Hizbullah’tan İsrail’e sert uyarı: Başka seçenekler masada

img
Hizbullah’tan İsrail’e sert uyarı: Başka seçenekler masada YDH

Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, İsrail işgalini caydırmak ve işgal ettiği topraklardan çekilmeye zorlamak için “diğer seçenekleri” kullanma tehdidinde bulunurken Lübnan devletinin siyaset ve diplomasi için hâlâ zamanı olduğunu vurguladı.




YDH- Lübnan İslami Direnişi – Hizbullah’ın Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, Uluslararası Kudüs Günü münasebetiyle Cumartesi akşamı televizyonda yaptığı konuşmasında önemli açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki değişimlerin Filistin davasına etkilerini değerlendiren Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, Kudüs Günü’nün yalnızca Filistin meselesine dikkat çekmekle kalmayıp, aynı zamanda dünya genelindeki mazlum halklarla dayanışma mesajı taşıdığını kaydetti.

Şeyh Kasım, Kudüs Günü’nün ilk olarak İslam Devrimi Lideri Ruhullah Humeyni tarafından ilan edildiğini hatırlattı:

‘’İmam Humeyni (ruhu şad olsun) halkları boyunduruk altına almaya çalışan zalimlere karşı Kudüs, Filistin ve dünyanın mazlum halklarıyla dayanışmayı ifade etmek için Uluslararası Kudüs Günü'nü ilan etti. İmam Hamenei, Filistin meselesinin İran için taktiksel veya stratejik bir siyasi mesele olmadığını, aksine ideolojik, kalbi ve inanç temelli bir mesele olduğunu ve bu meselelerin bu meselenin boyutlarını gösterdiğini beyan etti.’’

''Bu süreçte bölgemizde Filistin’in özgürleşmesi adına pek çok değişiklik gerçekleşti'' diyen Hizbullah Genel Sekreteri, İran’daki rejim değişikliğinin bölgesel dengeleri nasıl altüst ettiğini vurgulayarak, "Şah döneminde İran, İsrail ile işbirliği içinde Körfez'in polisi konumundaydı. Ancak bu durum tersine döndü ve artık İran, İsrail'le herhangi bir işbirliği yapmıyor, tam aksine direnişi destekleyen bir konumda" ifadelerini kullandı.

Şeyh Kasım, bugün Filistin’de silahlı direnişin daha köklü ve güçlü bir yapıya ulaştığını belirterek, "Denizden nehre kadar özgürlük isteyen kararlı bir Filistin direnişi var. Bu değişim, Filistin davasını küresel bir meseleye dönüştürdü" dedi.

Ayrıca, bölgedeki direniş hareketlerinin güçlenmesine dikkat çekerek, Lübnan, Yemen ve Irak’taki oluşumların Filistin mücadelesine katkı sunduğunu ifade etti.

İsrail’in bölgedeki politikalarını eleştiren Şeyh Kasım, "İsrail, Amerika'nın elinde kanserli bir tümördür. Onlarca yıllık yayılmacı hedefleri var ve bu hedefler, direnişin baskısıyla zaman zaman geri çekilmek zorunda kalıyor" dedi.

İsrail’in Batı Şeria üzerindeki kontrolünü artırmaya çalıştığını belirten Kasım, "İsrail için Filistin diye bir şey yok, ancak Filistin halkı haklıdır ve yenilmeyecektir. Bu zafer, Allah'ın kitabında bize vaat edilmiştir" sözleriyle konuşmasına devam etti.

 

Filistin davasına bağlılığın 4 ilkesi

Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, Hizbullah’ın Filistin davasına olan desteğini ve bu desteğin temel dayanaklarını açıkladı.

Filistin meselesinin meşru bir hak mücadelesi olduğuna inandıklarını vurgulayan Şeyh Kasım, bu bağlılığı dört temel ilke üzerinden değerlendirdi:

‘’- Mescid-i Aksa iki kıbleden ilki ve iki Kutsal Mabedin ikincisidir.

- Filistin halkının hakları olduğu ve batıl karşısında desteklenmesi gerektiği gerçeğine inanıyoruz.

- İmam Humeyni'nin yaklaşımını takip ederek İmam Hamenei tarafından temsil edilen liderliğimiz altındaki dini düzene bağlıyız ve bu dini yaklaşım tüm düşünceleri ve sınırları aşmaktadır.

- Mazlumları ve Filistin'i desteklemenin çıkarımıza olduğuna ve bunun Lübnan'a, Filistin'e ve tüm bölgeye iyi yansıdığına inanıyoruz ve bu hakkı desteklemekte çıkarımız var.’’

Şeyh Kasım, "Bu nedenle, her ne olursa olsun Kudüs'e bağlı olduğumuzu her zaman beyan ediyoruz. Filistin'i özgürleştirmeye inancımız ve Lübnan'ı korumaya ilgimiz var" dedi.

“Çıkarlarımız ve inancımız bir araya geldi” diye ekledi.

“Hizbullah'ın Filistin'e önemli bir destek verdiğini ve bu desteğin, Kudüs'ün yanında olduğumuzun gerçek bir ifadesi olarak, ulusun şehitlerinin efendisi şehit Seyyid Hasan Nasrallah'ın şehadetinde en yüksek seviyeye ulaştığını” kaydetti.

 

'Alternatif seçenekler masada'

Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının devam etmesi halinde yeni seçeneklerin değerlendirileceğini belirtti.

Şeyh Naim Kasım, "Eğer İsrail saldırılarını durdurmayı taahhüt etmez ve Lübnan devleti istenen sonuçları elde edemezse, başka seçeneklere başvurmaktan başka çaremiz kalmayacak" ifadelerini kullandı. 

Genel Sekreter’in bu kısımda konuşmalarında şu ifadeler yer aldı:

‘’İsrail'in Lübnan'ı işgal ettiği ve biz seyrederken istediği gibi hareket ettiği bir denklemi kabul edemeyiz. Her şeyin bir sınırı ve her şeyin belirli bir kapsamı vardır. Söylediklerimizi hafife almayın. Bilin ki bu direniş bu aşamada mevcut, hazır ve anlaşmaya bağlı. Ancak İsrail tam olarak taahhütte bulunmazsa ve Lübnan devleti siyasi düzeyde istenen sonucu elde edemezse, mevcut durumla tutarsız olan ve İsrail'in istediği denklemi kurmayan diğer seçeneklere dönmekten başka seçeneğimiz kalmayacaktır. İsrail ne baskıyı ne beş noktayı işgal etmeyi ne de tekrarlanan saldırganlığını kabul edecektir... ne isterse istesin, kesinlikle hayır, bu imkansız bir şeydir. Direnişin varlığıyla bu imkansızdır.’’

"Zamanın hâlâ siyasi ve diplomatik bir çözüme izin verdiğini" kaydeden Kasım, "(biz) normalleşmeyi kabul edemeyiz ve İsrail'in savaş yoluyla elde edemediğini barış yoluyla elde etmek için anlaşmanın, anlaşmanın kısıtlamalarının ve bu anlaşmanın onu içine soktuğu durumun ötesine geçen kazanımlar elde etmeye çalıştığı bu siyasi yolları kabul edemeyiz. Bu mümkün değildir." dedi.

İsrail’in bölgedeki yayılmacı politikalarına dikkat çeken Şeyh Kasım, "Lübnan'ın İsrail'in ilhak listesinde olduğu bilinmelidir. Güney Lübnan, daha önce Lahd’ın ajanlarıyla işgal edilmiş bir şerit olarak İsrail varlığının bir parçası haline getirilmek istenmişti. Bu hedef hâlâ geçerli ve İsrail, Lübnan topraklarını işgal edip ilhak etmek istiyor" dedi. 

 

'Direniş meşru bir haktır' 

İsrail’in saldırgan politikalarına karşı direnişin zorunlu olduğunu belirten Kasım, "İsrail'in yayılmacı bir düşman olduğu ve sınır tanımayacağı konusundaki tutumumuz nettir. Direniş, meşru ve savunma amaçlı bir haktır ve devam etmelidir" dedi.

Şeyh Naim Kasım, İsrail’in Lübnan’ı terk etmesinin yalnızca direnişin baskısı sayesinde gerçekleştiğini vurgulayarak, "2000 yılında uluslararası kararlar olmasına rağmen İsrail neden direniş dışında bir sebeple çekilmedi? Çünkü işgal etmek istiyorlardı" ifadelerini kullandı. 

İsrail’in saldırılarının artık ihlal olarak nitelendirilemeyeceğini, bunun doğrudan bir saldırganlık olduğunu belirten Şeyh Naim Kasım, "İsrail, Lübnan’a yönelik saldırılarında tüm sınırları aşmış durumda. Lübnan devleti bununla yüzleşmeli ve diplomatik çözümler tükenmeden gereken adımları atmalıdır" dedi. 

 

'Hizbullah anlaşmalara bağlı ancak İsrail geri çekilmiyor' 

Hizbullah’ın anlaşmalara bağlı kaldığını ancak İsrail’in geri adım atmadığını ifade eden Şeyh Naim Kasım, "İsrail, Lübnan’a yönelik saldırılarını sürdürüyor ve baskıyla hedeflerine ulaşamayacağını bilmelidir. Eğer İsrail buna uymaz ve Lübnan devleti istenen sonuçları alamazsa, başka seçeneklere yönelmek zorunda kalacağız" dedi. 

Şeyh Naim Kasım, İsrail’in saldırganlığına karşı güçlü bir direnişin mevcut olduğunu vurgulayarak, "Kimsenin bizi hayatlarımızdan, topraklarımızdan, gururumuzdan ve vatanseverliğimizden mahrum etmesine izin vermeyeceğiz. Amerika ve İsrail'in projeleri karşısında zayıf değiliz" ifadeleriyle kararlılık mesajı verdi.

 

'Yeniden i̇nşa süreci şartsız başlamalı'

Lübnan'ın iç meseleleriyle ilgili olarak ise Şeyh Kasım şunları söyledi:

‘’Hizbullah ve Emel Hareketi bir cumhurbaşkanı seçerek, hükümeti tamamlayarak ve devleti inşa etmek için acele ederek niteliksel bir değişim gerçekleştirmiştir.’’

Kasım ayrıca hükümete şu çağrıda bulundu:

‘’Yeniden inşa meselesini hiçbir şeye ya da koşula bağlamadan tartışmaya başlayın. Lübnan halkının, İsrail düşmanı tarafından yıkılan devletlerini yeniden inşa ettirme hakkı vardır’’ diyerek Hizbullah'ın "daha fazla destek ve yardım sağlayarak devletin yanında duracağını" vurguladı.

Lübnan'ın ancak tüm halkıyla birlikte yükselebileceğini ve hiç kimsenin herhangi bir partiyi ortadan kaldırabileceğini düşünmemesi gerektiğini belirtti.

 

Hizbullah’a yöneltilen suçlamalar asılsız

Lübnan-Suriye sınırında meydana gelen olaylarla ilgili olarak Şeyh Kasım şunları söyledi:

‘’Bazıları Hizbullah'ı Suriye içinde ve Suriye sınırında meydana gelen bazı olaylarla suçlamaya çalışıyor, ancak bu doğru değil.’’

Şeyh Naim Kasım, "Lübnan ordusunun vatandaşları Lübnan-Suriye sınırında meydana gelen saldırılardan koruma sorumluluğunu taşıdığını" vurguladı.