Lübnan Parlamentosu'ndaki Direnişe Vefa Bloğu Başkanı Muhammed Raad, hükümetin düşmanı caydırma ve işgali sona erdirme için elindeki tüm araçları kullanmaya çağırdı.

YDH- Lübnan Parlamentosu'ndaki Direnişe Vefa Bloğu Başkanı Muhammed Raad, bugün yaptığı açıklamada, Hizbullah'ın ateşkese bağlılığını yineleyerek Lübnan hükümetine İsrail'in Lübnan topraklarından "koşulsuz" olarak çekilmesi için tüm diplomatik ve askeri araçları kullanma çağrısında bulundu.
Raad, Beyrut'taki İran Büyükelçiliği'nin düzenlediği Uluslararası Kudüs Günü anma töreninde yaptığı konuşmada, direnişin ateşkese sadık kaldığını ve bu taahhüdü ihlal etmeyeceğini vurgulayarak Lübnan hükümetine, İsrail'in saldırganlıklarına karşı durmak için "eksikliklerini" ve "güvensizliklerini" gerekçe göstermemeleri gerektiğini bunun yerine ulusal güvenliği korumak adına aktif bir şekilde harekete geçmeleri gerektiğini belirtti.
Hükümetin "düşmanı caydırma" ve "işgali sona erdirme" için elindeki tüm araçları kullanmaya çağıran Raad, Hizbullah'ın güney banliyölerine yönelik yapılan Siyonist saldırıları sert bir şekilde kınarken, bu tür saldırganlıkların Lübnan'ın kendi topraklarında normalleşmeye zorlanmasını engellemeye kararlı olduklarını ifade etti.
Lübnan hükümetinin de ulusal dayanışmayı güçlendirmek ve Lübnan’a yönelik saldırganlıkları durdurmak için daha pratik ve etkili adımlar atması gerektiğini söyleyen Direnişe Vefa Bloğu Başkanı, Lübnan’daki hükümetin ve devleti temsil eden yetkililerin geçmişin hatalarına düşmemeleri gerektiğine dikkat çekti:
‘’Direnişin geçmişte kaldığını düşünenler, üçgen denkleminin geri dönülmez şekilde sona erdiğini sananlar yanılgı içindedir. Şehitlerin kanları ve fedakarlıklarının yüceliğiyle çizilen denklemler tarihe mal olmuştur ve ölümsüzleşmiştir.’’
Raad, ayrıca hükümeti, savaş ve barış kararlarının sadece devletin kontrolünde olmadığını vurguladı:
‘’Gerçek şu ki, Lübnan halkını savunmak ve topraklarını korumak, sadece devlete ait bir sorumluluk değildir. Siyonist düşman, [İsrail] bugünün tek saldırganıdır ve devletin bu tehditle başa çıkabilmesi için ulusal bir söylemde tutarlı olması gerekiyor.’’