İsrail Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nden Chuck Freilich, İsrail’in 8 Aralık sonrası Suriye’de fırsatları değerlendirirken barış anlaşması yerine kuzey sınırında sükuneti hedefleyen pragmatik bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini yazdı ve öneriyi Washington’a sunup perde arkasında temel çıkarlarını korumasını tavsiye etti.

YDH- İsrail Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü kıdemli araştırmacısı Chuck Freilich, Haaretz'deki analizinde İsrail’in Suriye’ye stratejik yaklaşımını köklü biçimde gözden geçirmesi gerektiğini savunarak Sünnilerin öncülüğünde yeni bir yönetimin yükselmesinin İsrail için nadir bir fırsat yarattığını vurguladı.
Freilich’e göre İsrail, Gazze’deki ateşkes veya Suudi Arabistan’la normalleşme gibi diğer bölgesel girişimlerin ötesinde, ABD başkanlığında kurulacak bir yönlendirme ve kontrol komitesinin Suriye’deki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejimiyle yakın çalışacağı, taraflara veto hakkı tanıyacağı ve Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Ürdün, E3 ülkeleri (Fransa, Almanya, Birleşik Krallık) ile Birleşmiş Milletler gibi aktörlerin aktif katılımını içeren uluslararası bir mekanizmanın oluşturulmasını teklif etmeli.
Freilich, bu sürecin İsrail açısından kuzey sınırını uzun vadede istikrara kavuşturacağını ve İran destekli güçlerin etkisini azaltacağını, ABD açısından ise askeri müdahale yerine diplomatik liderliğin öne çıkacağı, büyük mali kaynak gerektirmeyecek bir yolla Orta Doğu’daki stratejik hakimiyetini artırma fırsatı sunacağını ve Çin ile Rusya’nın katılımının belirlenen ilkelere bağlanması sayesinde bölgesel rekabetin dengelenebileceğini savunuyor.
Analizinin devamında Freilich şunları dile getiriyor:
''Türkiye de Suriye'deki gelişmeleri şekillendirmede rol oynamaya devam etmek isteyecektir. Ankara'nın Suriye'nin bazı bölgelerindeki askeri varlığı da dahil olmak üzere eylemleri, Kürt özerkliğine karşı çıkması ve barındırdığı çok sayıda Suriyeli mülteci nedeniyle gerçekleştirilmiştir. Türkiye, Suriye'deki varlığını genişletmeye bile çalışmış ve bu da İsrail ile zaten var olan gerilimi daha da artırmıştır. Ankara'yı bu mekanizmaya davet etmek, uluslararası denetim ve denge yoluyla Suriye'deki rolünü fiilen sınırlandırmak için bir fırsat sağlayabilir.''
Daha fazla okuyun: İsrail: Türkiye ile Suriye'nin bölünmesinde anlaştık
Daha fazla okuyun: Bir NATO, Siyonist ve Körfez ülkesi operasyonu
Daha fazla okuyun: Türkiye ve İsrail Suriye’deki riskler için 7/24 hat kurdu
Daha fazla okuyun: Trump: Erdoğan, Suriye'de kimsenin yapamadığını yaptı
Daha fazla okuyun: Amerikalı Siyonist uzmandan İsrail'e Türkiye tavsiyesi