ABD hala Suriye ve İran konusunda gerçekçi bir politikadan yoksun

img
ABD hala Suriye ve İran konusunda gerçekçi bir politikadan yoksun YDH

Daha önce Amerikan güçlerinin Suriye’den çekilmesini şiddetle isteyen Trump, şimdi onları orada bırakmaya hazırlanıyor.




YDH-Washington Post, editör köşesinden yayımladığı yazıda, Trump yönetiminin gerçekçi bir Suriye ve İran politikasına sahip olmadığını öne sürdü.

***

Amerikan Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, son olarak Birleşmiş Milletlerde gazetecilere yaptığı bir açıklamada İran Suriye’de olduğu sürece Amerika’nın da Suriye’de kalacağını söyledi.

 Bu açıklama, Kongre’de alarm zillerinin çalmasına neden oldu. 

John Bolton, “İran birlikleri İran sınırlarının dışında olduğu sürece Suriye’yi terk etmeye niyetimiz yok. Bu İran’ın vekillerini ve militanlarını da kapsıyor” dedi.

Bu açıklama, Suriye’nin doğusuna 2 bin asker konuşlandıran ve bu birliklerin tek görevinin kalan IŞİD’lileri yok etmek olduğunu söyleyen Birleşik Devletler hükümeti açısından ciddi bir politika değişikliği sayılabilir.

Bunun ardından da Amerikan Dışişleri Bakanlığı Suriye Özel Temsilcisi James F. Jeffrey’nin şu açıklaması geldi: 

“Kalmak ille de Amerikan botlarının toprağa basması demek değildir. İranlıları Suriye’den çıkarmak için güç kullanmayacağız; çünkü güç kullanmak askeri eylem anlamına gelir... Bu, politik baskıyla ilgili.”

Burada iyi haber şu: Amerikan Başkanı Donald Trump, Kongre’nin izni olmaksızın İran’la Suriye’de bir savaş planlamıyor. 

Kötü haber ise onun yönetiminin hala sürmekte olan çatışmaları ve İran’ın varlığının Birleşik Devletlerin hayati çıkarları için oluşturduğu tehdidi sona erdirmek için gerçekçi bir plandan yoksun olmasıdır. 

James Jeffrey’nin basın toplantısında dediği gibi İran’ın Suriye’deki hedefi, sadece Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed’in rejimini desteklemek değil. Uzun menzilli füze ağlarını, hava savunma sistemlerini ve diğer silahları yerleştirerek bölgede güç uygulamak. 

 İsrail’in 200’den fazla hava saldırısı, İran’ın takviyesini durdurmayı başaramadı. Bununla birlikte Amerika Birleşik Devletleri, Beşşar Esed rejiminin şu ana kadar şiddetle direndiği Birleşmiş Milletlerin can çekişen barış sürecini canlandırma stratejisini devam ettiriyor. 

Teoriye göre Rusya ve İran için kabul edilebilir bir siyasi çözüme ulaşılırsa o zaman İranlılar Suriye’den çekilmeye ikna edilebilir.

James Jeffrey, şu meseleye işaret etti: Rusya ve Esed rejimi tarafından söz konusu edilen 2018 senaryosu, onların güçlerinin isyancıların kontrolünde kalan toprakların geri alınmasını, Amerika’nın Suriye’nin doğusunda kontrol altında tuttuğu yerlerden çekilmesini ve Suriye’nin yeniden inşası için uluslararası yardımların başlatılmasını öngörüyor. Ancak bu senaryo gerçekleşmedi. 

O diyor ki: Daha önce Amerikan güçlerinin Suriye’den çekilmesini şiddetle isteyen Bay Trump, şimdi onları orada bırakmaya hazırlanıyor. Ayrıca Amerika ve Avrupa da siyasi bir çözüm bulununcaya kadar yeniden inşayı desteklemeyi reddediyor. 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, son dönemde aralarında on binlerce silahlı isyancı ve el-Kaide savaşçısının da bulunduğu üç milyon nüfusa sahip kuzeydeki İdlib’e karşı yeni bir geniş çaplı saldırı için hazırlık yaptı. 

Ancak o, bu saldırıyı icra etmek yerine Türkiye ile birlikte militanların tahliye edileceği bir tampon bölge oluşturma konusunda anlaştı. Teorik olarak bu anlaşma Jeffrey’nin öngördüğü diplomasi için gerekli zemini yaratabilir. 

Ancak Amerika Birleşik Devletleri hala Beşşar Esed rejimine karşı anlamlı bir baskı aracından yoksun bulunmaktadır. 

O, şu an yalnızca sahadaki diğer aktörlerin –yani Türkiye, İsrail ve Rusya’nın- bir şekilde barış ve İran’ın çekilmesi için şartlar yaratmasını ümit edebilir. 

Aksi halde Birleşik Devletler, gelişmeleri kontrol edemeyerek ve uzun süre ayrılamayarak Suriye’de sıkışıp kalacak. 

Çeviri: YDH



Makaleler

Güncel