İsrail, 7 Ekim sonrası değişen tehdit algısıyla Ürdün sınırındaki savunma hattını yeniden kuruyor ve Ensarullah tehdidine karşı eski mevzileri aktif hale getiriyor.
YDH - İsrail ordusu, 1994 yılında Ürdün ile imzalanan barış anlaşmasının ardından "ikincil cephe" olarak değerlendirdiği doğu sınırındaki askeri varlığını, 7 Ekim sonrası değişen savaş doktrini çerçevesinde yeniden yapılandırıyor.
Yedioth Ahronoth gazetesinin haberine göre, ordu güçleri Ürdün Vadisi boyunca daha önce terk edilmiş olan mevzilere geri dönüyor ve bölgeye yeni birlikler konuşlandırıyor.
Moab dağlarının eteklerinde, bir zamanlar sessizliğin hakim olduğu sınır hattı, şimdilerde yoğun bir askeri hareketliliğe sahne oluyor.
Terk edilmiş mevziler yeniden faaliyete geçiyor
İsrail kaynakları, İran'ın "ateş çemberi" stratejisi kapsamında Irak merkezli direniş örgütleri ve Yemen'deki Ensarullah hareketinin Ürdün üzerinden İsrail'e sızabileceği senaryosu üzerinde duruyor.
Bu kapsamda, 12 gün savaşı döneminde kullanılan ancak sonrasında boşaltılan 46 askeri noktanın bir kısmı yeniden aktif hale getirildi.
Bölgedeki bir üst düzey subay, tehdit algısındaki değişimi şu sözlerle anlattı:
"Yahya Sinvar, İran'ın kara planını vaktinden önce ifşa etti. İşgal tehlikesinin esas olarak Hizbullah'ın Rıdvan Birliğinden geleceğinden emindik ancak Sinvar bize büyük planı netleştirdi" dedi.
Gönüllülerden oluşan Davud Tugayları kuruluyor
İsrail ordusu, personel açığını kapatmak ve sınır güvenliğini sağlamak amacıyla "Davud Tugayları" adı verilen beş yeni yedek birlik kurma kararı aldı.
Bu birlikler, daha önce askerlikten muaf tutulan 35 yaş üstü gönüllülerden oluşuyor.
Kısa sürede yaklaşık 15 bin kişinin başvurduğu bu yapılanmada yer alan askerler, silahlarını evlerinde bulunduracak ve acil durumlarda hızla müdahale edebilecek.
Milyar şekellik bariyer projesi başlıyor
Savunma Bakanlığı, fiziki güvenlik önlemlerini artırmak amacıyla pazartesi günü Ürdün sınırında yeni bir bariyer inşasına başladı.
Toplam maliyetinin 5,5 milyar şekel olması beklenen proje, güneyde Eilat'ın kuzeyinden başlayıp Golan Tepeleri'ne kadar uzanan 500 kilometrelik bir hattı kapsayacak.
Ürdün Nehri doğal bir engel oluşturmasına rağmen, engebeli arazi yapısı ve sık bitki örtüsü sızma girişimleri için elverişli noktalar barındırıyor; bu durum, İsrail'in Mısır sınırındakine benzer "Kum Saati" bariyer sistemini doğu sınırına da taşımasına neden oldu.