"İsrail ve Amerika, Lübnan ordusunun 1701 sayılı kararı ve ateşkes anlaşmasını uygulamak için güneyde otoritesini kurmasını hayal ediyor, bu da onu halkla doğrudan karşı karşıya getirecektir. O zaman ya saha patlar ve güneylilerle bir çatışma yaşanır ya da ordu itiraz edenleri bastırarak dış dayatmaları zorla uygular."

YDH - Lübnan'daki UNIFIL barış gücünün görev süresinin yıllık yenilenme süreci, ABD ve İsrail tarafından Hizbullah'a karşı bir baskı ve şantaj aracına dönüştürülüyor. El-Ahbar muhabiri Emel Halil'in aktarımına göre Washington, misyonu sonlandırıp yerine Lübnan ordusunu geçirmeyi veya UNIFIL'in kurallarını Hizbullah'ı hedef alacak şekilde kökten değiştirmeyi amaçlıyor. Lübnan bu hamleleri egemenliğine yönelik bir tehdit ve ordusunu halkla çatışmaya sürükleme planı olarak görürken, Fransa ve İngiltere gibi Avrupalı ülkeler ise bölgedeki nüfuzlarını korumak için görevin devamını destekliyor.
UNIFIL güçlerinin görev süresinin yenilenme tarihi yaklaşırken, misyonun askıya alınması veya değiştirilmesi yönündeki dış kaynaklı söylentiler artıyor.
2009'dan bu yana her yıl tekrarlanan bu fırtına, Hizbullah'ı ve silahlarını ortadan kaldırmaktan direnişin toplumsal tabanıyla çatışmaya zorlamaya kadar uzanan İsrail'in arzularını gerçekleştirmek amacıyla Lübnan hükümeti ve ordusuna yönelik şantaj ve baskı girişimlerinin bir parçası olarak geliyor.
Geçtiğimiz günlerde İsrail haber siteleri, Siyonist yetkililerin "İsrail ve Amerika'nın UNIFIL'in görevine son verme konusunda anlaştığını ve güneyde onun yerine Lübnan ordusunu tercih ettiklerini" söylediğini aktardı.
Aylardır Amerikalı ve Batılı yetkililerden UNIFIL'in görevinde köklü bir değişiklik yapma niyetlerine dair sinyaller alan Lübnan'da bu sızıntıların yankısı pek de büyük olmadı.
Peki, ABD ve İsrail, Birleşmiş Milletler ile Lübnan hükümeti arasında konuya ilişkin bir anlaşma varken barış gücü misyonunu askıya alabilir mi?
Konuya hâkim Lübnanlı bir kaynak, görevin askıya alınması tartışmasının "önümüzdeki ağustos ayının sonuna, yani yeni görev süresinin yenileneceği tarihe kadar sürecek uzun metrajlı bir Amerikan filmi" olduğu sonucuna varıyor:
"Amerika ve İsrail, görevi askıya alma veya finansmanını durdurma tehdidiyle Lübnan hükümetine baskı yaparak sahada bir değişiklik elde etmeyi bekliyor."
Lübnan ordusu ise önümüzdeki aylar için farklı senaryolar hazırlıyor. Bu senaryoların ortak noktası, yalnızca İsrail'e hizmet etmesi ve ona sadece işgalini ve günlük saldırılarını meşrulaştırmak için değil, aynı zamanda kurtarılmış Lübnan toprakları içinde coğrafi olarak genişlemek için de bahaneler sunması.
Söz konusu kaynağa göre, Lübnanlı resmi makamlar Amerikalı yetkililerden, ABD'deki bazı çevrelerin "UNIFIL'in varlığı yerine Lübnan ordusunun varlığını tercih ettiğini" işitti.
Zira bu çevreler, Amerika'nın çeşitli işbirliği mekanizmaları ve son olarak Amerikalı bir generalin başkanlık ettiği ateşkesin uygulanmasını denetleyen komite aracılığıyla ordunun hareketleri üzerinde kendi otoritesini ve nüfuzunu dayattığını düşünüyor.
Bu komite, sadece Litani'nin güneyiyle sınırlı kalmayacak şekilde orduyla anlık koordinasyon hâlinde.
Buna ek olarak UNIFIL, Amerika için "bir para israfı kaynağı" teşkil ediyor. Zira (son yıllarda) 450 milyon dolarlık finansmanının yüzde 25'ini karşılamasına rağmen, birliğe asker katkısı sağlamadığı için karar alma süreçlerine doğrudan katılamıyor.
Bu nedenle ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı gibi diğer programlara uyguladığını burada da uygulamaya çalışıyor.
Aynı bağlamda, bu çevreler UNIFIL'e harcanan paranın Lübnan ordusuna aktarılmasını tavsiye etti.
Lübnan'daki resmi makamlar, ordu kozunun oynanmasının egemenlik sevgisinden kaynaklanmadığının farkında:
"İsrail ve Amerika, Lübnan ordusunun 1701 sayılı kararı ve ateşkes anlaşmasını uygulamak için güneyde otoritesini kurmasını hayal ediyor, bu da onu halkla doğrudan karşı karşıya getirecektir. O zaman ya saha patlar ve güneylilerle bir çatışma yaşanır ya da ordu itiraz edenleri bastırarak dış dayatmaları zorla uygular."
Fransa ve İngiltere'nin rahatsızlığı
Diğer yandan, uluslararası şemsiyeden çıkmayı onaylamayan daha gerçekçi Amerikan çevreleri de mevcut. UNIFIL'in görev süresinin uzatılması kararı, birliğe asker ve teçhizat katkısı sağlayan ve bu yolla sahadaki nüfuzlarını koruyan Avrupa ülkelerinden destek bulacaktır.
Konuya hâkim bir kaynağa göre, Lübnanlı yetkililer, ateşkesin başlangıcından bu yana Amerika'nın denetim komitesi ve ABD Büyükelçiliği ile Yarze arasındaki koordinasyon ekibi aracılığıyla Lübnan'daki operasyonel durumu tekeline almasından duyulan İngiliz ve Fransız rahatsızlığını işitti.
Ayrıca, Paris ve Londra'nın askeri varlığının, ateşkes sonrası karadan ve denizden havaya, yani atmosferi gözlemlemeye katılan Fransız ve İngiliz insansız hava araçları aracılığıyla güçlendiğini de belirtmek gerekir.
Avrupa'nın, UNIFIL'in görev süresinin yenilenmesini desteklemek için Çin ve Rusya'dan da yardım bulması bekleniyor.
Kapalı çevrelerde Amerikalı yetkililer, UNIFIL'i lağvetme tehdidinin, görevlerini değiştirmek ve yetkilerini artırmak için bir şantajdan ibaret olduğunu kabul ediyor. İlgili ülkelerin büyükelçiliklerinden Nakura'ya ulaşan ilk bilgilere göre, "görev her yıl olduğu gibi yenilenecek, ancak henüz kesinleşmemiş operasyonel değişiklikler yapılacak."
Bunu başarmak için Lübnanlı kaynaklar, dosyanın şimdiden ağustos ayına kadar Lübnan hükümetine baskı yapmak amacıyla İsrail'in Lübnan sahasına attığı bir ateş topuna dönüşmesini bekliyor.
Beklenen gerilimler arasında, UNIFIL devriyelerinin savaş öncesi seviyedeki normal faaliyetlerine dönmesiyle uluslararası güçlerle yaşanan sorunların artması da var. Lübnan ordusunun da başta Mavi Hat üzerinde olmak üzere normal devriye hareketliliğini yeniden kazandığı biliniyor.
UNIFIL'in görevleri üç yılda nasıl gelişti?
Lübnan, yetki metnine ilişkin belirli çekincelerini dile getirerek Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi ülkelerle yaptığı yazışma ve temaslarda, orijinal yetki metnine bağlı kalınması ve bunun genişletilmemesi gerektiğini vurguladı.
Lübnan hükümeti, 2023'teki yenileme öncesinde Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'ne gönderdiği resmi bir mektupta, görevin, UNIFIL'in koordinasyon olmaksızın hareket özgürlüğünü kesinlikle vurgulamayan 2021 metnine göre uzatılmasını talep etti.
Bu talep, Güvenlik Konseyi'nin 2022'de yetkiye eklediği ve uluslararası güçlere "Lübnan ordusuyla önceden koordinasyon olmaksızın" hareket özgürlüğü tanıyan bir değişikliğin ardından geldi.
Beyrut bu değişikliği, UNIFIL ile Lübnan devleti arasındaki işbirliğini düzenleyen Kuvvetlerin Statüsü Anlaşması'nın (SOFA) ihlali olarak değerlendirdi.
BM Güvenlik Konseyi'nde, üye ülkeler arasında UNIFIL'in yetkisinin yenilenmesi konusunda görüş ayrılıkları yaşanıyor.
Bu tartışmaların başında, ABD ve İngiltere'nin (İsrail'in talebiyle) Hizbullah'ın Litani'nin güneyinde silahlanmaya devam etmesi karşısında misyonun faydasını sorgulaması geliyor.
Genellikle Fransa (karar metnini kaleme alan ülke), uzatma kararının taslağını hazırlayarak misyonun devamını garanti altına alacak bir fikir birliğini sağlamaya çalışıyor.
Yenilemeye karşı çıkan veya köklü değişiklikler şart koşan Amerika ve İsrail'in tutumları, son savaştan sonra ve Hizbullah'ın silahsızlandırılmasının farklı bir yaklaşım gerektirdiği düşüncesinden hareketle ortaya çıktı.
Savaşın, Hizbullah'ın Litani Nehri'nin güneyinde geniş askeri kapasitelere ve savaş altyapısına sahip olduğunu göstermesinin ardından, uluslararası güçlerin geçtiğimiz yıllarda büyük ölçüde başarısız olduğunu düşünüyorlar.
Ardından Amerikalılar, kendilerine yakın medya aracılığıyla Washington'un "uluslararası güçlerin etkinliğinden memnun olmadığını ve Hizbullah'ın 1701 sayılı kararı ihlal etmesini önleyecek daha katı bir yetki istediğini, vizyonunu dayatmak için gerekirse veto kullanma tehdidinde bulunduğunu" sızdırdı.
Amerika'nın tavrı, 1701 sayılı kararın güvenlik boyutunun uygulanmasında somut bir ilerleme kaydedilmesini uluslararası meşruiyetin (UNIFIL yetkisi) devamına bağlayarak, Hizbullah'ı Güney Lübnan'da ve belki de Litani'nin kuzeyinde silahsızlandırmaya yönelik bir baskı stratejisini yansıtıyor.
Hâlâ tartışmalara neden olan en önemli konulardan biri, UNIFIL devriyelerinin hareket serbestisi ve Lübnan ordusundan bağımsızlığı meselesi.
2021 yılına kadar UNIFIL'in, SOFA anlaşmasına dayanarak operasyon bölgesinde orduyla yakın koordinasyon içinde çalışması bir gelenekti. Fakat 2022'deki yenilemede, Lübnan tarafını şaşırtan bir değişiklik onaylandı.
Bu değişiklik, UNIFIL'in "önceden izin veya birinin refakatine ihtiyaç duymadan bağımsız olarak dolaşmaya ve görevlerini yerine getirmeye yetkili" olduğunu belirtiyordu.
Lübnan (hükümet ve Hizbullah), bu metni mevcut işbirliği ruhundan bir sapma ve egemenliğin zedelenmesi olarak değerlendirdi.
Daha sonra Lübnan, işleri yoluna koymak için diplomatik bir mücadele yürüttü ve 2022 formülünü koruyan herhangi bir yenilemeyi alenen reddettiğini kayda geçirdi.
Bu çabalar, 2695 sayılı kararda (Ağustos 2023) bir orta yol bulunmasıyla sonuçlandı. Bu çözüm, güçlerin hareket özgürlüğüne yapılan vurguyu korurken, UNIFIL'in Lübnan hükümetiyle koordinasyon sağlaması gerektiğinin yeniden altını çiziyordu.
2024'te (2749 sayılı karar) uluslararası güçlerin görev süresi yüksek güvenlik gerilimlerinin ortasında yenilendi ve bu denklem pekiştirilmeye devam etti.
Böylece UNIFIL'in izne ihtiyaç duymadan hareket özgürlüğüne ilişkin metin, yetkinin sabit bir parçası hâline geldi.
Bu durum, uluslararası toplumun sahadaki faaliyetlerini kısıtlamama konusundaki kararlılığı ile Lübnan'ın, halk için bir güven ve emniyet unsuru olarak uluslararası güçler ve ordu arasındaki günlük operasyonel koordinasyonun devam etmesi yönündeki kararlılığı arasında bir denge oluşturdu.
Çeviri: YDH