konusundaki açıklamalarını destekleyen Haşimi ise bu bombalamaya karşı çıktığını; Kurban Bayramı’nda gerçekleştirilmesini ise ayrıca kınadığını söyledi.   Talabani ise Türkiye’nin askeri operasyonunun “Türkiye ve Irak’taki demokratik sürece ve Türkiye-Irak ilişkilerine yarar sağlamadığını” vurguladı.   Çeviri: Yakındoğuhaber