Amerika'dan Lübnan'a: Müzakereler şimdi, yoksa İsrail'in eli serbest!

img
Amerika'dan Lübnan'a: Müzakereler şimdi, yoksa İsrail'in eli serbest! YDH

ABD, Lübnan'ı İsrail ile doğrudan müzakerelere başlaması için sıkıştırıyor. Aksi takdirde İsrail'in eli serbest bırakılmakla tehdit ediyor. Washington, Lübnan'ın bu talebe hızlı yanıt vermesini isterken, Lübnanlı yetkililer olası sonuçları değerlendiriyor.




YDH - Lübnan, ABD'nin artan baskısına rağmen, Siyonist rejim ile normalleşmenin ilk adımı olarak görülen doğrudan görüşmelere başlama konusunda çekincelerini koruyor.

ABD, Lübnan'dan bu ay sonuna kadar sivil bir ekip oluşturarak, ABD Orta Doğu Temsilcisi Yardımcısı Morgan Ortagus'un gündeme getirdiği, Lübnanlı esirler, İsrail işgali altındaki beş tepe ve Mavi Hat üzerindeki 13 tartışmalı nokta gibi konuları ele almasını talep ediyor.

İsrail ve ABD'nin çözülmemiş sorunlar üzerine müzakere çağrılarına, ABD-İsrail baskısının artmasına ve Arapların normalleşmeye yönelik tutumuna rağmen, Lübnan'ın bu konuda resmi bir karar alarak ABD'ye bildirmesi beklenmiyor.

Dışişleri Bakanı Yusuf Recci dahil olmak üzere yetkililer, "İsrail ile normalleşme iddialarıyla ilgili resmi bir tutum bize ulaşmadı ve bu konu kesinlikle gündemde değil," açıklamasında bulundu.

Fakat bu açıklamalar, Lübnan'ın normalleşme projesine dahil edilmesi ve yeniden inşa süreciyle ilişkilendirilmesi konusunda ciddi bir baskı altında olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

El-Ahbar gazetesinin haberine göre ABD yönetimi, Lübnanlı yetkililere acil bir mesaj ileterek, İsrail ile tartışmalı noktalar hakkında doğrudan siyasi görüşme talebine hızlı yanıt verilmesini talep etti.

Kaynaklar, Lübnanlı bir yetkilinin, ABD tarafının tehditkâr bir üslupla konuştuğunu ve tartışmalı noktaları ele almanın tek yolunun doğrudan müzakereler olduğunu söylediğini aktardı.

Lübnan'ın yanıt vermemesi halinde, ABD tarafı ateşkes denetleme komitesinin çalışmalarına devam etmesi için bir neden görmüyor.

ABD'nin, denetleme komitesinden çekilme ve İsrail'e işgal ettiği noktalardan çekilmesi veya esirleri serbest bırakması için baskı yapmayı durdurma tehdidinde bulunduğu belirtiliyor.

Daha da önemlisi, ABD, İsrail'in Lübnan'daki güvenliğe yönelik herhangi bir yükümlülükten muaf olacağını ifade etti.

Bu durum, önde gelen bir Lübnanlı yetkili tarafından, ABD yönetiminin Gazze'deki ateşkes anlaşmasından çekilmesi ve Filistinlilere karşı savaşın yeniden başlamasına göz yummasıyla benzer bir durum olarak değerlendirildi.

El-Ahbar'ın edindiği bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Jozef Aun, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Nevaf Selam ile ABD heyetinin açıklamalarını görüşmek üzere bir başkanlık toplantısı önerdi, fakat toplantı henüz gerçekleşmedi.

Konunun, bugün Baabda'da düzenlenecek iftar yemeğinde ele alınması bekleniyor.

Cumhurbaşkanı'nın ekibi, Lübnan'ın siyasi müzakerelere bağlı kalmayan, ancak ABD önerisini de reddetmeyen bir karşı vizyon sunmasını öneriyor.

Bu, ateşkes denetleme komitesine katılan askeri heyete, Lübnan'ın deniz sınırları müzakeresinde yaptığı gibi, sivil uzmanlar ve teknisyenler eklenerek hızlı bir çözüme ulaşılmasını sağlayabilir.

Meclis Başkanı'nın bu öneriye nasıl yaklaşacağı belirsizliğini korurken, Başbakan'ın prensipte itirazı olmadığı, ancak bakanlar kurulu ekibine "düşmanla normalleşmeye yol açacak müzakerelerde yer almayacağına" dair söz verdiği belirtiliyor.

Siyasi çevreler, Washington ve Tel Aviv'in bölgenin geleceğini güç kullanarak şekillendirme girişiminin, endişe yarattığını belirtiyor.

Özellikle İsrail'in Gazze ile eş zamanlı olarak Lübnan'a karşı savaşı yeniden başlatabileceği ve ABD'nin Yemen'e yönelik saldırısının, Başkan Donald Trump'ın "zamanı geldi" ifadesiyle ilişkilendirildiği korkusu yaşanıyor.

Washington ve Tel Aviv'in, herhangi bir kırmızı çizgi gözetmeksizin hareket ettiği ifade ediliyor.

Bu durum, Lübnan'da bir karmaşaya yol açarken, ülkenin birleşik bir tutum sergilemesini sağlayacak siyasi dengenin olmadığı görülüyor.

İç tarafların, daha önce elde edilemeyenleri elde etmek için fırsatın uygun olduğunu düşündüğü belirtiliyor.

Söz konusu tarafların, son savaşa ve uluslararası baskıya güvenerek, İsrail ile bir barış anlaşması imzalamaya istekli olduğu ve ABD'nin Hizbullah'ı ortadan kaldırmak için kararlı olduğuna inandığı ifade ediliyor.

Gazze'deki savaşın yeniden başlaması ve Lübnan cephesindeki olası yansımaları nedeniyle, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un Beyrut'u ziyaretiyle Batı'nın diplomatik temasları yeniden başladı.

Cumhurbaşkanı Aun, Baerbock'a, "İsrail'in güneydeki toprakları ve tepeleri işgal etmeye devam etmesi, 1701 sayılı kararın uygulanmasını engelliyor ve geçen kasım ayında varılan anlaşmayla çelişiyor," dedi.

Ayrıca, "İsrail'in Lübnan'ın beş tepeyi boşaltma önerilerini reddettiğini ve hala Lübnanlı esirleri elinde tuttuğunu" belirtti.

Fransa'nın Lübnan özel temsilcisi Jean-Yves Le Drian'ın, Aun'un 28'inde Paris'e yapacağı ziyaretten önce, önümüzdeki salı günü Beyrut'u ziyaret etmesi bekleniyor.

Le Drian'ın, Lübnan'a yeniden inşa konusunda yardım etme göreviyle görevlendirildiği biliniyor.