Lübnan, Amerika'nın önceliklerinden düştü

img
Lübnan, Amerika'nın önceliklerinden düştü YDH

"Bu adım İsrail için hayra alamet değil, çünkü kendisi Tel Aviv'in en ateşli destekçilerindendi ve Hizbullah'ın silahsızlandırılması dosyasında kararlılıkla çalıştı."




YDH - ABD'nin Lübnan özel temsilci yardımcısı Morgan Ortagus'un görevden alınacağı ve yerine yeni bir ismin atanacağı belirtiliyor. Ortagus'un kısa görev süresi, küstah tavırları, Lübnan Cumhurbaşkanı Jozef Aun ve Ordu Komutanı Rudolf Heykel ile yaşadığı gerginlikler ve genel olarak diplomatik olmayan yaklaşımı nedeniyle eleştiriliyordu. El-Ahbar muhabiri Meysem Rizk'in aktardığına göre olası halefleri arasında Joel Rayburn veya Thomas Barrack'ın adı geçerken, bu değişikliğin ABD'nin Lübnan politikasında nasıl yansımaları olacağı ve Lübnan'ın ABD için öncelik sıralamasında daha da geriye düşüp düşmeyeceği merak konusu.

Geçtiğimiz 3 Ocak'ta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, kendi sosyal medya platformu Truth Social'da yaptığı paylaşımda, Morgan Ortagus'un Orta Doğu Barışı Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un yardımcılığına atandığını duyurdu.

Ortagus'un atanması, Amos Hochstein'ın yerine bazı Cumhuriyetçilerin isteği üzerine gerçekleşmişti.

Trump'ın kendisi bu atamaya pek sıcak bakmasa da, "Üç yıl boyunca bana karşı savaştı, umarım dersini almıştır," ifadelerini kullanmıştı.

Ancak bazı Lübnanlı "dalkavukların" çıkardığı yaygara, ABD Başkanı'nın "çekincelerini" telafi etti. Bu kişiler, "Portakal Güzeli" olarak anılan Ortagus'u, "Hizbullah'ı kökünden sökme aşamasının" bir ikonu haline getirdiler.

Bu çevreler, Ortagus'un düşman İsrail'in en büyük destekçilerinden biri olarak öne çıkması ve ateşkese en az sıcak bakan kişi olması sonrasında ona hayran kalmışlardı.

Hizbullah ve müttefiklerine karşı siyasi bedeller elde etmek amacıyla Lübnan ve direnişe karşı yürütülen İsrail savaşından faydalanmak için ona büyük umutlar bağlamışlardı.

Ortagus'a yakın çevreler, ABD kaynaklarının sızdırdığı üzere yakın zamanda yapmayı planladığı ziyaret öncesinde tehdit ve vaat dozunu artırmaya devam etti.

Ancak yeni haber bu kez Tel Aviv'den geldi. İsrailli gazeteci Tamer Morag, Kanal 14'te yaptığı açıklamada, "egemenlik yanlılarının" sevgilisi ve ABD yönetiminde Lübnan dosyasından sorumlu olan Ortagus'un yakında görevinden ayrılacağını belirtti.

Morag, "Bu adım İsrail için hayra alamet değil, çünkü kendisi Tel Aviv'in en ateşli destekçilerindendi ve Hizbullah'ın silahsızlandırılması dosyasında kararlılıkla çalıştı," yorumunu yaptı.

İsrailli gazeteciye göre, "Halihazırda fiili Ulusal Güvenlik Danışmanı'nın bulunmaması —bu görevi Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun resmi olarak yürütüyor olması— Lübnan dosyasını takip etmekle görevli İsrail kurumları içindeki endişeyi artırıyor."

Bu adımın arka planı ve Ortagus'un değiştirilmesinin sadece ABD'nin Lübnan'a yönelik politikasındaki değişiklikle mi ilgili olduğu, yoksa tanıyanların "en küstah, en kibirli, en az deneyimli ve diplomatik" olarak tanımladığı kişiliğiyle mi alakalı olduğu hızla araştırılmaya başlandı.

Öyle ki Ortagus, davranışları ve açıklamalarıyla sadece Lübnan devletindeki yetkilileri değil, aynı zamanda Beyrut'taki ABD Büyükelçiliği çalışma ekibini de defalarca utandırmış, ekip çoğu zaman onun arkasını toplamak zorunda kalmıştı.

ABD makamları, Ortagus'un Cumhurbaşkanı Jozef Aun ile iletişimde erkenden "gedik açmasıyla" ve ardından Ordu Komutanı Rudolf Heykel ile ilişkilerinin çok kötüleşmesiyle şoke olmuştu.

Ne oldu?

Haftalar önce, ABD başkentini ziyaret edenler, Ortagus'un performansıyla ilgili biriken şikayetler hakkında bilgi aktarmıştı.

Söz konusu şahsiyetler, Cumhurbaşkanı Aun'un, ABD yönetimindeki yetkililere Ortagus'un çalışma şeklinden ve yetkililere hitap tarzından duyduğu rahatsızlığı dile getirdiğini belirtmişti.

Ardından, basın toplantılarındaki gösterişli faaliyetlerine veya Avkar'daki ABD Büyükelçiliği'nde Lübnanlı yetkililerle yaptığı görüşmelerde kendisinden aktarılanlara yönelik tepkiler geldi.

Daha sonra, Ordu Komutanı ile yaptığı görüşme büyük sorunu ortaya çıkardı. Ortagus, komutana "amir pozisyonundan" hitap ederek, "orduyu ayakta tutan" yardımlardan bahsetmiş, ardından da aralarında eski milletvekili Velid Canbolat'a yönelik açık hakaretin de bulunduğu çok sayıda siyasetçiye yönelik gizli eleştiri kampanyası başlatmıştı.

Bu durum, ABD Büyükelçiliği'nin Lübnan'daki dostlarının çoğunu utandırmıştı.

Peki yerine kim gelecek?

Beyrut'taki büyükelçilik ekibiyle ilişkileri olan bilgili Lübnanlı kaynaklara göre, "Ortagus bir süre önce bölgede kendisine daha büyük rol verecek terfi talebinde bulunmuş ve ABD'li elçi Thomas Barrack'ın bu dosyayla görevlendirilmesinden önce Suriye dosyasını devralmayı arzulamıştı. Ancak hâlâ ABD Başkanı'ndan talebine yanıt bekliyor."

Kaynaklar, "ABD yönetimi ve Ulusal Güvenlik Konseyi içinde devam eden değişiklikler kapsamında Ortagus'un başka ABD'li yetkiliyle değiştirilmesi kararından bahsedildiğini" söyledi.

Kaynaklar, Amerikalılardan alıntı yaparak, "Ortagus deneyiminin en az ciddi ve en çok tartışma yaratan deneyim olduğunu, Lübnan'a gönderilen tüm ABD'li elçiler arasında en kısa geçiş dönemindeki boşluğu doldurma görevini tamamladığının söylenebileceğini ve görevin yakında atanacak fiili yetkililere devredileceğini" aktardı.

Cumhurbaşkanı Aun'a yakın ve yerine gelecek kişinin kimliğiyle en çok ilgilenen çevrelere göre, "tahminler, Dışişleri Bakan Yardımcılığı (Orta Doğu İşleri) için adı geçen Joel Rayburn'un aday olabileceğini gösteriyor. Rayburn, İran karşıtı şahinlerden ve geçtiğimiz on yılda Suriye dosyasındaki gelişmeleri takip eden önde gelen ABD'li yetkililerden biri. Diğer seçenek ise dosyanın, Barrack'ın Suriye'de yürüttüğü görevler çerçevesinde ona devredilmesi."

Aynı çevreler, "Sorun şu ki, Lübnan devleti Ortagus ile birçok askıda kalan nokta üzerinde müzakere sürecinde önemli mesafe kat etti. Yeni yetkilinin bu uzlaşıları çalışma zemini olarak kabul edip etmeyeceği veya bizi başa döndürecek yeni politika benimseyip benimsemeyeceği bilinmiyor," değerlendirmesinde bulundu ve "Lübnan dosyasının ABD'nin öncelikleri arasından çıktığı, Suriye'nin temel konu haline geldiği" kanaatinde.

Bu arada, Cumhurbaşkanı'na yakın ve Musad Bulus ile yakın ilişkileri olan şahsiyetler, Ortagus'un değiştirilmesi kararını sevinçle karşılamaya başladı ve Bulus'un Lübnan dosyasının yönetiminde büyük rolü olmasını temenni ediyor.

Çeviri: YDH