Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta “Aksa Tufanı Süreci” başlığı altında düzenlenen 33. Arap Ulusal Konferansı'na katılan Direniş Ekseni liderleri, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırının yansımaları ile Filistin, Lübnan, Yemen, Irak ve bölgedeki gelişmeleri ele aldılar.
YDH- El-Meyadin’in bildirdiğine göre, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta “Aksa Tufanı Süreci” başlığı altında düzenlenen 33. Arap Ulusal Konferansı'na katılan Direniş Ekseni liderleri, İsrail rejiminin ve liderlerinin “Aksa Tufanı” destanını engellemekte açıkça başarısız olduğunu belirtti.
Bugün Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta düzenlenen 33. Arap Ulusal Kongresi'ne katılan Direniş Ekseni liderleri, “Aksa Tufanı” destanının Filistin davasını daha önce görülmemiş bir seviyeye yükselttiğini vurgulayarak, ülkeleri normalleşmeyi durdurmaya, işgal varlığını ve destekçilerini boykot etmeye çağırdı.
Heniye: Direnişin taleplerinden taviz yok
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, konferansın başında yaptığı konuşmasında “Lübnan'daki İslami Direniş bugün Gazze'yi destekliyor” dedi.
Heniye, “Aksa Tufanı”nın Filistin davasını daha önce görülmemiş bir seviyeye yükselttiğini, bir Filistin devletinin tanınması için kapıyı açtığını ve Filistin halkının efsanevi kararlılığı ve direnişi sayesinde İsrail rejiminin hedeflerine ulaşamadığını vurguladı.
Müzakereler hakkında konuşan Heniye, “Aksa Tufanı sayesinde varlığın [İsrail rejimi] caydırıcı gücünde ve entelektüel terörizminde başarısız olduğunu” belirterek, “direniş bir kez daha arabuluculara taleplerinden taviz verilmeyeceğini bildirdi” dedi.
“İşgal, müzakereleri Filistin halkına yönelik saldırganlığını sürdürmek için kullanıyor. Bu nedenle direniş grupları bu manevraların bir parçası olmayı kabul etmemektedir.” diyen Heniye, “Bu savaştan faydalanmak için Arap duruşu ve normalleşme karşıtı bir hareketi fiiliyata geçirecek kitlesel bir hareket gerekiyor” dedi.
Şeyh Kasım: Filistin'in kurtuluşu müzakerelerle değil, silah ve cihatla olur
Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım ise şunları söyledi: “İleri bir konumdayız ve İsrail'e yönelik tufanın sona ermesini beklemeyeceğiz, ancak şu anda gerçek sonuçlar elde ettik.”
Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, “İsrail bu savaşı kazanmayacak, aksine siyasi, askeri, ekonomik ve ahlaki olmak üzere tüm alanlarda kayıpları artacak” dedi.
Yaşayabilir bir İsrail varlığı yanılsamasının çöktüğüne işaret eden Şeyh Kasım, “Filistin'in kurtuluşu müzakerelerle değil, silahla, cihatla, Filistin direnişi ve direniş hareketleriyle olacaktır. Filistin halkının kararlılığı ve direnişi, kan ve fedakârlıklara rağmen zafere giden yoldur” dedi.
Şeyh Kasım, Amerika Birleşik Devletleri ve Batı'ya bir mesaj göndererek şunları söyledi: “Amerika ve Batı bilsin ki, Aksa Tufanı’nın yarattığı savaş Amerikan ve Batı değerlerinin çöküşünü gözler önüne serdiği için bedeli ağır olacaktır.”
Hizbullah'ın Gazze ve Filistin'e verdiği destekle ilgili olarak Şeyh Kasım, “Biz her zaman öndeyiz. Siyonist varlık bu savaşı kazanamayacak; aksine siyasi, askeri, ekonomik ve ahlaki olarak tüm alanlardaki kayıplarını biriktirecek. Filistin kurtarılırsa bölge ve dünya kibirden kurtulur, insanlık özgürleşir. Gazze'ye verdiğimiz destek, düşman varlığının Filistin ve halkı üzerindeki tekelini boşa çıkardı ve bu destek zafere kadar devam edecek” dedi.
Filistin halkına seslenen Şeyh Kasım “Siz bu dünyanın baş tacısınız ve biz de sizinle birlikteyiz” diyerek direniş hareketlerine ve kuruluşundan bu yana Filistin'i ana davası haline getiren İran'a teşekkür etti.
El-Hindi: Gazze'deki esirler sadece takas anlaşması çerçevesinde serbest bırakılacak
İslami Cihad'ın Genel Sekreter Yardımcısı Muhammed el-Hindi şunları söyledi: “Filistin davasının, İsrail'in ve tüm bölgenin kaderini belirleyecek bir kader savaşı veriyoruz. Bu kader mücadelesinde direniş, kararlılık ve birlikten başka bir şeyimiz yok.”
“Bu kader mücadelesinde, kararlılık ve direnişle düşmanın prestijini ve kibrini kırdık” diyen el-Hindi “İsrail'in şimdiye kadarki en zor zamanını yaşadığını” belirtti.
El-Hindi şunları ekledi: “Sahada kararlılık ve direniş iradesini kırmaya çalışıyorlar ve eğer geri çekilirsek Gazze, direniş ve bölge tamamen ezilmiş olacak. Sahada çeşitli direniş grupları arasında birlik sağladık ve hatta müzakerelerde bile tek bir müzakere kâğıdı sunduk.”
El-Hindi müzakereler bağlamında da şunları söyledi: “Biz direnişçiler, saldırganlığın ortağı olan ABD yönetiminin açıklamalarına taktiksel ayrıntılar konusunda bile güvenmiyoruz.”
El-Hindi sözlerini şöyle tamamladı: “Gazze'deki esirler ancak ateşkes ve yeniden inşayı da içeren bir takas anlaşmasının parçası olarak serbest bırakılacaktır.”
Mezher: Filistin halkının kararlılığı dünyayı şok etti
Aynı bağlamda, FHKC Genel Sekreter Yardımcısı Cemil Mezher de konuşmasında şunları söyledi: “İsrail'in halkımıza karşı yürüttüğü imha savaşına rağmen bu halkın kararlılığı dünyayı şok etti.”
Mezher, “Düşman, direnişin ve halkın kararlılığını kıramıyor” dedi.
Ensarullah temsilcisi: Arap rejimlerine normalleşmeyi durdurma çağrısı
Ensarullah Lideri Abdulmelik el-Husi'nin temsilcisi Ammar el-Hamzi yaptığı konuşmada 7 Ekim'de İsrail'in zayıf ve kırılgan bir varlık olduğunun ortaya çıktığını vurguladı.
“Ahlaki ve dini sorumluluk gereği Yemen halkı Gazze'nin yalnız olmadığını ve yalnız kalmayacağını vurgulamaktadır” diyen el-Hamzi sözlerini şöyle sürdürdü “ABD'nin desteğiyle Gazze'de işlenen işgal suçları karşısında, yüzleşme seviyesine yükselen farklı bir Arap eylemi gereklidir.”
Ensarullah liderinin temsilcisi “Gazze savaşı devam ettiği sürece destek cepheleri de eyleme devam edecek ve diğer cephelerin de katılmasını umuyoruz” dedi.
El-Hamzi “Arap rejimlerini normalleşmeyi durdurmaya” çağırdı ve ekledi: “Tarihi bir fırsatla karşı karşıya olan diğer halkların Gazze hakkında söz söylemeleri için hiçbir argüman yoktur.”
Konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Yemen'in birçok vilayetini hedef alan ABD ve İngiliz saldırıları, İsrail düşmanını desteklemek ve Yemen'in Gazze'ye destek vermesini engellemek içindir.”
El-Velai: Irak'taki direniş operasyonlarını farklı kılan, siyasi koşullara rağmen ısrarcı olmalarıdır
Iraklı direniş gruplarından Ketaib-i Seyyidu'ş Şuheda'nın Genel Sekreteri Ebu Ala el-Velai de konuşmasında “Aksa Tufanı” savaşının “alanların birliği” de dahil olmak üzere düşmanı sersemleten ve şaşırtan gerçekleri ortaya çıkardığını söyledi.
“Irak'taki direniş operasyonlarını farklı kılan şey, düşmanı aracılar vasıtasıyla tehditler göndermeye sevk eden siyasi koşullara ve işgal altındaki Filistin'den coğrafi uzaklığa rağmen devam etmeleridir” dedi.
“Irak'taki İslami Direniş'in üçüncü aşaması yakında başlatılacak ve düşman, kullanılan silahların kalitesi karşısında şaşıracak,” diyen el-Velai “artık yerleşimciler için güvenli bir yer olmadığını, çünkü Irak'taki İslami Direniş'in füzelerinin işgal altındaki toprakların en uzak noktasına ulaştığını” vurguladı.
el-Velai “ilahi zafer vaadinin alametlerinin ortaya çıkmaya başladığını” sözlerine ekledi.
Yetkililer, Lübnan'ın başkenti Beyrut'un 31 Mayıs ve 1 ve 2 Haziran tarihlerinde yüzlerce Lübnanlı ve Arap şahsiyet ile direniş güçleri liderlerinin katılacağı Arap Ulusal Konferansı’na ev sahipliği yapacak olmasına dikkat çekti.