İran’dan Viyana bildirisine Esed müdahalesi

img
İran’dan Viyana bildirisine Esed müdahalesi YDH

İran’ın Viyana’da Suriye krizinin çözümü ile ilgili hazırlanan bildiride Cumhurbaşkanı Beşar Esed’in gidişi için zaman öngören bir maddeye müdahale ettiği açıklandı.




YDH- Fars haber ajansının bildirdiğine göre bugün Viyana’da Suriye kriziyle ilgili yapılan geniş çaplı toplantının ardından gazetecilere açıklamada bulunan İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahiyan, toplantıda yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulundu.

Görüşmelerin çok zorlu geçtiğini belirtmekle birlikte Viyana toplantısının çok taraflı yapıcı görüşmeler için bir başlangıç olabileceğini belirten Abdullahiyan, şunları söyledi:

“Toplantıdaki en temel sorun, muhtelif tarafların bakış açıları arasında ciddi mesafeler bulunmasıydı. Bazıları bu toplantıya Beşşar Esed’in iktidardan ne zaman çekileceğine dair bir takvimin yer aldığı bir bildiri yayımlamak üzere katılmıştı. Bazıları ise bu fırsattan yararlanarak bölge ile ilgili çeşitli politikalarını Suriye’ye odaklanarak ilerletme peşindeydi.”

Toplantının uzamasının, görüşler arasındaki farklıktan kaynaklandığını belirten Abdullahiyan, sonuçta tüm katılımcıların onayı ile 9 maddelik bir bildiri yayımlandığını söyledi.

Bazı katılımcıların bildiri maddelerinin düzenlenmesinde bile yapıcı bir tutum sergilemediğini belirten Abdulahiyan, Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in İran’ın politikasının genel çerçevesinin yansıtılabilmesi için büyük çaba sarf ettiğini söyledi.

Beşşar Esed’in çekilmesi için takvim belirlenmesine Zarif’ten müdahale

Emir Abdullahiyan, bildiride Suriye devletinin egemenliğinin, bağımsızlığının, toprak bütünlüğünün ve ulusal bütünlüğünün vurgulanmasının önemine dikkat çekti ve hiç kimsenin Suriye’nin bölünmesinden yana olmamasının olumlu olduğunu söyledi ve şunları ekledi:

 “Beşşar Esed’in kaderi konusunda da Amerika tarafından önerilen planda geçiş süreci için bir takvim öngörülmüştü. Ancak Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’in çabalarıyla sonuç bildirisinde hiçbir takvime yer verilmemesine karar verilmekle kalmadı hatta daha da ötesi bildiride Suriye’nin geleceğine Suriye halkının karar vereceği maddesi yer aldı.”

Terörist grup anlaşmazlığı

Emir Abdullahiyan, toplantıda en sorunsuz hususlardan birinin terörle mücadele konusu olduğunu belirtmekle birlikte Suriye’de hangi grupların terörist sayılacağı konusunda anlaşmazlık yaşandığını söyledi ve bazı katılımcıların Rusya’yı IŞİD ve Nusra dışındaki grupları da vurmakla suçladığını ifade etti.

BM’nin rolü

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Emir Abdullahiyan, Suriye krizinin çözümünde BM’nin rol alması ile ilgili olarak da şunları söyledi:

“Bizim için Suriye’deki her türlü siyasi süreçte BM’nin rolü çok önemlidir. Buna hem toplantının zahiri şeklinde hem de bazı tarafların izlenmesinde yeterince özen gösterilmemişti. İran’ın önerisiyle maddelerin birinde Suriye’deki her türlü siyasi sürecin ve ateşkesin BM’nin çabaları çerçevesinde ve BM’nin yardım ve gözetimiyle yapılması eklendi.”

Bu tür toplantıların ya ‘temas grubu’ çerçevesinde veya mevcut şekliyle devam ettirilmesi konusunda anlaşma sağlandığını belirten Abdullahiyan, bir sonraki toplantının da yine Viyana’da olacağı bilgisini verdi ve bunun tarihinin ve ayrıntılarının daha sonra belirleneceğini söyledi.

Rusya’nın müdahalesine ilişkin tartışma

Emir Abdullahiyan, toplantıda Rusya’nın Suriye’deki operasyonlarına ilişkin neler konuşulduğuna dair bir soru üzerine de “Bunlar toplantıda tartışıldı. Bazıları Rusları operasyonları çerçevenin dışına taşırmakla suçladı. Fakat sonunda terörle mücadelenin BM kararları çerçevesinde olmasına ve ülkelerin terörizmle mücadelede daha fazla ciddiyet göstermesi gerektiğine vurgu yapıldı” dedi.

Bazı ülkelerin silahlı gruplara verdiği destekle ilgili yöneltilen bir soruya da Abdullahiyan şu cevabı verdi: “En önemli sorunlardan biri de buydu. Öncelikle Suriye’de ılımlı muhalif diye bir şey yok. Ilımlı silahlı muhalif güzel bir isim olmakla birlikte onlar pratikte diğer terörist gruplar tarafından tıpkı bir mıknatıs gibi çekiliyorlar. Bu bakış açısı ve askeri yöntem, durumu daha da karmaşıklaştırıyor ve siyasi çözümden uzaklaştırıyor.”